Dingin Okyanus

79 11 220
                                        

Dingin okyanus, şiddetli fırtınanın habercisidir.

[Jake and Sora]

" Gitmesek mi ya?"

Üzerimizi giyinmiş odada doğum günü için gitme saatini bekliyorduk. Yoon Hee'ye göz devirdim.

" Bunu duymamışım gibi sayıyorum."

" Ama duydun.."

" Mızmızlanmaya devam edeceksen kasabadan gitmen daha iyi olur."

"Hayııırr. Mızmızlanmayacağım. "

" Söz ver."

"Yani şimdi.."

" Söz ver dedim Yoon!"

" Ay iyi be ne bağırıyorsun. Söz. Oldu mu?"

"Oldu."

" Acaba Mi Soo ne yapıyor?"

Dün gece Mi Soo ve Niki uzun bir konuşma yapmışlardı. Daha sonra da Niki onu güvenli bir yere götüreceğini söyleyip yanımızdan ayrıldılar.

Böylece ne konuştuklarını öğrenme şansımız şimdilik yoktu. Bu olayın biraz unutulmasını bekleyecektik. Yoon Hee'nin heyecanlı sesi ile daldığım yerden kafamı çevirdim.

" Bak Sora yeni bölüm gelmiş!"

  Yalnız başımıza kaldıktan sonra Jake'ten aldığım kitabın son sayfasını okumak böylece başıma ( hala böyle hitap etmek garip gelse de kızıl Sora demekten vazgeçmiştik.) neler geldiğini öğrenmek istemiştik ancak sayfalar boş gözüküyordu.

İlk aldığımda bütün sayfaların dolu olduğuna emindim. O zamanlar bunu fark etmemiş olabilirdim ama anlaşılan kitap bana zamanı gelince okumam gereken sayfayı veriyordu.

  Önceki yazıları tekrar okumuştuk ve şimdi daha mantıklı gelmeye başlamıştı. Yazan kişi - Yoon Hee kim olduğundan emindi ama bana söylememekte ısrar ediyordu.- kendini canavar olarak görüyordu çünkü vampirdi.

Onları ilk öğrendiğimde korkmuş ve kaçmıştım. Ancak en yakın arkadaşım - Bong-yi(?)- beni ikna etmişti ve korkmamaya çalışmıştım.

  Sonra her şeyi mahveden şeyin cadı ile tanışmam olduğunu yazmıştı. Tabi ilk zamanlar bunu bilmiyorduk ve hepimiz mutluyduk. Bir şey olmuştu ve o olaydan sonra cadı artık kötü biri olmuştu. Yoon Hee ile sıradaki olayın bu olmasını istiyorduk.

Son okuduğumuz sayfanın yanında şimdi yeni yazılar ve çizim vardı. Yoon Hee'nin benzetmesi komiğime geldiği için güldüm.

" Hadi okuyalım ne bekliyorsun?"

" Yolunda giden en uzun zaman o gün bitmişti. Sonbahar festivali için hepimiz heyecanlıydık. En çokta o... Çünkü ilk defa bizimle festival kutlayacaktı.

Çocukluğundan beri hiç festivale katılmadığını söyleyince şaşırmıştım. Hayatının en güzel gününü geçirmesini istedim ve bunun için her şeyi özenle hazırladım. Birlikte bir tiyatro oyunu bile sergileyecektik!"

   Okuduğum cümleyle kitabı az daha elimden düşürecektim. Romeo ve Juliet. Rüyamda gördüğüm ve hatta öncesinde kitap sahnesi olarak canlanan şey aslında gerçek bir anı mıydı?

" Niye sustun.. Ver şunu ben okuyayım."

  Yoon Hee kitabı alıp sesli bir şekilde okumaya devam etti.

color of bloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin