6. bölüm

379 42 209
                                    

Kyungsoo, uzun zamandır bitirmek istediği kitabını kucağına almış yatağında oturarak okuyordu.

Birkaç gün sonra Şili'deki konser için Kore'den ayrılacaklardı. Kyungsoo da boş olduğu için bugünü kendine ayırmaya karar vermişti.

Yurtta Junmyeon ve Minseok dışında kimse yoktu, bu yüzden ev sessizdi. Akşam güneşi açık perdeden odaya sızmış, Kyungsoo'nun yüzüne vuruyordu.

Kyungsoo kitabının yarısına gelmişken kapısının tıklatılmasıyla kafasını kapıya doğru çevirmişti. Birkaç saniye sonra içeriye Jongin girdiğinde ise oğlana hiçbir şey söylememiş, selam vermek yerine kitabına dönmüştü.

"Hyung..." Jongin çaresiz bir şekilde fısıldadığında, Kyungsoo boğazını temizlemiş ve gözlerini kitabından ona çıkartmıştı. "Bir şey mi istemiştin Jongin?"

Jongin dudaklarını büzerek Kyungsoo hyunguna baktığında Kyungsoo'nun gözleri bir an için oğlanın dudaklarına kaymıştı. Ama kendini toparlayarak gözlerini tekrar esmer oğlanın gözlerine çıkardı. 

"Hyung uzun zamandır seni ihmal ettiğimin farkındayım ve..." Jongin derin bir nefes aldı. "Seninle zaman geçirmeyi çok özledim. Bunda ciddiyim." Jongin yatağının kenarına oturduğunda Kyungsoo kitabını kapatıp kenara koymuştu.

Geçen gün söylediği sözcükleri tekrarlamayacaktı. Kyungsoo her defasında Jongin'le zaman geçirmeye çalışmıştı fakat oğlan sevgilisinin yanına gitmek için hyungunu yalnız bırakmıştı. Bu bir veya iki defa da olmamıştı, ikili beraber ne zaman yalnız kalsa, Jongin asla fazla durmuyor ve Jennie'nin yanına gitmeliyim bahanesini uyduruyordu.

Jongin, hyungunun ayaklarını kaldırarak kucağına koydu ve Kyungsoo'nun ayaklarına masaj yapmaya başladı. Bunu uzun zamandır yapmıyordu. Kyungsoo, esmer oğlanın elleri altında gevşediğini hissederken gözlerini kapatmıştı.

"Özür dilerim hyung. Çok özür dilerim. Ben tam bir aptalım ve senin bana verdiğin ilgiyi hak etmiyorum." Oğlan ayak bileğini okşadığında, Kyungsoo gıdıklanmıştı fakat ayaklarını geriye çekmemişti.

"Önemli değil." Kyungsoo bu iki kelimeden başka hiçbir şey söylememiş, kenara koyduğu kitabının kapağını tekrar açmıştı. Jongin her seferinde basit bir özür dileyerek kurtulamazdı. Kyungsoo'nun da bir sabrı vardı.

Jongin, hyungunun onu umursamadığını görünce iç çekmiş ve elindeki kitabı alıp yatağın yanındaki komidine koymuştu. Kyungsoo'ya yaklaşarak bacaklarını iki koluyla sardığında, Jongin'in çok fazla ağırlık kaldırmaktan nasırlaşmış elleri bacaklarını okşuyordu.

Kyungsoo kalbinin hızlandığı hissetti. Yüzlerinin arasında sadece birkaç santim kaldığında, Kyungsoo ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini verdi. Jongin dudaklarını büzdü.

"Bugün çıkış yapmadan önceki zamanlarda yaptığımız gibi birbirimize sarılarak uyusak olmaz mı hyung?" Jongin tatlı bir şekilde söylediğinde Kyungsoo dikkatini toplamaya çalıştı ve yutkundu. En son Jongin'le ne zaman fiziksel olarak bu kadar yakınlaştıklarını hatırlamıyordu. Üstünden birkaç sene geçmiş gibiydi.

Kyungsoo hala bacaklarını okşayan elleri görmezden gelmeye karar verdi ve gözlerini kaçırdı. "Jennie seni merak eder, gitsen iyi olur." O kadar kolay teslim olmayacaktı.

Jongin gözlerini devirip iç çekti. Kyungsoo'nun bacaklarını kucağından indirmiş ve pencereye doğru dönmüştü. "Senin de sevgilin olsaydı beni anlardın hyung."

Kyungsoo, oğlanın ellerini saçlarından geçirişini izledi. "Evet, bir hata yaptım. Etrafımdaki herkesi görmezden geldim ve bunu kabul ediyorum," Jongin, hyunguna döndü. "Ama senden defalarca özür dilememe rağmen neden hala bunu yüzüme vurup duruyorsun?"

Kyungsoo derin bir nefes aldı ve yavaşça sinirlenmeye başlayan Jongin'in gözlerinin içine baktı. "Beni günlerce görmezden geldin. Doğum günümü unuttun ve küçük bir şakayla üstünden kalkmaya çalıştın. Beni ne arıyorsun ne de mesaj atıyorsun. Nasıl senin basit özrünü kabul etmemi beklersin benden?" 

Jongin alt dudağını dişledi. "Özür dilerim hyung. Her şey için özür dilerim. Ama sen de aşık olsaydın beni anlardın." Kyungsoo, oğlanın dediği şeyin üstüne alayla güldü. Sen de aşık olsaydın demek ha.

"Sikerler. Beni ciddiye bile almıyorsun." Jongin hışımla yataktan kalktığında Kyungsoo bir an için ona yıllardır aşık olduğunu itiraf etmek istedi. Jennie'yi her şeyden ve herkesten çok kıskandığını, onun yerinde olmayı dilediğini demek istedi. Fakat Kyungsoo bir korkaktı.

Jongin'i herkesten daha iyi anlıyordu. Her saniyesini aşık olduğu kadınla geçirmek istediğini anlayabiliyordu ama Kyungsoo bencildi. O kızın yüzüne bir saniye bile bakmasın, ondan ayrılsın istiyordu. Kyungsoo, Jongin'in sadece ve sadece kendine ait olmasını istiyordu.

Jongin'e kızmıyordu. Kyungsoo kendine kızıyor ve bu kadar bencil olmasından nefret ediyordu. Jongin hatalar yapmış olabilirdi fakat hatanın en büyüğü Kyungsoo'nundu. Kyungsoo asla birlikte olamayacağını bildiği bir adama aşıktı.

Esmer oğlanın telefonunun çalmasıyla Jongin'in telefonunu cevaplamasını izledi. Endişeli bir şekilde telefondaki kişinin konuşmasını dinlerken, kaşları çatılmıştı. Kyungsoo ne olduğunu merak etti.

Jongin telefonu kapattığında hala yatakta oturan Kyungsoo'ya dönmüştü. "Benim Jennie'nin yanına gitmem gerekiyor. İyi değilmiş." Jongin'in söylediği şeyle Kyungsoo kendini tutamamış ve tekrar alayla gülmüştü.

"Ne olmuş? Tırnağını falan mı kırmış?" Pekala, bunu sesli söylemek istememişti. Jongin'in zaten çatık kaşları iyice çatılırken oğlan, hyunguna ciddi bir şekilde bakmıştı. "Sahneye çıkmadan önce bayılmış. Merak ettiğin için çok sağ ol, iyi dileklerini ona ileteceğimden emin olabilirsin."

Jongin, Kyungsoo'nun cevap vermesini beklemeden hızlı adımlarla odadan çıkmıştı. Kapı sertçe çarpıldığında, Kyungsoo dediği şeyin farkına varmış ve midesinin bulanmasını engelleyememişti.

Kıskançlığı ve bencilliği her şeyi yine mahvetmişti. İstemediği bir şeyi söylemiş, Jongin'i üzmüştü. Titrek bir nefes alarak Jongin'in komidine koyduğu kitabını tekrar eline almış ve kaldığı yerden okumaya çalışmıştı.

On dakikadır aynı sayfada olduğunu fark ettiğinde ise sinirle kitabını yere atarak elleriyle yüzünü kapatmıştı. Bir yandan kendine küfürler ederken bir yandan da ağrıyan şakaklarını ovuyordu.

Artık bir özür borçlu olan birisi varsa, o da Kyungsoo'ydu. 


bu bolum biraz kisa oldu malesf affedn 😔😔😔 atcam bi bolum daha <3 (ins bu aksam

washing machine heartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin