Narin bir vücudun var

6.8K 592 219
                                    


hastaneye geldiklerinde hyunjin'in baş alfa olmasından yararlanıp hızlıca bir doktorun odasına girerken felix'in elleri gerginlikten ve stresten titriyordu. öyleki, elleri stresten tamamen soğumuş haldeydi.

"siz sedyeye uzanın, ben geliyorum." 

beta kadın yüzünde omegayı rahatlatmak amacıyla gülümseyerek konuştuğunda Felix sakince sedyeye uzandı, karnını açtı. 

kadın önce ellerine eldivenini geçirdi, sedyenin yanı başındaki ultrason cihazının önüne gelirken önündeki kimlikten felix'in bilgilerini girdi. "bebek ne kadarlıktı?" "3 haftalık." kadın eline aldığı jeli felix'in açık karnına döktü, "bebeği nasıl hissettiniz?"

"mide bulantım vardı ve kızgınlığım gecikti. test yaptım öyle oldu yani." kadın kafa salladı, ultrason cihazını karnının etrafında dolaştırırken soru sormaya devam etti. 

"mühürlü müsünüz?" Felix hafif kırılmış gibi başını sağa sola salladı. karnında bir bebek varken mühürlü olmamak üzücü geliyordu. kurdu nedensizce ailesinin televizyondan izlerken göz devirip sinirli bir iç çekmelerine neden olan kusurlu omegalar gibi hissetmişti. 

"bebeğin babası bay Hwang değil mi?" tekrardan kafasını salladı Felix. 

"mühürlü olmayan omegalar hamile kaldıklarında alfaları olmadan yaşamaları hem anne adayı, hem de bebek adayı için zordur. bebekler alfa babalarının feromonu ile gelişir bir süre. zorunlu olan bir şey değil ancak bebeğin gelişiminde bu feromonlar gerçekten çok büyük önem taşır. hayatınıza karışmak benim haddime değil ancak ben bay Hwang ile hemen mühürlenmenizi tavsiye ediyorum." 

diyip ultrason cihazının önünden kalktı, masadan bir kaç peçete koparıp felix'e verdi. tekrardan hiç bir şekilde sona ermeyen gülümsemesini sundu. "bebeğiniz gayet sağlıklı." baş selamı verip odadan çıkmadan önce son bir kez felix'e döndü. 

"cinsel ilişki hamileliğin son 2 aya kadar sorun değil Felix bey. ama vücudunuza dikkat etmenizi öneririm." 

kızaran suratıyla karnındaki jeli silerken yalnızca kafasını salladı Felix. ne diyeceğini bilememişti ve böyle bir bilgiyede asla gerek duymamıştı. doktor felix'in eline fiş verip özellikle açıkladı. "lütfen saatlerine ve kullanışlarına dikkat ederek kullanın." 

galiba hyunjin'in buralarda olmasından kaynaklı olarak daha çok özen gösteriyorlardı. çünkü normal doktorlar asla ama asla gülümsemez ve gereksiz tavsiyelerde bulunmazlardı. yani hemen hemen herkes ilaçları kullanırken saate ve kullanışlarına dikkat ederek kullanırdı değil mi? 

karnını sonunda sildiğinde sedyeden inip kendisine bakan doktora son kez baş selamı verip odadan ayrıldı Felix. vücudu bebek hakkında bir şeyler öğreneceği için verilmişti ancak şu anda kendisini gayet rahat hissediyordu. 

kendisini bekleyen alfaların yanına geldiğinde abisi ilgiyle felix'i inceledi. "nasıl geçti?" önemsiz dercesine başını sallayıp gülümsedi felix. abisi kendisini belli etmiyordu ancak gergin olduğunun farkındaydı. kendisini ilgisiz bıraktığını düşünüyor olmalıydı. "güzeldi. bir şey yokmuş. evde konuşuruz olmaz mı?" 

ev kelimesini duyunca konuşmaya başından beri nötr olan hyunjin şaşkınca minho'ya baktı. onlar kafede konuşmayı düşünmüşlerdi. "kafede konuşmayı düşünmüştük ama?" minho da sorarcasına konuştuğunda omuz silkti felix. "farketmez. sadece kurdum daha bu hamilelik olayına alışamadığı için biraz yorgun hissediyor. dışarıyı kaldırabilecek gibi hissetmediğim için ev demiştim." 

çekingen bir şekilde hyunjin'le göz göze geldiğinde hemen gözlerini geri çekti. aptal bir çocuk gibi gözükmek istemiyordu. böyle bir hatayı - hata demekte yanlış geliyordu çünkü eğer kendisine hata olarak kodlarsa bebeği sevmemekten korkuyordu- tek başına yapmamıştı. biraz olgunlaşması ve olgun düşüncelerle kararlar vermeliydi. "tamam o zaman eve geçelim." 

hyunjin üçü adınada karar verip hastanede ilerlemeye başladığında diğer ikiside onun arkasından gelmeye başlamıştı. her ne kadar bebeği aldırmamak onun için aptallık olsada felix'in bir korkusu olmalıydı. yoksa bu yaşta bir bebeğe sahip olmayı bu kadar istemesi biraz saçmaydı. yani hyunjine göre. 

hastane koridorlarından geçerken omegaların değişik bakışlarına maruz kalmışlardı. bunun nedeni ise hyunjin'in herkes tarafından elinin feromonu olan tarçın feromonu şu anda bir omeganın üzerinde baskınlık kuruyordu. ne yani? baş alfanın kimseye haber dahi vermediği bir omegası mı vardı? 

bakışların sebebini anlayan hyunjin felix'i germemek için elini çok sıkı olmayacak şekilde arabaya kadar tuttu. arabaya bindiklerinde ise mecburen ayrılmıştı. garipti aslında, hyunjin2in felix'i koruması için herhangi bir sebebi yoktu, yalnızca yanında olsa bebeğin diğer ebeveyni olsa yeterdi. 

"benim evime geçelim." hyunjin arabayı çalıştırıp emniyet şeridinden kullanmayı başladı aracı. polis veya ambulans görürse şerit değiştirirdi zaten ancak şu anda onlarda önemli bir anın içerisindeydiler. hyunjin baş alfa olduğu içinde pek bir sorun olmazdı. "bebek için... bir şey dedi mi doktor. yani, şimdiden bilmem gerek bir şey?" 

yanakları yandı nedense felix'in. garip geliyordu bu olanlar, yaşananlar. bir omega olarak evet, anne olmak bir alfanın eşi olmak gibi hayalleri elbette vardı ancak bu şekilde değildi ve nedensizce bu olanlar... canını sıkmaktan çok onu heyecanlandırıyordu. renksiz, monoton hayatına eğlence ya da bir yaşam isteği gelmiş gibi hissediyordu. 

biliyordu eğer bu alfa hyunjin değilde başka, abisinin çevresinden olmayan tamamen yabancı bir alfa olsaydı böyle hissetmezdi, tehlikede olduğunu düşünürdü ancak hyunjin'nin bilindik birisi olması onun içini rahatlatıyordu. 

"mühürsüz olduğum için zorlanabileceğimi söyledi." sesi biraz içine kaçsa bile utana sıkıla cümlesinin devamını getirdi. "mühürlenmemi tavsiye ediyor." hyunjin gerginlikle dudaklarını ısırdı. gerçekten... hayatında planına dahil bile etmediği şeyler yaşanıyordu. 

bir yavrunun babası olmak ve mühürlenmek. 

şu anki yaşantısına bakılacak olunursa gerçekten çok ters şeylerdi. kurdu nedensiz bir sinirle içinde dönmeye başlarken arabasının hızını arttırdı. eve gidip bir an önce her şeyi konuşup olayı bitirmek istiyordu.

ne kadar bitecekse artık. görünen o ki, bu omega hayatının en önemli parçası olacaktı artık. 

eşi olmak gibi bir parça. 

sonunda eve geldiklerinde hyunjin arabayı diğer arabalarının yanına park etti, arabadan indiler. çok büyük olmasada bir bahçesi olan güzel bir müstakil evde yaşıyordu. minho yabancı olmadığı eve direkt olarak şifresini girip içeri girerken onu felix takip etti. tek istediği tıpki hyunjin gibi bu konuyu kapatıp net bir yere ulaştırmaktı. 

minho herkesten önce bir koltuğa otururken felix'te yanına kuruldu. garip bir ortam vardı şu an. abisi, forma giyiyor olmasına rağmen hamile olan kendisi ve baş alfa. birde birey sayılır mı emin olunmayacak bir bebek. "kıyafet getirmemi ister misin felix? rahat edersin." hyunjin elindeki arabının kumandasını masaya bırakırken sordu sakince. 

kot pantolondan kurtulacağı için hemen kabul etti teklifi felix. gerçekten üzerindekilerden kurtulursa çok rahatlardı. "çok iyi olur gerçekten, teşekkür ederim." hyunjin bir şey demeden üst kata çıkmış, rahat bir eşofman ve tişört alıp alt kata inmişti. elindekileri çocuğa verirken minho gerginlikle gözlerini kapatmış, ne konuşacaklarını ve konuşacağı şeylere kafasından verebileceği hazır cevapları düşünüyordu. 

her ne kadar hastaneye gittikleri süre boyunca rahatmış gibi davransada içindeki sıkıntı git gide büyüyordu. bunun ilk nedeni tamamen kardeşiydi. onu ilgisiz bıraktığını düşünüyordu. bu ilişkinin olmasına nasıl izin verecek kadar rahat davranmış ve sonrasında felix'in davranışlarından bir terslik olduğunu anlamamıştı bilmiyordu ve bunun için kendisine devamlı olarak kızıyordu. 

bir diğer sıkıntısı ise hyunjindi. arkadaşını tanıyordu, şu anda götünün tutmasından bu kadar ilgiliydi. konu çözüldüğü anda ilgi odağı kesinlikle felix olmayacaktı. 

salone girone kardeşini gördüğünde elini şakaklarından çekti, yüzüne rahat bir ifade yerleştirmeye çalışırken yapacakları konuşmaya hazır olmadan konuşması için hyunjini beklemeye başladı.


(düzenlendi 09.04.24) yayınlayalı 2 yıl olmuş vay bee

Pregnant Omega || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin