HALE
Her sabah iki seçeneğiniz vardı. Ya hayallerinizle birlikte uyumaya devam ederdiniz. Ya da uyanıp hayallerinizi kovalardınız. Ben bu sabah kovalayacağım şeyin hayallerim olacağını sanarak uyanmıştım. Fakat yakaladığım şey kesinlikle onlar değildi. Konser alanında tozu dumana katabilecekken, kalabalığın önünde susup kalmıştım. Yaşadığım rezilliği hatırlamak bile istemiyordum. Çocukluktan beri en büyük hayalime kavuşmuşken babamın engeline takılmıştım ve neden bu kadar ağır tepkiler verdiğini anlayamıyordum. Öteki yandan amcamı kaybetme tehlikesiyle geçirdiğimiz saatler, hele de Bahar'la oluşan yakınlığım... Hayallerimin bile ötesindeydi.
Şimdi de iki inatçı keçiyle beraber Cem Amcalardaydım. Daha önce bu saatte burada hiç bulunmamıştım. Eve ölümcül bir sükûnet hâkimdi ve ilk kez bu evde bu sakinlikten huzursuz olmuştum. Beşizlerin uykularının en tatlı yerinde olduklarını biliyordum. Fakat şu an uyanık olmalarını, evi hatta gerekirse bizi bile birbirine katmalarını tercih ederdim. Çünkü her şeyin eskisi gibi olacağına olan inancım pamuk ipliğine bağlıydı ve onların yaramazlıkların içime ekeceği umuda ihtiyacım vardı.
"Masal'la konuşsan mı?"
Masal yol boyunca sessizliğini korumuştu. Eve girer girmez de, kendini misafir odalarından birine kapatmıştı. Yorgun olduğunu ve uyumak istediğini düşünmek istiyordum ama bunu düşünmemi engelleyecek kadar iyi tanıyordum onu. Bizimle yan yana olmak istemiyordu. Peki ama neden? Asal'a olan kızgınlığını neden benden çıkarıyordu ki?
"Neden?"
Sıradan bir olaydan bahseder gibi sormuştu bunu. "Ayrıca onun benimle konuşmak istediğini sanmıyorum." Asal yorgunluğu yüzünden okunur bir tavırla kendini koltuğa bıraktı. Henüz ceketini bile çıkarmamış olan sevgilimin uzandığı koltuğun ucuna iliştim. "O zaman ben sorayım, neden?" Parmaklarını göğsünün üzerinde kenetleyen Asal omuz silkti. "Her zamanki Masal Kara işte," diyerek gözlerini yumdu. İkizi konusunda biraz fazla mı rahattı? Cümlesini biraz açmasını belli eden bakışlarımı görmeyeceği için "O ne demek?" diye sordum. Cevap vermedi. Hatta mümkün olduğu kadar hareketsiz durmaya çalışıyordu. Uyumuş olamazdı. Ne kadar yorgun olursa olsun bu kadar kısa sürede uyuyamayacağını biliyordum. Yine de "Asal?" diyerek seslendim. Nefes alış verişi bile uyumadığını belli ediyordu. Bu konuşmadan kaçamazsın Asal Kara. Yanımda duran ayağının açıkta duran bileğini var gücümle çimdirdim. Acıyla iç çeken çocuk anında toparlandı.
"Hanım çimdiği mi attın sen bana?"
Oflayarak ayak bileğini ovaladı. "Hiç acıman yok mu kızım?" Yüzüme yerleşen zafer gülümsemesiyle arkama dayandım ve kollarımı göğsümün üzerinde bağladım. Kızaran tenindeki eserime gururla bakarken "Canlanmaya ihtiyacın vardı. Bak, ne güzelde hareketlendin," dedim.
"Öpsen de hareketlenirdim emin ol."
Kaskatı kesildim. Kurduğu cümle, sanki tüm kılcal damarlarımı yanaklarımda toplandı. Yüzümün kıpkırmızı kesildiğine emindim. Asal'ın gözleri farklı bir ilgiyle dudaklarımı taradı. Konudan sapmaması için gözlerimi kaçırdım ama incelenmenin etkisiyle tenim çoktan yanmaya başlamıştı. "Kardeşinin sana ihtiyacı var Asal," diyerek odağını üzerimden çekmeye çalıştım.
"Seninde var ama."
Asal'ın dudaklarından böyle bir cümle duyacağımı daha önceleri söyleseler, kahkahalarla gülebilirdim. Başka bir zamanda bu cümleyi, yine bu şekilde kursa eriyip biterdim ama şu anda nedense bencilce hissettirmişti. Hepimiz zor bir dönemden geçiyorduk, herkes birbirine destek olmalıydı. Hele de kan bağı olanlar...
"İki kişiye aynı anda ilgi göstermek konusunda neden sıkıntı yaşıyorsun sen?"
Asal yüzüne küfretmişim gibi kaşlarını çattı. "Bu iyi bir şey değil mi?" diye sorduğunda başımı hayır anlamında salladım. "Böyle anlarda değil. Sevgini bölüştürmeyi öğren artık." Kahverengi gözleri hafifçe kısıldı. Söylediklerimden en ufak bir şey anlamamış gibi bakıyordu. Açıklama ihtiyacı hissederek "Senelerce sevgini hissetmek, ilgini görmek için bekledim ben Asal ama bunlar başkalarından çalınan duygular olmamalı. Herkesin yeri ayrı olmalı, sevgileri farklı olmalı, ilgileri birbiri ile yarışmamalı," dedim. Hala hiçbir şey anlamamış gibiydi. Bu çocuk işine gelmediğinde çok güzel algısını kapatabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VELİAHTLAR 2 - HASAL
قصص عامةHer bir yaprak kendi yazdığı hikayenin başrolünü üstlendi. Tek tek kaleme aldı tüm geleceğini... Hale & Asal Onların başlangıcı Yaz'ı, Kış'a çeviren bir kasırgaydı. Oysa ki bu sadece buz dağının görünen yüzüydü. Kış'ı yakıp kavrulan Yaz, tam aşkı bu...