[anıl]
Yemeklerimizi yemiş, salondaki masada otururken hafif çakır keyif olmuş Mirna kendi kendisine bir şeyler anlatıp gülüyordu. Ben de onun gülüşüne dayanamayarak ona eşlik ediyordum.
"Sonra sen gelip bizi oturduğumuz masadan kaldır!"
Mirna elini dizine vurup anlattığı olaya kahkaha atarken kafamı iki yana sallayıp masanın üzerinde duran şarap bardağıma uzandım ve ufak bir yudum aldım.
Onun aksine benim bilincim hâlâ daha yerindeydi. Fakat Mirna'nın vücudunun alkole karşı dayanıklı olmadığını göz önünde bulundurursam birkaç bardak şarapla kendisini kaybetmesi normal geliyordu.
Mirna en sonunda gülmesini sonlandırdığında masanın üzerinde duran şarap şişesine uzandı ama içinin boş olduğunu anlayınca oflayarak geri bıraktı. Ardından bana çevirdi odağını.
"Anıl."
"Efendim bebeğim?"
"Ben biraz daha içmek istiyorum."
Masum masum bana bakıp dudaklarını büzünce ona itiraz edemeyeceğimi sanıyordu. Her ne kadar başka bir anda bu hallerine kanma ihtimalim yüksek olsa da şu an zaten yeterince içtiği için bu isteğini yerine getiremeyecektim.
"Bugünlük bu kadar yeter Mirna."
"Çok azıcık daha içsem ne olacak ki?"
Bir kez daha itiraz ettiğimde oturduğu yerden yüzündeki hoşnutsuz ifadeyle ayaklandı. Kalkar kalkmaz anında elini başına götürüp sendeleyince düşüp bir yerini incitmesinden korkarak hızla onun yanında buldum kendimi.
Mirna'nın kolundan tuttuğum gibi kendime yaslarken onun kafasını yukarı doğru bana çevirmesiyle ben de istemsizce aşağı çevirdim gözlerimi.
"Bana karşı hep böyle korumacısın. Çocuk değilim ben Anıl, bana küçük çocukmuşum muamelesi yapma."
Onun isteğini yerine getirmemiş olmamdan ötürü huysuzlaşması gözüme daha da tatlı gelmiş, bu hallerine gülümsememek için kendimi zor tutmuştum.
"Peki."
Mirna bir şey söylemeden geri çekildi. Ben ne yapacağını anlamak için ona bakarken benim yarısı şarapla dolu olan bardağıma uzanmasıyla gözlerimi devirdim.
"Kusacaksın hâlâ daha içeceğim diye diretiyorsun. İçme artık."
Benim itirazıma karşılık içkiden büyük bir yudum aldığında yutmasının ardından elindeki şarap bardağını çekip aldım.
"Anıl! Ver onu bana."
Onun ulaşamaması için bardağı yukarı kaldırırken Mirna'nın sinirli bakışlarıyla karşılaştım. Lakin yarın hatırlamayacağı için çok da takılmamıştım şu anki hareketlerine.
"En iyisi seni evine bırak-"
Ben daha cümlemi tamamlayamadan bir anda bardağa ulaşmak için atağa geçmesiyle boş anımdan yararlanmış, beni arkadaki sandalyeye itmişti.
Az önce onun oturduğu sandalyeye oturduğumda bardaktaki içkinin bir kısmı da düşmemden ötürü koluma döküldü. Lakin Mirna bunu umursamadan çoktan ayağına gelen fırsatı değerlendirmeye çalışmıştı.
Dizime oturup diğer elimdeki bardağı aldıktan sonra dudaklarına götürdü. Bense ona engel olamayacağımı anladığım için pes etmiştim.
Sarhoş olmasının bir getirisi olarak dengesini kaybedip geriye düşmemesi için elimi destek çıkmak amacıyla beline yerleştirdim. Hanımefendi de o sırada benim yarım kalan şarabımı içmekle meşguldü.
"Sana içmek istediğimi söylemiştim."
Yüzündeki zafer kazanmış ifadeyle bana bakarken gözlerimin içine baka baka bardaktaki son yudumu da içti. Ben de öylece onu izledim.
Boşta olan diğer elimi onun dizine yaslayıp "İlla kendi istediğin şeyi yaptıracaksın değil mi?" diye mırıldandım. Beni başıyla onayladı. Ardından boş bardağı bana uzattı.
Elindeki bardağı alıp masaya bırakmak için uzandım. Mirna da o sırada kafasını göğsüme yaslamıştı. Ufaktan sızmaya başlıyordu anlaşılan.
Derin bir nefes alıp bir kolumu dizinin altından geçirdim. Diğer kolumla da belinden sıkıca tuttuktan sonra ayağa kalktım.
Mirna huzursuzca mırıldanıp kollarını boynuma doladığında ben de onu yatak odama doğru götürmekle uğraşıyordum.
Bu saatten sonra ayılacağını sanmıyordum. Onu bu şekilde evine götürmemin bir anlamı olmayacağı için geceyi burada geçirmesi daha mantıklıydı. En azından gözümün önünde olurdu.
"Çocuk gibisin ama sana böyle diyince de bana kızıyorsun..."
Benim kendi kendime söylenmeme karşılık kolumu çimdiklemesiyle kahkaha attım. Bilinci neredeyse kapanacaktı ama hâlâ daha ona ettiğim lafa karşılık vermekten geri kalmıyordu...
—
zaaf'ı final yaptıktan sonra boşluğa düşmek🥲
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ziyan
ChickLit[texting] "Özür dilerim. Seni hayatımdan çıkarmak yaptığım en büyük hataydı." Ellerimi iki yanından beline yerleştirip onu kendimden uzaklaştırdım. Sarhoş olduğu için ne dediğini bilmiyordu. Lakin yine de sessiz kalmamayı tercih ettim. "Evet, beni...