Yücel elinde toz beziyle kitaplığın önünde on dakikadır bekliyordu. İki gün önceki lodos epey toz kaldırmıştı. "Her yer toz, nefes alamıyorum," demişti Işıl. "Ama kitaplıkta bir iki düzenleme yapacağım, bekle beni," diye de eklemişti.
Yücel, "Gelmiyor musun?" diye seslendi. Yanıt alamayınca Işıl'ın odasına gitti. Işıl telefonda arkadaşıyla yazışıyordu.
"Hadisene," dedi Yücel. Yazışmaya dalan Işıl'dan doğru düzgün bir yanıt alamayınca sinirlendi.
"Şuna bak! Kime diyorum?"
Işıl genelde böyle yapardı. Biriyle yazışıyorsa, market alışverişini uygulama üstünden yapıyorsa ya da ilgisini çeken bir haber okuyorsa başını kaldırıp da sorulan soruya doğru düzgün yanıt vermezdi. Sanki dünya Işıl'ın yanıtı olmadan dönmeyecekmiş gibi Yücel inat eder, Işıl'dan yanıt alacağım diye kendini sıkıp sinirlendirirdi.
"Birazdan gelirim," dedi Işıl.
"Lütfedersin!"
Yücel salona geçti. Kayıttan eski maçlardan birini açıp voleybol izlemeye koyuldu. Yaklaşık on beş dakika sonra, salonda yankılanan hakem düdüğü, spor ayakkabısı gıcırtısı ve seyirci uğultusuyla tatlı bir şekerlemeye daldı. Tahmin edilebileceği gibi Solkar da hemen yanı başında uyuyordu.
Işıl Antalya'daki arkadaşı Cihangirle yazışıyordu.
C: Bence fazla zorluyorlar.
I: Kim?
C: İnsanlar.
I: Ne diyosun?
C: Yaşam diyorum. O kadar zorlanmaya gelmemeli.
I: Nasıl yani?
C: Bu kadar zorlaşmışsa yanlış bir şeyler var demektir.
I: Ne gibi???
C: Ya ne bileyim işte! Bazen kafam karışıyor.
I: Anlat çocuğum, kafanı karıştıran nedir? :))
C: Geç dalganı. :(
I: Valla lan anlat, dinliyorum. İlginç bi şey yumurtlıycan gibi.
C: Bak ya!
I: Yeni gelin bu kadar naz yapmaz. Amma sallandın. Konuş.
C: Dışarıya çıkabiliyor musun?
I: Yoo! Biçok insan çıkamıyor zaten.
C: Biz hiç çıkamıyoruz.
Işıl anlamıştı arkadaşının neden bahsettiğini, ama duygusal bir adamdı Cihangir. Yanlış bir şey söylemekten çekindi.
I: Çıkmayalım amk çok mu lazım?
C: Öff! O ne ya?
I: Adanalıyık Allahın adamıyık :)
C: Aferin. Öyle dizileri izle sen.
I: Ne var? Gayet başarılı çocuklar.
C: He he... O değil de sizin dizinin son bölümü yüklenmiş.
I: Tmm bakarım. Evde oturup dizi izliycez böyle işte.
C: Ne zamana kadar? Şimdi konuşması kolay. Savaş olsa, pandemi olsa ne bileyim deprem, sel olsa bi gün biter.
I: Bence bu da bi gün bitecek.
C: Sence! İyiymiş.
I: Tabi oğlum. Bi tür anormali bu.
C: Ya bi tür normalin başlangıcıysa?
I:?
C: Düşünsene milyarlarca yıl önce kaya ve lavların arasından yeşeren ilk bitkiyi biri görseydi ve senin gibi düşünseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennette de Kütüphane Var mı?
Fantasía[ The WATTYS 2022 KAZANANI - "En Şaşırtıcı Olay" ödülü ve "Uyumsuzlar Kategorisi" ödülü ] Sultanahmet Camisi'nin hünkâr kasrındaki bahçesinde bulunan çoğu kişi az sonra cennete doğru uçacaktı, ama içlerinden hiçbiri bunun farkında değildi. Tarihi Ya...