|9|

7.1K 425 136
                                    

BULUT'DAN DEVAM

Yaklaşık bir saattir Ilgazımı bekliyorduk. İçimde kötü bir his vardı ve hafiften kalbin acıyordu ama belli etmemeye çalışıyordum. Bir çok kez aramıştım Ilgazı ama cevap vermiyordu. Atlas sinirle "Oğlum konak ile havaalanının mesafesi bu kadar fazla olamaz." dedi. Haklıydı en fazla yarım saat sürmesi gerekiyordu.

Telefonumu çıkarıp Cem abiyi aradım. Cem abi ile tanıştığımızda numarayı almıştım. İkinci çalışta telefon açıldı. Cem abi sinirle "Ne var zibidi?" dedi.

"Abi biz bir saattir havaalanındayız. Ilgaz Bir saat önce geliyorum dedi ama gelmedi. Ilgazıda arıyorum açmıyor." dedim. Cem ilk sustu sonra bir ses geldi "Kuzey abi Ilgaz yok." diye bağırdı. Kuzey abi Ilgazımı bulurdu değil mi?

Sonra kuzey abinin sesi geldi "Nasıl yok? Sen kiminle konuşuyorsun?" dediğinde Cem abi cevap verdi. "Bulut ile konuşuyorum. Havaalanındaymışlar Ilgazda onları almaya gitmiş ama bir saattir gelmemiş." diye açıkladı.

Bir hışırtı duyuldu ve sonra Kuzey abinin sesi kulaklarıma doldu. "Aslanım siz taksiye atlayıp gelin. Adres  ..................." dediğinde "Tamam abi hemen geliyoruz." dedim.

Bir taksiye atlayıp şoföre adresi verip beklemeye başladık. Yol ağaçlık alandan ibaretti ve hiç ev yoktu. Birden şoför durunca ona baktım. Şoför "Şurada biri kaza yapmış hemen bekleyin bakıp geliyorum." dediğinde kaşlarımı çatıp etrafa baktığımda ağaca çarpmış bir araba gördüm.

Hepimiz taksiden inip ağaca çarpan arabaya yaklaştık. Bir adam vardı. Kafası direksiyona çarpmış bir şekilde duruyordu. Diğer koltuklara baktığımızda boştu. Kapıyı açıp adamı koltuğa yasladığımda kalbinden vurulduğunu anladım. Çarpma esnasında kırılan cam parçalarının birazı da karnına saplanmıştı. Adamın nabzını kontrol ettiğimde atmadığını fark ettim. Ölmüştü...

Atlas "Burada I-ılgazın telefonu var." deyince kendime gelip diğer koltuğun olduğu tarafa geçtim Doğu ve Erayda yanımıza gelmişti. Eray "Ilgazın telefonu mu? Onun burada ne işi var?" dediğinde koltuğu baktım. Kan vardı. Kapıdaki cam ise hem kırılmıştı hem de kurumuş kanlar vardı.

"B-burada ılgaz vardı." dediğimde hepsi koltuğa bakıp kanları gördü. Doğu "Ben Kuzey abiyi arıyorum." dedi ve telefonunu çıkartıp Kuzey abiyi aradı. Ben sadece koltuktaki kana bakıyordum. O kan, Rapunzelimin kanıydı. O kan, güzelimin kanıydı. O kan, küçük bebeğimin kanıydı.

Doğunun "Abi kaza yapmış bir araba bulduk ve içinde ölmüş bir adam ile  Ilgazın telefonu var." dediğini duydum. Sonra doğu bulunduğumuz yeri söylediğinde telefonu kapattı. Eray "Atlas, Bulut kendinize gelin oğlum." dediğinde hala gözüm kandaydı. Doğu beni tutup arabadan uzaklaştırdı. Atlas da yanıma oturduğunda onuda Erayın getirdiğini anladım.

Atlas "Kardeşim kaçırıldı." diye sayıklıyordu. Ben ise bir noktaya bakıp Ilgazın iyi olup olmadığını düşünüyordum. Benim miniğimin canı tekrar yanmıştı. Tekrar acı çekmişti ve tekrar bende acı çekmiştim.

Bir süre sonra bir kaç fren sesi geldiğinde kafamı çevirmedim bile sadece aynı noktaya bakıyordum. Birden bir ses geldi "Doğu ne oldu. Niye bunlar transa girmiş gibi duruyorlar?" diyen kişi Kuzey abiydi.

Doğu "Abi koltukta ve camda kanlar vardı. Oraya bakınca ikiside dondu kaldı bizde arabadan uzaklaştırdık." dedi. Önüme birinin gelmesiyle kafamı çevirmeyip aynı noktayı izlemeye devam ettim. İki el yüzümü avuçlayıp Kuzey abime bakmamı sağladı.

"Aslanım kendine gel! Ilgazı bulucağız." dediğinde sol gözümden bir damla yaş aktı. "Abi onun canı tekrar acıdı." diyebildim sadece. Kuzey abi beni ve Atlası kendine çekip sarıldı. "Söz veriyorum Ilgazı bulacağım." dedi. Sanki bize değil de kendine söylüyormuş gibi.

RapunzelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin