Rapunzel

|7|

BEŞ GÜN SONRA

Gözümü maalesef telefonumdan gelen bildirimlerle açtım. Oğlum sabah sabah ne mesajlaşması. Oflayarak gözümü zorla açtım ve telefonumu alarak Cem abimin beni beş gün önce aldığı gruba girdim.

Leyleklerden gelemeyenler 

Oğuz: Laaaaan Mardin bizi bekleeeee!!!

Rüzgar: Oğuz sabah sabah mesaj atmanın sebebi?

Oğuz: Canım istedi. Olamaz mı?

Volkan: Gevşek gevşek konuşmayın da gidin hazırlanın.

Mirza: Volkan abi sence Oğuz hazırlanmadan bu gruba mesaj atar mı?

Pamir: Mirza haklı.

Ilgaz: Sizin yüzünüzden uyandım. Şimdi sakince telefonları bırakın ve yatır zıbarın.

Komiser: Uyandırdılar mı seni küçüğüm? Uçakta birlikte uyuruz.

Ilgaz: Çooook güzel olur komiserim.

Sarp: Ilgaz abla profilinde ki sen misin?

Ilgaz: Evet.

 Sarp: Çok güzelmişsin.

Cem abim: Lan kardeşime mi yavşıyon?

Sarp: Yok abi estağfurullah.

Agah: Boş boş konuşmayın da kapatın telefonları.

Utku: Kıskandı sşlıgvkheırhg

Agah: Utku şansını fazla zorlama abicim.

Telefonu kapatıp yanıma koydum ve ayılmayı denedim. Yatakta doğrularak oturur pozisyona geçtim. Bavullara baktığımda ister istemez gerildim. Mardine gidecektik bu gün ve ben insan kalabalığı yüzünden fazlasıyla rahatsızım. Muhtemelen tek dedeme ısına bilirim çünkü eski ailemde beni tek seven o adamın babası, yani dedemdi. Hala şaşırıyorum dedemin onun gibi oğlu olduğu için.

Eski ailemdeki dedemi iki yıl önce kaybetmiştik ve onu çok özlüyordum. Öz dedemi görünce muhtemelen ağlayıp sarılacaktım çünkü o ailedeki dedemi özlemiştim. Beni hep bağrına basıp saçlarımı öpüp koklardı. Onu çok özlemiştim...

Gözlerimin dolmasına izin vermeden yataktan kalktım ve banyoya girdim. Kıyafetlerimden kurtulup sıcak suya kendimi attım.

Dün okulda birinci dönemin karneleri dağıtılmıştı ve on beş tatile başlamıştık.

Şu beş gün içinde kremlerimi hep komiser sürdü. Cem abim ise yanıma biyolojik abileri, Buğrayı ve Kaanı yaklaştırmamıştı. Annem ve babamla aram çok iyiydi. Yakında onlara kesinlikle anne, baba diyecektim.

Bulut gil ile okul çıkışı görüşüyorduk. Hatta dün sinemaya gitmiştik. Israrlarım üzerine korku filmini seçip biletleri aldık. Oturma düzenimiz Bulut sağımda, Doğu solumda, Eray ve Atlas da Doğunun yanındaydı. Korku filmi başladıktan bir saat sonra Doğu çığlık atıp koluma yapışmıştı. Evet çığlık atmıştı. Doğu böyle şeylerden acayip korkardı. Gülerek ona sarılıp göğsüme çekmiştim ve film bitene kadar kaldırmamıştım.

Banyodan çıktığım gibi giyinme odama girdim. Üstüme siyah bol sweatimi giyip altıma siyah tayt giydim. Saçlarımı banyoda kurutup düzgünce taradıktan sonra salık bıraktım. Oda da işlerim bittiğinde gitar çantamı koluma taktım, iki tane ağzına kadar dolu olan valizimi de alıp odadan çıktım. Sizlere çok güzel bir soru soruyorum.

Şimdi ben bu valizleri üç kat merdivenden nasıl indireceğim?

Valizleri kulpundan tutup indirmeye başladım. Bir kat indiğimde yorulup kenara çekilmiştim. Söylenerek "Neden bu evde asansör olmaz ki anlamıyorum yani. Ben olsam direk yaptırırdım. Hayır yani bende niye iki valiz dolduruyorsam? Neyime benim iki valiz? Orada doğru düzgün bile dışarı çıkmayacağım. Off Allahım bu sevgili kuluna yardım et." dedim.