Eski evime geldiğimizde bir süre evi izledim. Bu evle çok fazla anım vardı. Çok kötü anılar... Hiç birini hatırlamak istemezken istenmediğim bir eve taşındım. Daha kötü günleri bekliyorum sadece...
Hiç canını yakmayacağım güzellik.
Canımı çok yaktı...
Çok iyi bir abi olacağım sana.
Olamadı...
Uslu durursan canın acımaz canım kızım.
En çok sen canımı yaktın baba...
Kulaklarıma gelen kötü anılarla başıma ağrı girdiğinde ister istemez Bulutun elini sıktım. Bulut bana dönüp "Güzelim iyi misin?" dedi. Kafamı sallayıp kapıya doğru yürüdüm arkamdan da onlar geliyordu.
Kapıyı tıkladığım da bir süre ses çıkmadı. Tam ikinciyi çalacağım zaman kapıyı Işık açtı. Saçı başı dağılmış ve dudağındaki ruj dağılmış bir şekilde hemde. Üzerini süzdüğümde kalçasını saran mavi bir mini etek üstüne ise beyaz bir büstiyer vardı.
Arkadan "Canım kim gelmiş?" diyen kişiye baktım. En az Işık kadar dağılmış biri gelmişti. Bunlar ne yapmış böyle?
Işık burun kıvırarak "Bir şey yok karıştığım kız ve eski abim gelmiş. Tabi dört tane de meteor." dedi. Meteor? Kızım yolarım seni. Işık, Bulut ile birleşen elimize baktı sonra ise mavilerime gene tiksinircesine baktı.
"Ne istiyorsun?" dediğinde ister istemez Bulutun elini sıktım. Dişlerimi sıkarak "Senle işim yok sadece eşyalarımı alacağım." deyip tam içeri giriyordum ki Işık beni durdurdu. Sırıtarak "Sakin ol şampiyon. İçeri girmeden önce istersen dışarıdaki çöp kovasına bak." dedi.
Eşyaları mı çöpe mi atmış? Arkadan Doğunun "Hassiktir! Bulut biz çöpe bakarız sen Ilgazla kal." dedi sonra ise ayak sesleri uzaklaştı. Bulutun elini elimden çekmeye çalıştım, izin vermedi. Bulut bana dönüp "Güzelim sakin ol lütfen." dedi. Ona bakmıyordum gözüm sadece Işığa kilitlenmişti ve hiç iç açıcı bakmıyordum. Bu kız bir gün elimde kalacak.
Dişlerimi sıkarak "Bana aldığınız bütün hediyeleri, bulutlu yastığımı, taşınabilir küçük piyanomu, gitarımı her şeyimi atmış. Nasıl sakin olabilirim?" dedim ve kızın üzerine atlamaya çalıştım ama Bulut beni omzuna alıp dışarı çıkardı.
Bulutun sırtına vurarak "Bırak beni parçalayacağım onu. Bulut bırak!" diye bağırdım ama etki etmeden Atlas gilin yanına getirdi. Arkamızdan da Cem gelmişti. Eray "Rapunzel iyi misin?" dedi. Ona sinirle dönüp "Sence?" dedim. Atlas "Krizin eşiğinden döndük, bence iyisin." diye cevap verdi.
Nefes alışlarım fazla hızlıydı ellerim titriyordu ve bunu durduramıyordum. Bulut ellerimi tutup dudaklarına götürdü ve zarifçe öptü. Ama eririm ben şimdi! Cem "Daha demin kardeşim sanki avını avlıyacakmış gibi Işığa mı baktı yoksa bana mı öyle geldi?" dedi şaşırarak.
Bulut "Işık denen kız Ilgazı tutuğuma dua etsin yoksa o kızı kimse kurtaramazdı." dedi. Sinirle "Yaa size meteor dedi meteor. Meteor kadar başına taş düşsün de geber inşallah! Birde gelmiş 'Sakin ol şampiyon' diyor. Annesi kılıklı geri zekalı! Bulut tutmasaydı iyi sıçardım ağızına. Cem, sen ve gereksiz abilerin de tanıyamazdı Işığı." dedim. Madem dövemiyorum söverek rahatlarım bende.
Eray "Ilgaz niye sinirlenince bu kadar konuşuyor başım şişti haa." dedi şakaklarını ovarak. bu sefer Eraya dönüp "Sakın konuşma Eray yoksa sana patlarım. Zaten pimi çekilmiş bir bomba gibiyim patlayacağım talihli kişi sen olursun." dedim.
Eray ellerini 'Ben masumum' der gibi kaldırdı. Doğu önümde bir poşet gösterip "Hepsini bu poşete atmışlar kuşum Gitarın ve piyanonu da çöpün arkasına koymuşlar." dediğinde hemen poşedi kapıp içinden bulutlu yastığımı ve rozetimi çıkarıp sarıldım. Bu yastık ve rozet benim için çok önemliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rapunzel
Teen FictionGerçek ailesi sandığı ama gerçek ailesi olmayan bir kız. Hayata sevgilisiyle ve en yakın 3 arkadaşıyla yaşamaya çalışıyor. Peki kızın gerçek ailesi ortaya çıktığında ne olacak? Bütün hayatı alt üst olan kız. Küçüklüğünü kaybeden bir kız sizce nasıl...