Bölüm 20 - Cam kavanoz

731 89 76
                                    

Bölüm 20

Belki, belkiler kadar umut vericiydin. Belki, beklilerinden çoktur keşkelerin.

Zor bir gün geçirmiştim. Hatta zor günler geçiriyordum. Babamın, izlemem için vermiş olduğu cd yi koyduğum yerde biraz aradıktan sonra buldum. Odamdan çıkıp televizyonun bulunduğu salona doğru, eve girmiş bir hırsız sessizliğinde ilerledim. Kendi hayatımdan çaldıklarımı fark etmeden bir süre önce.

Bazen çalarsınız kendi hayatınızdan. Kendinizde olan ne varsa yağmalarsınız. Eksiliğinizi fark ettiğiniz zaman hırsızı dışarıda arar, hiç bir şeyin yolunda gitmediğini söyleyerek isyan eder feryadı figan atarsınız. Hal böyle iken sizden başka herkes suçlu oluverir gözünüzde. Kendi vicdan mahkemenizi kurup kendinizi yargılamadığınız sürece bu hal devam edecektir. Benim vicdanıma soruşturmayı verdiği video cd ile babam açmıştı. Her ne kadar başlarda derslerle ilgili bir video olduğunu düşünsem de izlemeye başladığım zaman anladım...

Bir piyano fonunda beyaz bir ekran açıldı. Birkaç saniye sonra onlarca harf karmaşık bir şekilde ekran yanlarından orta kısmına gelerek bir cümle oluşturdu.

" Hayat, geriye bakarak anlaşılır. İleriye bakarak yaşanır. " (Soren Kierkegaard)

On saniye kadar sabit kaldı ekranda bu söz. Arka plandaki fon müziği hala devam ediyordu ruhumu sakinleştirmek istercesine. Daha sonra çizgi film tarzında grafik animasyonlar çıkmaya başladı. Fon müziğinin seviyesi düştükten sonra animasyonlara bir yorumcunun sesi eklendi ve anlatmaya başladı.

****** Video cd de yer alan animasyon *****

Bir öğretmen rehberlik dersinde sınıfa geldi. Erzak dolu büyük bir kartonun içerisinden, büyük bir cam kavanoz, pinpon topları ve birkaç paket çıkartıp masanın üzerine koydu. Öğrenciler şaşkın ve meraklı gözlerle öğretmeni izliyor, kendi aralarında da fısıldaşıyorlardı.

Rehber öğretmen pinpon toplarını cam kavanozun ağzına kadar doldurduktan sonra sınıfa doğru yönelerek cam kavanozun dolu olup olmadığını sordu.

Öğrenciler hep bir ağızdan kavanozun dolu olduğunu söylediler.

Rehber öğretmen masaya koymuş olduğu bir paketin içerisindeki çakıl taşlarını cam kavanoza dökmeye başladı. Pinpon topların arasında kalan boşluklara çakıl taşları dolmaya başladı. Çakıl taşları pinpon topların arasında kalan boşlukları tamamen doldurunca öğrencilere dönerek tekrar kavanozun dolu olup olmadığını sordu.

Öğrenciler gülüşerek hep bir ağızdan bu sefer dolu olduğunu söylediler.

Rehber öğretmen bu sefer masadaki ince kumların olduğu paketi açarak, kavanoza boşalttı. Çakıl taşları arasında kalan boşlukları ise ince kum taneleri doldurdu. Öğrenciler şaşkınlık içerisinde gülmeye başladılar. Öğrencilerin gülüşmeleri azalmaya başlarken öğretmen konuşmaya başladı.

Size bu cam kavanozun sizin hayatınızı temsil ettiğini söylemek istiyorum dedi ve şöyle devam etti.

" Pinpon topları hayatınızda en önemli olan şeyleri yani ailenizi, sağlığınızı, dostlarınızı temsil ediyor. Hayatta her şeyi kaybetseniz de onlar hayatınızın dolu olmasını sağlar. Tıpkı çakıl taşları ve kum taneleri olmadan da topların kavanozu doldurduğu gibi.

Çakıl taşları ise hayatınızda ikinci derecen önemli şeyleri temsil eder. Evinizi, işinizi, arabanızı, yaşadığınız yeri kısacası sahip olduğunuz maddi varlığınızı temsil eder. Kum ise hayatınızdaki küçük ve önemsiz şeyleri temsil eder."

isra - Aşk'a YürürkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin