Bölüm 15 - Sensizlik

1.2K 169 106
                                    

Bölüm 15

" Bugün kalbimde senle uyandım, sana sarmalanmışım dün gece. Kış çiçekleri kaç gün yaşar. Sen kal ömrümde bir hece. "

Ruhumu ruhunda eriterek uyandım bu sabah. Onsuzluğun eşiğinde ondan ayrı kalmanın ağırlığı korkutmuştu beni.

O gün bütün varlığımla ona koşarken müdür yardımcısının bana söylediği şeyi unutmuş gibiydim. Devamsızlık hakkım yoktu. Okula gitmezsem sınıfta kalacaktım. Bir yandan onunla konuşmazsam hayatta kalmamın bir anlamı olmayacaktı. Gözlerimi kör edip bir yılımı onun bir anına değişivermiştim.

Hareket saati gelmiş otobüsü yakalamak istercesine internet cafeye koştum. Kaçırsam da son bir kez el sallamak için ardından. O geleli birkaç dakika olmuş ben beklettiğimi düşünürcesine;

- " Geldim. Kusura bakma beklettim." Dedim nefes nefese kalmış bir halde.

- " Önemli değil. Bende yeni geldim zaten. " dedi.

- " Nasılsın. Ne yapıyorsun. Kızgın mısın hala bana."

- " Kızgın değil kırgınım."

- " Neden seni kıracak ne yaptım ki."

- " Ya Saki bir de ne yaptım diye soruyorsun. Beni dün ne ile itham ettiğini bilmiyor musun?"

- " Ben sadece bir anlık sinirle yazdı onu. Özür dilerim."

Diyerek dağıttığım her şeyi toplamaya çalışıyordum ama bunun onu bu kadar etkileyeceğini bilmiyordum.

- " Özür dilemene gerek yok. Ama seni aldattığımı sakın aklından geçirme. Ya ben yapacak olsam zaten yaparım sende yaparsın bir birimizden haberimiz mi olur. Öyle bir şey olsa sana Burak'tan neden bahsedeyim."

- " Haklısın tamam ama kıskandım işte. Ne yapayım. Uzatmayalım artık."

- " Uzayacak bir şey yok zaten ama bu durum beni rahatsız ediyor.

- " Hangi durum. Tamam dedim işte bir daha olmayacak."

- " Hayır, o değil bu uzaklık."

- " Uzaklık derken. Biz bir birimize uzak değiliz ki. Kalbin kalbimde değil mi? "

- " Ya ben sen harika birisin ama bu nasıl diyeyim. Seni seviyorum buna inan ama hayatta ki bazı gerçekleri de görmemiz gerekir.

O an erimiş tükenmiş bitmiştim. Ben onun bir anına ömrümü vermeye hazırken, şimdi o beni yaşarken öldürmeye çalışıyordu. Beynim durmuş, alnımdan vurulmuş gibi olmuştum. Her şey bu kadar güzel giderken bir tartıma, bir kıskançlık mıydı bunlara sebep olan. Kendimi kaybetmiş ve delirmiş bir şekilde yazmaya başladım;

- " Gerçek mi? gerçek dediğin ne senin, sana yandığımı görmüyor musun? Bugün okulda kalma pahasına sana koştum geldim seni kaybetmemek için. Benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyor musun?"

- " İşte bende bundan bahsediyorum. Fazla abartıyorsun. Zamana bırak her şeyi. Benim yüzümden zarar görüyorsun."

- " Ben senin yüzünden değil. Sensizlik yüzünden zarar görüyorum. Sen benim en büyük faydamsın ya, Böyle konuşma lütfen."

- " Konuşmam lazım. Çünkü bunları konuşmazsak daha çok acı çekeriz."

Geleceği görmüş gibi ısrarları beni çıldırtıyor bu düşüncelerini değiştirmesi için ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. O kadar yaklaşmışken mutluluğun eşiğine, şimdi kapıların kapanması, geldiğim onca yolu tekrar yürümek. Allah'ım aklımı kaçıracak gibiydim.

isra - Aşk'a YürürkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin