21. Bölüm (Saki)

880 77 127
                                    

21.bölüm

" İnsan ne yaşarsa içinde yaşar her an , dışarısı basit bir fragman "

Yarınları elimde o gece buruşturmuştum.

Zaman karanlık bir boşluktan düşer gibi korkutucu bir hızla ilerlemişti. Yirmili yaşların üzerindeydik. Aradaki mesafelere inat ona hala ilk gün ki kadar aşıktım. Ne oldu da bu kararı almıştım bilmiyorum. Şuan hayatımızda tek engel gibi görünen mesafeleri ortadan kaldırmak için burada bulunuyordum. İstanbul Teknik üniversitesinin tam önünde.

Burada okuduğunu biliyordum sadece. Geleceğimden haberi olmamasının tek sebebi ona sürpriz yapmak istememdi. Yıllar beni hiç değiştirmemiş aşk için yaptığım fedakarlıkların devamlılığını okuldan atılarak sonlandırmıştım.

Okulun giriş kapısının önünde buldum kendimi. Binlerce insan anlamsız bir şekilde giriş çıkış yapıyordu okula. Ben onun hayatına ne kadar yabancı olduğumu hissettim o an. Üzerimde mavi renk bir kot pantolon üzerinde siyah bir tişört üzerine giyilmiş klasik kesim bir ceket vardı. Bu kalabalıkta onu nasıl göreceğimi düşünmeden edemesemde, yüreğim onun geldiğini hissedeceksin diyordu.

Belki ilk güneş gördü onun zerafetini ki bir anda ortadan kayboldu. Hava puslu bir kış sabahını andırıyordu. Ben içten içe üşümeye başlamış gelip geçenleri pür dikkat takip ediyordum. Birkaç erkek ve birkaç kızın oluşturduğu neşeli bir arkadaşlık topluğunda onu gülüşünden tanıdım. Öncesinde yüzümde oluşan tatlı bir tebessüm ve içime dar gelen mutluluk vardı. Yanındaki esmer çocuğun kollarını onun omuzlarında görünce birden çehrem değişti. Donup kalmıştım.

Bir an göz göze geldik. Bana gülümseyerek elleriyle çocuğun kollarını omuzlarından indirip koluna girdi. Gülümsemesine ara vermeden benim bulunduğum konumun çaprazına doğru daha hızlı adımlarla ilerlemeye başladılar.

Birkaç saniye ruhsuz bir ceset gibi onları izledim. Dur! Gitme! Dercesine çığlık atmak istiyordum o giderken ama sesim çıkmadı. Bitkin ve tükenmiş bir halde, kendi kulaklarım işitebilecek kadar buğulu bir sesle " Nazlı " diyebildim sadece.

Birden bütün enerjimi geri kazanmış bir halde onu durdurmak için koştum. Önlerine gelince aniden durdup sadece yüzüne baktım. Koluna girdiği çocuktan ayrılıp yanıma doğru geldi birkaç adım.

" Beni tanımadın mı? " diye sordum ona.

" Tanıdım Saki neden tanımayayım. " dedi rahat bir ses tonuyla.

" Ben senin için geldim. Sadece seni görmek için." Dedim daha acıklı bir ses ile.

" Ya Saki Allah aşkına her şeyi ciddiye aldım deme bana sakın. " dedi alaycı bir gülümseme ile. Ben sustum sadece. Hayatımda ilk kez konuşamadım. O devam etti rahat ve kendinden emin bir şekilde.

" Bak sen ciddiye almış olabilirsin ama hayat daha ciddi bir şey. Hayat şaka değil bunun farkına var. Sen çok iyi birisin ama zahmet etmişsin buralara kadar kusura bakma." Diyerek yürüdü gitti arkadaşlarının yanında.

"Ben sadece sana aşığım." Dediğimi duymadı bile.

Bir kız kulesi bir ben kalmıştım İstanbul'da yalnız, sessiz, kimsesiz. Bir süre önce ortadan kaybolan güneşi ensemde hissettim. Sonra siyah bir gökyüzü üzerime çöktü.Yüreğimde cehennemler kurulmuştu ve ben sadece terliyordum.

Boğazıma düğümlenen kelimeleri sayıklayarak uyandım. Avucumda buruşturduğum kağıt terden sırılsıklam olmuştu. Bir süre rüya gördüğüme inanamadım. İçimde hala o acıyı taşıyordum. Bilincim yerine geldiğinde derin bir nefes alarak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

isra - Aşk'a YürürkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin