(2) yaratığa dönüşenler

566 80 197
                                    

"Ne söyleyeceksin?"

Okulun arka bahçesinde tek değillerdi. Burası zaten ders aralarında pek boş olmazdı. Ama Sasuke ile duvarın köşesinde duruyorlardı, kimseyle iç içe olmadıklarından konuştukları duyulmazdı.

Cebinden paket çıkarıp içinden bir dal aldı Sasuke. Sigarayı dudaklarına koyarken paketi Sakura'ya uzattı. Kız ona dik dik bakınca iç çekti, "İçtiğini biliyorum."

Sözleriyle telaşlanıp hemen etrafı kontrol etti Sakura. Neyse ki kimse duymamıştı, herkes kendi halindeydi. Tavrını fark eden Sasuke ise paketi geri cebine attı, "Anladım, kimse görsün istemiyorsun."

O çakmağı yakarken Sakura sabırsızca ayağını sallıyordu, "Bir an önce konuşmazsan gideceğim, daha işlerim var."

"Tamam tamam, bu kadar aceleci olma."

O sigarayı içerken Sakura alttan bakışlarla onu izliyordu, "Sporcuların içmemesi gerekmez mi?"

"İnek öğrenci de içmemeli o halde," Hazırcevap oğlan kaşını kaldırıp ona ima yapmıştı. Bunun üzerine kız biraz bozuldu, "Nerede içerken gördün?"

"Evlerimiz aynı sokakta," dedi Sasuke, "Tabi sen hiç dikkat etmemişsindir. Aynı yolu yürüyoruz her gün. Sen daha önce varıyorsun. Kapının önünde cebinden çıkarırken gördüm."

Umursamıyormuş gibi omuz silkti Sakura. Ardından az önce aklına takılan kelimeyi söyledi, "Ben inek değilim."

"Öylesin," Sasuke onunla dalga geçiyor gibi değil de normal konuşuyor gibiydi, "Başını dersten kaldırdığın bir an bile yok. Şimdi bile bir an önce sınıfa gidip kitabın başına oturmak istiyorsun değil mi?"

Dedikleri doğru olduğundan cevapsız kalmayı seçti. Bunun üzerine dumanı üfleyen Sasuke, duvara yaslanıp başını yana eğerken düşünceyle sordu, "Böyle olmana rağmen nasıl sürekli sevgili yapacak zamanı buluyorsun? Daha doğrusu neden her hafta bir sevgilin oluyor? Hiç tükenmiyor mu bu oğlanlar.."

Sorusu üzerine kızın gözleri ona çevrildi. Kendisine derin derin bakan oğlana karşılık bir şey söylemeden sadece gözlerine baktı. Nedense hazırlıksız yakalanmış hissine kapıldı. Sonra ise ani bir hareketle uzanıp oğlanın elinden sigarayı alıp yere attı. Üstüne basarak söndürdüğü zaman tekrar ona baktı, "Ne söyleyeceksen söyle artık, sabrım kalmadı."

Sasuke derin bir iç çekti. Duvardan ayrılıp birkaç adım kıza doğru yaklaştığında Sakura geri kaçtı, ta ki sırtı duvara dayanana kadar. Nihayetinde Sasuke hemen karşısında durmuş, ellerini cebine sokmuştu.

"Senden hoşlanıyorum."

Tepkisizce suratına bak Sakura. Sözlerinin devamı var mı diye bekledi ama oğlan başka bir şey söylemedi,
"Bu muydu?" Saçlarını eliyle arkaya attı.

Sasuke zaten ondan başka bir tepki beklemiyordu ama yine de sinirleri bozulmuştu işte. Sinirinden gülümsedi, "Evet, buydu. Tabi sen çok duymuşsundur bunları. Güzelsin, zekisin... her gün söylüyorlardır sana. Hatta neydi şu sevgilin? Ryo mu?" Kıkırdadı, "O da söyledi değil mi?
Sonra da sevgili oldunuz."

Onun alaylı tavrı Sakura'nın sinirlerini bozuyordu. "Bittiyse gidiyorum?"

Sasuke alaylı suratını bozup ciddi ciddi ona baktı bir anda. Yüzünü güzelce incelerken yutkundu ve başını salladı, "Bitti, gidebilirsin."

Bunun ardından hiç beklemeden çekti gitti Sakura. O giderken arkasından bakan oğlan ise bir kamyonun altında ezilmiş gibi hissediyordu, "Siktir ya," Cebinden bir sigara daha çıkarırken yavaş yavaş pişman oluyordu. Cevabın böyle olacağı zaten tahmin ettiği bir şeydi ama yine de bizzat yaşamak acıtmıştı.

The Walking Death | SasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin