(13) umutsuz aşıklar

348 63 60
                                    

Servis aracının içindeki çocuklar yaklaşık on dakika önce çıkmıştı. İkisi hariç, hasta olan Hinata ve aralarında istenmeyen Sakura.

Gitmeden önce Shikamaru'nun temelini attığı planlarını kurmuşlardı.

Hepsi servisten çıkar çıkmaz eline bir şey kapmıştı. Sopa, taş ne bulurlarsa. Önce içeriyi ve marketin çevresini kontrol edeceklerdi. Marketin çevresi için Neji ve Sasuke ellerindeki sopalarla etrafı turlayacaktı. Ardından içeri ilk girecek olan Shikamaru ve Naruto, içeride olan bitenlere bakacaklardı.

Daha sonrasında ise kafadan bir alınacaklar listesi hazırlamışlardı.

Öncelik elbette rafların her birine bakarak astım ilacı aramaktı. İlacı bulma görevini Tenten üstlenmişti.

Ino ise katı gıdalara abanacaktı. Unlu mamuller gibi karınlarını doyuracak besinler. Belindeki hırkasını açmış onu sepet gibi kullanacaktı.

Bol bol su alma işi ise Shikamaru da. Şişeleri kucağından düşürme ihtimali olduğu için en riskli kısmı kendisi üstlenmişti.

Naruto ise hijyenik ve ilk yardım yapılacak şeyler depolamakla görevliydi. Tentürdiyot, yara bandı, sargı bezi, ped vs. gibi şeyleri toplayacaktı. 

Bu görev dağılımlarını yaptıktan sonra araçtan indiler. Hinata arka koltuklara boyluca uzanmış, pek fazla hareket etmeyerek efor sarfetmiyordu. Sakura ise ondan uzaktaki koltuklarda oturuyordu. Araçtan çıkmadan önce Neji onu gözleriyle yeterince tehdit etmişti.

Şimdiyse servisin içinde iki kız yalnız kalmıştı. Hinata'nın hırıltılı nefeslerinden başka ses çıkmıyordu.
Sakura sessizliği sürdürmeye niyetliydi, kafasını cama çevirdi ve onları markete girene kadar izlemeye karar verdi.

Söyledikleri gibi Sasuke ve Neji ellerinde tuttukları sopalarla beraber parmak ucunda marketin etrafını farklı köşelerden turlamaya başlıyordu. Geri kalanlar ise market kapısının önüne çok sessiz adımlar, hatta parmak uçlarıyla gelmiş ve durmuşlardı. Fısıltıyla bir şeyler konuştukları belliydi, Sakura kaşlarını çatarak dudaklarını okumaya çalıştı. Shikamaru bir şeyler söylüyor ve diğerleri sadece kafa sallıyordu.

Marketin etrafında dolaşan bir zombi henüz görmemişti Sakura, arka tarafını bilemezdi tabii. Oralara Sasuke ve Neji bakıyor olacaktı. Marketin içiniyse tam olarak göremiyordu. En sonunda çocuklar fısıldaşmayı bıraktılar, Shikamaru sensörlü kapıya yaklaşınca kapılar iki yana açıldı.

İçeri girmeden önce kafasını uzatmıştı Shikamaru. Sanırım içeride bir şeyin olmadığını anlayınca doğrudan girdi, diğerleri de peşinden.

Zaten böyle ıssız bir yerin marketinin dolu olacak hali yoktu. Bu hem avantaj hem de dezavantajdı. Küçük bir yerde astım ilacı bulunur muydu, işte bu dezavantajlı kısım.

Hepsi içeri girdiğinde artık izleyecek bir şeyi kalmayan Sakura sıkıntıyla başını cama yasladı. Sessiz sessiz duruyordu sadece.

"Hey, Sakura," Hinata'nın kısık hırıltılı bir sesle konuştuğunu işitti. Kafasını camdan çekip oturduğu koltuktan yavaşça arkasına baktı. Hinata uzandığı yerden başını ona çevirmiş, solgun ve bitkin düşen yüzüne bir tebessüm yerleştirmişti, "Neji'nin kusuruna bakma-" Öksürdü, "Bazen çok korumacı davranabiliyor. Ayrıca çok endişelenmişti- o yüzden sana patladı- özür dilerim-" Tıkanan nefesi konuşmasını bir hayli zorluyordu.

"Aman," dedi Sakura önüne dönerken, "Kendini zorlama da manyak kuzenin bunu da benden bilmesin."

Ona bakmıyor olsa da kızın kırgınlaşan sesinden iyice mahcup olduğunu anlamıştı, "G-gerçekten özür dilerim Sakura. Senin bilerek yapmadığını biliyorum- benim yüzümden- benim yüzümden sana böyle davrandılar-"

The Walking Death | SasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin