Bölüm 14 ( Mevsim soğuk)

1.3K 177 108
                                    

Bölüm 14

" Tecelligahındı teselli gâhım aşkı avuçlarıma sığdırırken ben.

Bir ufacık ricaydı istediğim, birazda içinde sen "

Aşktan uzak olanlar için farklılıklar ayrı bir güzelliktir ama aşkın kimyası farklılık kabul etmez. Onu olduğu gibi kabullenmenin de ötesinde, olduğu gibi o olmanız gerekir.

Mısır'ın en güzel kadını olan Züleyha güzelliğin piri olan Hz. Yusuf'a deli gibi âşık olduğu zaman, kendi benliğinde gördüğü güzelliklerle ona sahip olmak ister. Yusuf güzelliği gözle değil gönülle gördüğünden meyletmez kendinden olmayan güzelliğe. Zaman akar gömlek yırtılır, zindanlar Yusuf'un yüreğinde kurulur. Akan zaman Züleyha'yı yaşlandırmış, güzelliğini de çalmıştır. Yusuf'u yüreğinde eriten Züleyha bütün varlığını Yusuf gibi olmaya adamış. " Yusuf iyilik yapıyorsa ben niye kötü olayım " dediği zaman Yusuf'un gönlünde yer almıştır.

Benim hikâyemde aşk, Nazlı'yı Yusuf'a beni Züleyha'ya bulandırmış. Saki'siz bir sessizliğin içerisinde rengimi onun rengine boyandırmaya başlamıştı.

O gün her şeyin üst üste geleceğini bilmiyordum. Ailemle okula devamsızlık yüzünden yaptığım tartışma, geceden sabah taşmıştı. Haklı oldukları için fazla bir şey diyemedim. Zaten böyle durumlar da hep susardım. Nazlı'dan onlara hiç bahsetmemiştim, bahsetmeyecektim de.

Onu tanıdıktan sonra gözümde her şey önemsizleşmişti. Bu bir anda değil ama zamanla kendini hissettiriyordu. Ondan başkasına bakamıyor, onsuz bir hayal kuramıyor hale gelmiştim.

Okula gittiğimde beni odasına çağıran müdür yardımcımız devamsızlık hakkımın dolduğunu söylemişti. Bundan sonra tek bir gün bile devamsızlık yapmam durumunda sınıf tekrarı yapacaktım. İsmini nakarat edindiğim âşık olduğum kız gelince aklıma unutuverdim söylediklerini. Herkese he her şeye muhalefet edercesine okul çıkışında onu aradım hemen.

- " Efendim. " diye açtı telefonu.

- " Ne yapıyorsun canım."

- " Evdeyim ağabeyimle uğraşıyordum sinir etti beni."

- " Neden ne oldu ki."

- " Aman boş ver gereksiz işte."

- " Günün nasıl geçti. Arayamadım bugün seni kusura bakma. "

- " Önemli değil. Okuldan çıktım eve geldim işte. Cansu ve Burak'la takıldık biraz."

- " Burak mı? Burak kim." Dedim donmuş ve irkilmiş bir ses tonuyla.

Daha önce hiçbir erkek ismi duymamıştım ağzından. Beni ona bağlayan sebeplerden biriydi herkes gibi her erkekle konuşmaması. Bizim yaşantımıza göre tersti, helalimiz gördüğümüz birinin başka bir erkekle konuşması. Bu olay farklılıkların başlangıç noktası olacak, ben sınırım belirlediğim çizgileri aşmaya başlayacaktım. Zaten normal eş hayalimde başı kapalı biri vardı. Farkında olmadan ve daha okula gidiyor düşüncesi ile o çizgisi görmezden gelmiştim ama bu sefer bir erkek vardı ve durum o kadar da basit değildi benim gözümde.

- " Burak benim arkadaşım okuldan. Hem de bizim komşumuz." Dedi her şey yolunda ve normalmiş gibi.

- " Nasıl ya. Daha önce hiç bahsetmemiştin."

- " Gerek yoktu ki bahsetmeye. Bugün beraber geldik işte. Zaten gülmekten öldürdü beni."

- " Hım... Ne güzel çokta iyi anlaşıyorsunuz herhalde."

isra - Aşk'a YürürkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin