The Walking Death | Sasusaku

(10) alınan izinler

Naruto gözlerini ellerine çevirdiğinde, ilk defa bir oyunu kazandığına sevinmedi. Taş kağıt makasta genellikle hep kazanırdı ve bundan büyük bir sevinç duyardı. İlk defa öyle olmadı. Bu oyunun sonucu bu defa sevinç değil korku getirdi.

Sasuke memnuniyetle sırıtmıştı oysa ki,
"Gidiyorsun dostum," dedi sırt üstü yere yapışırken, "Zaten oyunu hep sen kazanırdın, şanslı piç."

Yutkunmak zorunda kaldı Naruto, boğazındaki düğümü çözemiyordu. Rüyadaymış gibi hissetmekten de alıkoyamıyordu kendini.

"Lan ne duruyorsun, git çabuk, bu sikikleri daha fazla tutamayacağım!" Sasuke bu kez gülümseyen ifadesini bozmak durumunda kaldı çünkü iliklerine kadar öleceğini hissetti. Üstündekinden kurtulamamışken bir başkası geliyordu ve barikatın üstüne çıkmaya çalışanlar da vardı.

Naruto şokun etkisinde gibiydi. Bu yüzden Sasuke daha gür bir sesle bağırdı, "Naruto! Kendine gel!"

Uykudan uyanmış gibi sıçradı sarışın oğlan. Daha sonra ise gözlerindeki yaşları biriktirerek ayağa kalktı, "Bir daha ki taş kağıt makas oynayışımızda Ichiraku'da olacağız ve sen tüm hesabı ödeyeceksin, anladın mı!" Bağırırken tiz çıkan sesi hüngür hüngür ağlaması yüzündendi, "Ve ben tüm dükkanı yiyeceğim! Tüm paranı sömüreceğim!"

Sasuke güldü, "Tamam, öyle olsun," derken sesi zorlandığı için titrekti, "Görüşürüz."

Naruto geri geri yürürken ezilmekte olan dostuna bakıyordu. En sonunda kalçası pencerenin kenarına dayandığında nefes verdi, "Lanet olsun!" Halatı sıkıca kavradığında kendini aşağı bırakmaya hazırlanıyordu.

"Naruto!" Sasuke'nin sesiyle durdu, "Sakura'yı koru."

"Ve sen de hayatta kaldığından emin ol."

Naruto ona son bir bakış attıktan sonra aşağı bıraktı kendini.

Onun gittiğini gören Sasuke gülümsedi. Kendisinden vazgeçeli çok olmuştu. Buradan kurtulmasının imkansız olduğunu biliyordu. Derin bir nefes aldı ve kendini onlara teslim etmeye hazırlandı.

Gözlerinin önünden bir anda hayatının tüm güzel anıları geçmeye başladı. Sanırım ölümden önce yaşanan o an buydu. Ailesiyle kutladıkları doğum günleri, abisinin ona bisiklet aldığı o gün, anaokulunda Naruto'yu tanıması ve o günden sonra kardeşi gibi olması, liseye başlamaları, Sakura'yı ilk görüşü ve ona o anda aşık oluşu... hepsi gözünün önünden geçti.

Suratına doğru gelen bir tornavida gördüğünde kafasını hızla yana kaydırdı. Tornavida bu sayede yere saplanmıştı. Sasuke dehşetle üstündeki zombiye baktı. Elinde tornavida olan bir kız? Muhtemelen o kızdı bu, kapıdaki.

Neler atlattığını bilmese de, hayatta kalma mücadelesini vererek elinden geleni yapan bir kızdı. Sasuke onun karşısında pes etmeyi kendine yedirebilir miydi? Belki de onu harekete geçiren şey bu oldu.

"Özür dilerim!" deyip kızın karnına kalan son gücüyle bir tekme geçirdi. Elinden tornavidayı çekip aldığında, onu ısırmak üzere olan başka bir zombinin tam gözüne sapladı. Hemen ayağa kalkıp tornavidayı bir tanesine daha sapladığında, ayağıyla yanındaki sırayı önlerine itti. Böylece onları biraz geri savurup kendine zaman kazanmıştı.

Elindekini fırlatarak cama koştu. Zaten zombiler de anında peşine düşmüştü. Düşünme fırsatı olmadan, camdan öylece atladı. Atladığında elini uzatıp halatı son anda yakalamayı başarmıştı. Tam şükredecekti ki, bunun için çok erken olduğunu duyduğu hırlamalardan anladı. Kafasını kaldırdığında, zombilerin bir bir aşağı atladığını gördü. Onun tam üstüne.