FİNAL
Uzun zamandır ilk defa doğru dürüst bir uyku aldığımı hissederek uyandım. Gözlerimi kırpıştırıp tavana bakarken bir şeyin düşme sesi duymamla odada başka birinin daha olduğunu fark ettim. Kafamı cama doğru çevirirken aynı anda göz göze geldik. Elleri havada yüzünde yakalanmış bir çocuğun ifadesi vardı. Dudağını ısırırken konuştu.
" Ben mi uyandırdım?"
Jay'in masumca sorduğu soruya kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. Kabusumdaki halinden çok farklı gözüküyordu. Daha gerçek ve daha doğru. Rahatlamış bir şekilde nefes verdi ve düşürdüğü kitabı yerine koydu.
" Seni kontrole gelmiştim. Perdeyi kapatayım derken de kitabı düşürdüm."
" Sen uyandırsan da önemli değildi. Yeterince uyumuş olmalıyım. Sen.. Ne zaman geldin?"
Gergince gülümsedi.
" Gidemedim desek daha doğru olur. Yarı yoldan geri döndüm. O kadar kısa süre içinde bunlar nasıl yaşandı şaşırdım doğrusu."
" İnan bende. Gitmeyeceksin yani değil mi?"
" Hayır. Buradan ayrılmak düşündüğümden de zormuş."
Büyüyen gülümsemesine karşılık verdim. İşte benim tanıdığım Jay buydu.
" Bunu duyduğuma sevindim. Diğerleri nerede?"
Bir süre durakladı. Bir sorun olduğu belliydi.
" Jay ne oldu? Söyle bana."
" Aslında sana söylememem gerekiyor. Ama bilsen daha iyi. Beatrix Yoon Hee için haber yollamış. Onu vermek içi uçurumun orada olacakmış.
Her ne kadar gerçek olmasa da Yoon ve uçurum ikilisi aklıma gelince içim titredi. Yerimden kalmak için hareketlendim ama Jay buna izin vermedi.
" Benim de gitmem gerek."
" Olmaz. Sunghoon ve Bong-yi dışında biri giderse ona zarar vereceğini söyledi. Hem Jake ve Heeseung uzaktan izleyecekler. Bize de burada kalıp sana göz kulak olmamızı söylediler. Bu yüzden gitmene müsaade edemem."
Kaşlarımı çattım. Neden Sunghoon ve Bong-yi'yi istemişti ki?
" Aslında Sora'nın da gitmesini isteyecektim."
Aramıza giren tanıdık ses ile kapıya döndük. Bu yüzü yıllar önce görmüştüm.
" Faith. Uzun zaman oldu."
Yanıma gelip bana sarıldı.
" Biliyorum. Merhabalaşma kısmını biraz ertelemek zorundayız. Senden bir şey isteyeceğim."
Belinden çıkardığı keseyi bana uzattı ve konuşmaya devam etti.
" Bunu almanı ve Beatrix'in üzerine dökmeni istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
color of blood
Fanfic" Hayır, hayır, hayır.. Lütfen ölme lütfen ölme.." Kanlar içindeki bedeni sıkıca tuttum. Kalbine saplanmış kazığa bakmamaya çalışıyordum. Göz yaşlarımın bulanıklaştırdığı gözlerimi silmek istedim ancak yerini hemen yenileri alıyordu. " Jake lütfe...