Yeni Bir Başlangıç

1.3K 479 321
                                    


            Eskiden otobüsün camında birbirini geçmek adına yarışan yağmur damlaları artık asfalt zemine yapışmak ve bu yarışa bir son vermek adına gayret ediyorlardı. Sanki, annem ve babam gittiğinden beri yağmur damlalarının da neşesi kalmamıştı. Öte yandan varış noktasında tanıdık bir simanın olmaması, her kilometre de azalan mesafenin getireceği heyecanı da yitirtmişti. Öyle ya, otobüs bir anda uzayın yörüngesine kapılsa ve dünya etrafında dönmeye başlasa, "durun, sanırım inmem gerek!" deme tenezzülünde bile bulunmayabilirdim. Ne de olsa artık bir başına, öksüz ve yalnız biriydim. Ne gideceğim bir ev, ne de başım sıkıştığında koşacağım bir ailem vardı. Yalnızlık, özgürlüktür demiş birileri zamanında, evet yalnızdım ancak özgür değildim. Kaybettiklerimin paçamdan tutup tüm vücudumu saran ağırlığını, avuçlarımın içine toplamış, göğsüme bastırıyordum. Belki, henüz reşit olmadığım için yıllardır görmediğim teyzemin vekaleti altına girmeseydim, özgür olabilirdim. Ancak resmi kurumlarda dahi "büyükşehir" olarak isimlendirilen koca beton yığını arasında, küçük ve öksüz olan bendeniz Elif ne yapabilirdim ki? Ayrıca o beton yığını yalnızca binalardan da oluşmuyordu geldiğim yerde, insanların da kanına işlemişti. Bir öbek halinde toplanan, hayatı karanlık bir dünyada geçiren insanlar, hayatta kalmak adına birbirleri ile etkileşime giriyor, karışıyor, eziyor ve daha sonra ezilenlerin tekrardan üste çıkmasına izin veriyordu. İşte insan büyük kentte böyle hayatta kalıyordu. Bir çimento arabasının içinde, döngüye girmiş vaziyette.

          Derin düşünceler ve kalbimde dinmek bilmeyen acı ile boğuşurken omzuma dokunan bir el ile irkildim.

"Elif hanım...geldik." dedi otobüs muavini. Sersemlemiş bir şekilde dışarıya baktım ancak ayın ışığı etrafı görmeme pek yardımcı olmayacak gibiydi. Garip ve şaşkın bir yüz ifadesiyle bakmış olacağım ki muavin konuşmaya devam etti.

"Normalde burada indirmemiz yasak ama gecenin bu saatinde otogardan taksi bulamazsınız. Maalesef, burası küçük bir yer. Bu seferlik böyle yapalım." dedi.

            Adama verecek bir cevabım yoktu, kafamı tabii der gibi salladım ve montumu giydikten sonra bagajımı almaya indim. Muavin oldukça seri hareket etmeye çalışıyordu, soğuk havanın bunda epey bir etkisi vardı. Belki de jandarmanın, sırf beni izin verilmeyen yerde indirdikleri için onu enseleyip, hapishaneye atacağını falan düşünüyordu. Muavin hızlıca bavulumu bulup, elime tutuşturdu. Geçmiş olsun dedi ve otobüse bindi. "Geçmiş olsun." Bir otobüs yolculuğunun bitişi adına oldukça iddialı bir yaklaşımdı. Ben ise bu sözü, hayatımın ailem ile geçirdiğim ve mutlu anılar biriktirdiğim yılların hatırına kabul ettim. Artık, geride kalmış hayatımı ufak bir bavula sığdırmış bir şekilde, bilmediğim bir yer ve tanımadığım insanlar ile geçirecektim. 

Kötülüğün BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin