[mirna]
Köpüklerle dolu küvetin içersinde ne kadar süredir olduğunu bilmediğim zaman zarfı içersinde gözlerim kapalı uzanırken odanın kapısının açılma sesini duymamla gözlerimi araladım. Sonunda Anıl gelmişti...
Uzandığım küvette hafifçe doğrulup "Anıl?" diye seslendiğimde çok geçmeden yarı açık duran banyonun kapısında onun bedenini görmüş, eş zamanlı olarak gülümsemiştim.
"Hoş geldin."
Anıl da gülümseyerek yanıma geldiğinde "Hoşbuldum bebeğim," diye karşılık verdi. Ardından uzanıp alnıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Çok mu beklettim seni?"
Kafamı olumlu anlamda salladım.
"Evet. Seni beklerken o kadar sıkıldım ki en sonunda zaman geçsin diye kendime köpük banyosu hazırladım."
Bakışları köpüklerle dolu küvette gezindiğinde gülümsedi. Ben de aşağıdan ona bakarken aynı şekilde gülümseyecek karşılık verdim.
"Biliyorsun durumları Mirna. Olabildiğince erken çıkmaya bile çalıştım."
Onun söylediklerini umursamadan anlık bir kararla "Gelsene yanıma," diye mırıldandım ve bakışlarımla küvetin içersini işaret ettim.
"Ben spor salonunda duşumu almıştım zaten."
Benim teklifime karşılık verdiği cevapla yüzümün düşmesine engel olamayıp "Olsun. Bana eşlik edersin en azından," diye beklentiyle son kez konuştum.
Kısa bir düşünme faslının ardından Anıl derin bir nefes alarak son kez küvete bir bakış attığında ben de masum masum yüzüne bakmakla yetinmiştim. O da en sonunda dayanamamış olacak ki üzerindeki tişörtü çıkarmak için harekete geçti.
Yüzümde memnuniyet dolu bir ifade oluşurken çok geçmeden altındaki gri eşofman da yeri bulduğunda onu izlemeye son verip önümdeki köpükleri iteleyerek oyalanmaya çalıştım. Anıl'ın üzerindeki kumaş parçalarından tamamen kurtulduğunu da küvete girmesiyle birlikte çıkan sesten anlamış olmuştum.
Karşımda, köpüklerin arasında yerini alıp kollarını iki yana açarak küvetin kenarlarına yasladığında dudağımı dişledim. Bu görüntü karşısında etkilenmemek için kendimle savaş veriyordum lakin her şey için çok geçti.
Aramızdaki mesafeyi saniyeler içersinde kapatıp kollarımı göğsüne yasladığımda özellikle alt vücuduyla temas etmemek işin büyük bir uğraş vermeye çalıştım. Aksi takdirde ikimiz için de hiç hoş şeyler olmayacaktı.
"Nasıl geçti günün?"
"Yorucuydu."
Onu başımla onayladım.
"Senin nasıldı?"
Kafamı hafifçe sağa yatırıp "Sen gelene kadar çok sıkıcıydı," diye mırıldandım. Ardından göğsündeki kollarımı yukarıya doğru çıkarıp boynuna doladım.
Anıl'ın ellerini belimde hissettiğimde ben de bundan cesaret alarak pozisyonumu değiştirdim ve bacaklarımı onun beline doladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ziyan
ChickLit[texting] "Özür dilerim. Seni hayatımdan çıkarmak yaptığım en büyük hataydı." Ellerimi iki yanından beline yerleştirip onu kendimden uzaklaştırdım. Sarhoş olduğu için ne dediğini bilmiyordu. Lakin yine de sessiz kalmamayı tercih ettim. "Evet, beni...