Medya-Cihangir Karaaslan
#Kina-Get You The Moon
Selamm Kozalaklarım.
Bu bölümü biraz erken atayım dedim.
OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
Keyifli Okumalar.
*******
BÖLÜM ALTI "YER ALTI"
Kıskananlar oldu üzülenler dedim "olabilir".
Dolu Kadehi Ters Tut-Madem
*
*
*
*
Pars ile birlikte aynı adım ve ritimlerle yürüyorduk. İkimizin de topuklarından ses geliyordu. Birbirimize kenetlenmiş ellerimiz terliyordu. Çok gerilmiştim. Çünkü bugün her şeyden farklı olarak hem birlikte olduğumuzu açıklayacaktık hem de konuşacaktık. Normalde yer altı toplandığında yanımızda olan adamlar bizim yerimize konuşurlardı ama bugün biz konuşacaktık. Ses tellerimize bir çip takılmıştı ve bu sayede seslerimiz daha farklı çıkacaktı.
"Kendini kasma Gölge." dedi Pars değişik çıkan sesiyle. Hala ilerlediğimiz yola bakıyordu. Elimi tuttuğundan beri gözlerini yoldan ayırmamıştı. Kafası dik kendinden emin adımlarla ilerliyordu.
"Biraz gerildim." dedim bana ait olmayan bir sesle. Sesim çok garipti. Robot sesi gibiydi ama değil gibiydi de. Kaşlarımı çattım bu olayla.
"Gerilmene gerek yok." dedi Pars robot gibi bir sesle. Onun sesi kalın olduğu için tam bir robot gibi çıkıyordu. "Tanışmadan önceki gibi yer altına nasıl geliyorsan öyle ol. Kendinden emin, dik başlı, özgüvenli ve güçlü at adımlarını." dedi Pars.
"Sende beni iyi incelemişsin." dedim uyuz bir sesle. Kendimi rahatlatmaya çalışıyordum ve Pars'la uğraştığım zaman çok rahatlıyordum.
"Flörtleşmemizi sonraya saklayalım olur mu..." dedi Pars gözlerini uzun bir zaman sonra bana çevirerek. "Hayatım?" diye ekledi Pars. Sesi robot gibi çıktığı için sırıtıp sırıtmadığını anlayamıyordum ama kesin sırıtıyordu. Kafamı tam bir şekilde Pars'a çevirip biraz daha ona yaklaştım ve topuklularımla bile yetişemeyen boyumla kafamı hafif yukarı kaldırdım.
"Kabul et hoşuna gidiyor değil mi?" dedim sırıtarak ama sesimden sırıttığım anlaşılmıyordu. Pars olduğu yerde bir anda durunca bende durdum. Bizim durmamızla beraber arkadaki, yanlarımız da ve önümüzde olan adamlar ve Furkan ile Pars'ın adamı da durmuştu. Etrafımıza baktığımda durmamıza rağmen hiç bir adamın gözü bize değmiyordu.
"Çok" dedi Pars 'o'ları uzatarak. Sesi robot gibi çıktığı için komik gelmişti ama gülmedim. "...ama yine de biz bizeyken daha çok hoşuma gidiyor." dedi Pars kafasını eğerek. Yüzlerimiz eşitlenmiş gibi değildi ama Pars tam burnumun dibinde bana üstten bir şekilde bakıyordu. Sırıtarak kafamı sallayarak daha da kafasına daha da yaklaştırdım.
"Ha diyorsun ki ortalık yerde benim libidomu tavan yaptırma?" dedim fısıldayıp sırıtmamı büyüterek. Biraz fala arsız ve edepsizdim ama bu hallerim onunda hoşuna gidiyordu. Edepsiz sözlerimden sonra yüzündeki maskeden gözlerini büyüttüğünü gördüm. Bu hareketiyle hafifçe kıkırdadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCDANIN GÖLGESİNDE
Dla nastolatków"Şu kalp atışların var ya ahu bakışlım her sana dokunduğumda hızlanıyor ve ortaya çok güzel bir melodi çıkıyor. Ve bu melodi o kadar huzur verici ki ben heykel yaparken bile bu kadar çok huzur bulmuyorum be güzel bebeğim." dedi bana hayran hayran ba...