SERENDİPÇE

499 469 184
                                    

Merhaba ✌🏻Bir süre bölüm yükleyemedim... Umarım beklediğiniz zamana değer bir bölüm olmuştur iyi okumalar 😊

(Satranç)

Sustuğum şeyler var,hiç konuşmadıklarım...
İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var...

Savaş adım sesleri ve konuşma sesleri iyice bitince 'Artık gidebiliriz' demişti.Şuan ise arabada sessizlik içinde ilerliyorduk.Acaba o adamlar kimdi?Neden hiç polis gelmemişti?Ben düşünmeye devam ederken Savaş denizin kıyısında arabayı durdurmuş ve öylece denize bakıyordu.Dişlerini sıkıyor ve bıkkınlık ile nefes veriyordum.Bir süre daha böyle devam ettikten sonra bakışlarını bana çevirdi.Şaşırıp utanma ile bakışlarımı hemen başka bir yere çevirdim.Ona bakarken yakalanmıştım,kahretsin!

-Bana bak!
Şansımı fazla zorlamadan başımı kaldırıp gözlerine bakmaya başladım.
-Efendim
-Sana dediklerimi hatırlıyorsun değil mi?

Bana ne demişti ki?Bunu söylerken gayet ciddi idi.Demek ki önemli bir şeydi.Ah!Nasıl unuturum tabii ya bana 'Duyduğun sesleri unut.Bu sokağa bir daha sakın adımını atma ve polisi de unut' demişti.Derin bir nefes alıp cevap verdim.

-Dediğin şeyi hatırlıyorum ama bu unutulacak bir şey değil.Orada birilerine zarar gelmiş ve hatta birilerinin hayatı son bulmuş olabilir.Eve gidince de ilk işim bu konudan polise bahsetmek olacak çünkü insanların hayatı bu kadar ucuz ve önemsiz değil.

Savaş konuşmam ile direksiyonu daha sıkı tutmaya başlamıştı.Parmak boğumları ise git gide daha beyaz olmaya başlıyordu.Her ne kadar siniri ile bana zarar verecek olmasından korksam da düşüncelerimi sonuna kadar söyleyecektim.

-Dediklerinin hiç birisi olmadı merak etme.O yüzden bu işe burnunu sokmayı hemen bırak.
-Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun söylesene bana?

Sesim elimde olmadan yüksek çıkmıştı.Çünkü her şeyden bu kadar emin olması sinirimi bozuyordu.İnsanların hayatının onun gözünde bir değeri yoktu.Orada küçük bir çocuk bile bir hiç uğruna ölmüş olabilirdi ama bu onun zerre kadar umurunda değildi.Savaş birden beni belimden çekip kendine yaklaştırdı.Şuan öfkesini çok zor kontrol ediyordu ama hiç biri bana engel değildi.

-Biliyorum çünkü...Sana öyle diyorsam öyledir her dediğimi ikinci kez sorgulamana gerek yok.
-Neden senin her dediğine inanayım ki?Dürüstlük abidesi falan mısın?

Savaş alaycı bir şekilde gülerek cevap verdi.

-Dürüstlük abidesi olduğumdan değil sadece benden bir kez cevap alacağın için yani benim kafamı boş yere şişirme diye anladın mı?

-Senin ile uğraşacağımı mı düşünüyorsun?

-Çok dik başlı ve burnunun dikine gidiyorsun bir gün başın belaya girecek biliyorsun değil mi?

-Bu seni ilgilendirmez biliyorsun değil mi?

Gülümsedikten sonra yüzümü incelemeye başlamıştı.Başta rahatsız olmasam da gözleri dudaklarıma değince rahatsız oldum ve kendimi geriye çektim ama o kadar güçlüydü ki birazcık bile olduğum yerden oynamadım.

-Ciddiyim Ada dediklerimi yap yoksa iyi şeyler olmaz.Bir kerede sözümü dinle.

Bu yakınlıktan son derece rahatsız olmaya başladığım için konuyu uzatmamak için kabul ettim.

-Tamamdır dediğini yapacağım.

Gözleri biraz daha yüzümde gezdirdikten sonra beni bıraktı.Onun ailesini merak ediyorum.Annesi ve babası neredeydi?Yada hiç mi akrabası yoktu ?Yoksa onlarda mı benim annem ve babam gibi ölmüştü?Ne yaşamıştı ki yaşadığı şey onu bu kadar duygusuz,sert ve yapayalnız olmuştu?Neden hayatında güzelliğe dair hiçbir şey yoktu?Onun hayatından güzelliği kim söküp almıştı?Duygularını bu kadar mükemmel şekilde saklamayı nasıl başarıyordu?Düşüncelerimden uzaklaşmak için müzik açtım.Çünkü benim için bir yabancıdan daha fazlası olmayan bir insanı düşünmek istemiyordum.

Bağırarak FısıldaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin