İyi bir eş olur muydu?

6.3K 552 341
                                    


felix karşısındaki iki alfaya bakarken gerginlikle yutkundu. her ne kadar sakin gözükmeye çalışsada abisini tanıyordu, asla sakin değildi ve sakin olmak için kendisini deli gibi sıkıyordu. hyunjin'in yüzünde ise değişik ifadeler vardı. bunun en ilgi çekici olanı ise göz bebeklerinin kırmızıya dönmesiydi. 

bunun nedenini felix bilmese bile hyunjin çok iyi biliyordu. kurdu, felix'in karnındaki yavrunun varlığını hissediyordu. karşısındaki omeganın karnında bir bebek vardı ve bu bebek her şeyiyle kendisinindi, bu yüzden duyguları hyunjinin gözlerine yansımıştı. 

alfalar, cinsel ilişki sonrasında hamile kalmasa bile bazı omegalara takıntılılık geliştirirdi. bunu özellikle ilişkiden memnun kalan alfalar yapardı ve hyunjin'in kurdunun gösterdiği tepkiler gibi tepkiler göstermesi yüksek olurdu. yani şu anda birisi gelse ve felix'e dokunmaya çalışsa hyunjin'in sinirle adamın üzerine atlaması kesin bir olaydı. 

bu yüzden hayat insanlarının genellikle hepsi beta olurdu. 

hayır yani, hyunjinin bu sapıklığı ve beğeni iç güdüsünün tek nedeni buydu, bir hoşlandı değildi. sonunda hyunjin gözlerini felix'in karnından çektiğinde gözlerini normal haline getirdi ve gerginlikten terleyen ellerini dizlerine sildi, derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. 

"öncelikle özür dilerim felix, gerçekten. kendimi tutmalıydım ve orda olmamalıydım." felix gelecek özrün bu kadar basit olmasını beklemesede başını salladı sadece. özür dilemesi bir bir şeydi, beklentisini yüksek tutmaması gerekirdi. 

"sorun değil. zaten özür dilendiğinde geçecek bir şeyde değil. bebekleri severim, kendimi avutabiliyorum en azından." hyunjin biraz sert olan çıkışa şaşırırken minho tepkisizdi. yinede kendisine olan güvenini kırmadı hyunjin. 

"benim bulunduğum konum olan liderlik ,bu işe biraz aksaklık çıkarıcak." felix anlamadığını belli eden bakışlarla hyunjine bakarken minho oflayıp gözlerini kapattı. şu anda düşünülmesi gereken minhoya göre hyunjin'in konumu değil felix ve felix'in geleceğiydi. 

ofalama sesine karşılık sinirlerine hakim olmaya çalışarak devam etti hyunjin. 

"kokun bir müddet sonra sen bilerek feromon salgılamasan bile neredeyse tamamen benimki gibi olacak. sende biliyorsun, benim kokumu herkes bilir. senide eve tıkamayacağımıza göre yanından geçen herkes feromon kokundan benimle bir yakınlığın olduğunu anlayacak. üstelik bir kaç aydan sonra hamile olduğunda anlaşılacak, yani bebeğin diğer ebeveyninin ben olduğunu herkes anlayabilecek." 

hamile kelimesinin cümle içinde geçmesi felix'i gereksiz derecede heyecanlandırmıştı. hyunjin ise tepkilerini korumaya devam etti. 

"bu yüzden senin feromon kokun değişmeden, hatta şu anda bile olur, basını toplayıp bir şekilde bu durumu açıklamalıyız." kendisini hemen açıkladı. "durumu etrafa nasıl lanse etmek istiyorsak o şekilde açıklarız. doğrusunu anlatmamıza gerek yok. eğer dilersen, önceden sevgili olduğumuzu söyleyebiliriz bu tamamen sana kalmış bir şey." 

"yavşak yavşak konuşma hyunjin. eğer olanları doğru bir şekilde söylersek felix'e de sanada yaptıkları yorumlarla zarar verirler. yalan söylemek zorundayız." minho olaya kendi yorumunu katarken hyunjin umursamadan felix'in yanına gitti ve koltuğun önüne çömeldi.

"eğer bunların olmasını istemiyorsan sorun değil gerçekten bebeği aldırırız." felix'in kaşları çatıldı. "ama aldırmak istemiyorsan evleniriz, belki zoraki olur senin için ama birbirimizi sevmeye çalışırız... ne istersen iste tüm sorumluluk bende olacak, yemin ederim." 

"sorunlu olan sensin zaten, kanını siktiğim." minho stresle sigara içmek için balkona çıkarken hyunjin göz devirdi. bu adamın gerginliği gerçekten gereksizdi. kendisi ne güzel karşısındaki çocukla doğru düzgün konuşmuştu. 

felix ise ne abisini umursuyordu ne de hyunjin'i. sadece düşünüyordu. 

bir bebeğe sahip olmak elbette zor olacaktı. şu anda bebeği bir aylıktı ve okulun kapanmasına 3 ay vardı. dört aylık bebek kendisini pek belli etmezdi, bol bir şeyler giyer sınıftanda çıkmazdı yani bebeği korumak ve saklamak çok zor olmazdı. 

evlenmesi gerekti mesela. hep hyunjinden ayrı kalacak değildi ya. hem doktorda demişti bebek alfa babanın feromonlarıyla gelişirmiş. beraber olmalılardı. evlilik konusu halledildiğinde bu çocuk doğup kendi kendinede büyüyecek değildi. ona çok iyi bakmaları gerekiyordu. 

bir de hyunjin vardı. alfalar omegalar gibi her ay kızgınlığa girerdi ancak alfaların farkı belli bir yetişkinliğe ulaştıklarında kızgınlıklarında bir omega ile ilişkiye girmezlerse ölmeleriydi. hyunjin'in ise baş alfa olduğun için bunu engelleyecek iğne hakkı vardı ancak bir omegası olduktan sonra iğne hakkı bitiyordu. 

yani, felix suanda hamile olduğuna göre hyunjin'in iğne hakkı tamamen bitmişti. kızgınlık konusunda tek umudu felix olmalıydı ki başkası olamazdı, olmamalıydı. 

çok düşünmekten unuttuğu yorgunluğu kurdunun sızlanmasıyla aklına gelirken hyunjin'in ona yönelttiği sorulara cevap vermeden konuştu felix. "ben.. çok yorgunum, biraz uyusamda öyle karar versem olmaz mı?" sakinliğini korumaya çalışarak kafasını salladı hyunjin.

işlerini bir an önce düzene koymalılardı ancak felix'in bu davranışlarını onu zorluyordu. "gel odaya götüreyim." ayağa kalkıp önden ilerlemeye başladı, kendi odasına getirip yatağı gösterdi. "istediğin kadar dinlen. abinle ben aşağıdayız." kafasını salladı felix. 

güzel bir feromon kokusunun hakim olduğu odada yatağa sakince uyumak üzere kıvrıldı. 

(düzenlendi 09.04.24)

Pregnant Omega || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin