" Tek başına gitmek istediğine emin misin?"
Jake'e kafamı salladım.
" Evet. Hava güzel yürüsem daha iyi. "
" Ters bir şey olursa ismimi seslensen yeter biliyorsun değil mi?"
" Biliyorum. Endişelenme."
Arkamı dönüp motele doğru ilerlemeye başladım. Biraz ilerledikten sonra hafifçe arkamı dönüp Jake'e baktım. Beni izlemeye devam ediyordu. El sallayıp yürümeye devam ettim.
Sonunda tek başıma kalınca adımlarım yavaşladı. Esen rüzgar soğuk değildi. Gözlerimi kapatıp rüzgarın yüzümde gezinmesine izin verdim. Etrafımdaki rüzgar kulağıma anlamsız fısıltılar haline gelince gözlerimi açtım. Birisi beni izlemeye başlamıştı.
Durduğum yerde etrafıma bakındım. Daha önce görmediğim küçük bir kulübenin önünde duran kız bana bakıyordu. Sokak lambasının aydınlattığı yüzünün tanıdık olduğunu fark ettim.
Bu yüzü rüyamda gördüğümü hatırlıyordum. İsmi Trix gibi bir şey olmalıydı. Uzun süredir burada olmama rağmen ilk defa karşımda görmüştüm. Yanına gidip gitmemek arasında kalmışken arkamda duyduğum ses ile kafamı çevirdim.
" Ah Sora?"
Gülümsemeye çalıştım.
" Da Yun ne yapıyorsun bu saatte.."
Bu kızı hiçbir şekilde sevemiyordum. Bu his Jay' den dolayı da değildi. Sadece sevmiyordum. Da Yun her zamanki gülümsemesi ile bana bakıyordu. Gözlerimi devirmemek için zor durdum.
" Ee benim gitme vaktim geldi. Bong-yi ile vedalaşmaya gidiyordum."
" Yaa öyle mi? Ne güzel.."
Onun gibi saçma bir neşeyle karşılık vermeme rağmen ifadesi değişmedi. Bu kız biraz saf mıydı?
" Seninle de tanıştığıma memnun oldum. Umarım bir da görüşebiliriz."
Maalesef ben ummuyorum demek istesem de kafa sallamakla yetindim.
" Sana güle güle o zaman."
Gitmek istedim ama Da Yun bana bakmaya devam ediyordu.
" Bir şey mi diyecektin?"
" Çok mu belli oluyor.."
" Yani biraz."
" Bu akşam olanlar için.. Eğer bir sorunun varsa yardımcı olmak isterim.."
" Ne.."
" Yanlış anlama sakın.. Pek iyi gözükmüyordun."
Sinirlenmemeye çalıştım.
" Gayet iyiyim teşekkürler. Kimsenin yardımına ihtiyacım yok."
" Çok iyi doktor tanıdıklarım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
color of blood
Fanfiction" Hayır, hayır, hayır.. Lütfen ölme lütfen ölme.." Kanlar içindeki bedeni sıkıca tuttum. Kalbine saplanmış kazığa bakmamaya çalışıyordum. Göz yaşlarımın bulanıklaştırdığı gözlerimi silmek istedim ancak yerini hemen yenileri alıyordu. " Jake lütfe...