Tehlikeli Oyun

75 10 73
                                    

Bölüm aklımda tamamen hazır olmasına rağmen beş gündür yazıp bitirmeye çalışıyordum. Çok şükür ki yarabbim sonunda bitti. Haydi bismillah.🤲🏼

" Cadı ilk hamlesini yaptı. Onu ve babasını kurtlara açık hedef yaptı. Onun işi olduğuna adım gibi eminim. Dağların tepesindeki kulübesine gittiğimde beni kapının önünde bekliyordu.

  Bana dokunamayacağını biliyordu. Yüzünde her zaman ki gülümsemesi vardı. Beyaz atımdan inerken at huysuzlandı o da burada olmayı istemiyordu. [ Normalde günlükte yazanlar çizim dışında fotoğraf koymam ama medya 🤌🏼]

  Yaptığı şeyden dolayı ona hesap sorarken tabii ki hemen inkar etti. Ama ben onu yeterince iyi tanıyordum. Gözlerinde ki mutluluğu görmemek imkansızdı. Bir daha böyle bir şey yapmaması için ona yalvarmaya bile razıydım. Ama tavrından bunun mümkün olmadığını anlıyordum.

' Sana söylemiştim Jake. Onun gelişi bir şeyleri mahvedecek, imkanın varken onu göndermeye bak. Bu sözleri hatırlarsın. Benim tek hatam onunla arkadaş olup benim hayatımı bozacağını görememiş olmamdı. Pekala artık ne yapmam gerektiğini biliyorum ve sen beni durduramazsın.

  Ama iyi bir haber duymak istiyorsan eğer.. Beni bir süre görmeyeceksin. Üç hakkın vardı ve bu birincisi.. Benden haber gelene kadar hayatınızı yaşayın. Bu da benim size hediyem olsun.'

Bana bunları söyledikten sonra bir anda ortadan kayboldu. Kulübenin kapısını zorlasam da açılmadı. Pes edip kasabaya geri döndüm.

  Babası öldükten sonra o evde kalmasını istemediğim için bir süre şatoda kalmasını teklif etmiştim ve o da kabul etmişti.

 Kitap okurken uyuyakalmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kitap okurken uyuyakalmıştı. Dağınık olan saçlarını okşarken bir şeyler mırıldandı. Benimle sonsuza kadar kalmayacağını o an öğrendim. Çünkü ölmek istiyordu. Ölmek ve ailesine kavuşmak."

Yazılanları okuyunca biraz garip hissettim. Durup düşününce şimdiki ailem hakkında bir şey hatırlamadığımı fark ettim. Ne kadar zorlasam da baş ağrısından başka bir şey elime geçmiyordu.

Kitabı kapatıp yatağıma geçtim. Şimdi başka konuya odaklanmalıydım. Yarın Heeseung ile Yoon Hee hakkında konuşacaktım. Jake'e başka bir şey söyleyemezdim çünkü başına onca dert vermiştim zaten. Niki Mi Soo ile ilgileniyordu ve Jungwon ile Sunoo'ya da çoktan iyilik borçlanmıştım.

  Bu da geriye Heeseung' un kaldığını gösteriyordu. En azından Yoon'a göz kulak olabilirdi ve şu vampir şeyini çözebilirdik. Son yudumları kalan çikolatalı sütü kafama diktim ve yatağa iyice sokularak gözlerimi kapattım.

  ***

Sabah burnumun ucunda beni izleyen Yoon Hee' ye çığlık atarak uyandım. Yoon çığlığımdan korkarak geriye çekildi.

color of bloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin