DERÛN

406 309 72
                                    

Bölüm yayınlayana kadar 5K olduk hepinize teşekkür ederimm💗Bu güzel bölüm size armağan olsun💫✨

Arabaya bindiğimizde merakım zihnimin duvarlarını işgal ediyordu.Merak ettiğim herşeyi sorabilirdim.Dikkatlice nefes aldım,merakımı toparladım ve ortamdaki sessizliği kırdım.

"Tamam konumuzla alakası yok ama sormak istediğim bir konu var."

Gözlerini yoldan ayırmadan başı ile beni onayladı.

"Ailen?"

Yüzünün aldığı ifade ile sorduğum sorudan pişman oldum.Bana bakmıyordu ama bakışları sert bir hal aldı.Yüzünde anlamadığım duygu gölgeleri geziyordu.

Yaptığımı nasıl düzelteceğimi bilemdiğimden önce sadece sustum daha sonra durgunca merak ettiğim diğer şeyi sordum.

"Neden bana ateşböceği diyorsun?Hemde benim gibi yabancı olduğumuzu kabul ederek."

Yüzündeki duvarlardan bir bir taş döküldü.Taşlar düştüğü yeri yıksada bunu umursamadım.İlgilendiğim tek nokta taşların düşmesiydi.

Sesi düşen taşların yankısı gibi keskin ve soğuktu.

"Karanlıktaydın,yolunu kaybetmiştin.Bu seni yıldırmadı,kendi ışığını kendin yaktın,"

Haklıydı ,bu canımı yaktı.Sözlerini duymak istemesemde merak ediyordum.

"En sonunda yuvanı buldun."

Yönümü Savaşa dönüp şaşkınlığında verdiği ifadesizlikle tepkimi ortaya koydum.

"Farkında değilsin ama ben yuvamdan ayrı düştüm.Nasıl yuvamı bulmuş olabilirim ki?"

"Eğer o ev gerçekten senin yuvan olsaydı,şuan benim yanımda değil o evde olurdun."

Öfkeme hakim olamadığım için kelimelerim hırçın ve baskılı bir şekilde ağzımdan ayrıldı.

"Saçmalama,senin evinde kalıyorsam yuvam olduğu için değil, Deniz istediği içindir."

Cevap beklemden yönümü camdan tarafa döndüm ve yolu izlemeye başladım.

En olmadık anda karşıma çıkıp anılarıma gücünü katıp yürümem için bana yol yapmıştı.Hissizce kaybedeceğim ruhumu bedeniyle tutmuş,gitmemesi için çabalamıştı.Kardeşim için yeri geldiğinde benden daha fazla çabalıyor ona çoğu kötü histen uzak tutuyordu.Onun parçalanmasına izin vermiyordu tıpkı bana yaptığı gibi.

Zaman bizim için o kara günün sayfasını açtığında olanları silmek için onun kalemine mahkum etmişti.Kader ve zaman yanlış yerde karşı karşıya geldi ve kurbanlar seçildi.Biliyordum ki onlar barışa ulaştığında bu seferde bizim savaşımız başlayacaktı.

Belkide Savaş bu ruh emici olaylarda kaderin bize yaptığı bir ayrıcalıktı ve yine o her ne kadar kabul etmek istemesemde benim için bir yabancıdan çok daha fazlası olmuştu.

Denizi almak için Sılanın annesinin evine geldiğimizde Savaşa dizlerimde unuttuğum montunu verdim ve eve doğru yürümeye başladık.Kapıyı kırk beş yaşlarında hafif tombul bir kadın açtı.Fazlasıyla şirin görünüyordu,ister istemez onu gördüğümde gülümsedim.

"Hoşgeldiniz,buyrun içeri geçin."

İçeri geçtikten sonra küçük bir tanışma faslının ardından kadının adının Esra olduğunu öğrendim. Deniz ellerini yıkamak için gittiği lavabodan koşarak bana geldi ve dizlerime sarıldı.

Bağırarak FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin