19. bölüm

473 40 262
                                    

Jongin kendini Kyungsoo'nun içine hızla iterken, Kyungsoo kollarını esmer oğlanın boynuna dolamış ve gözlerini sıkıca kapatmıştı.

İnlemeleri tüm lavaboyu dolduruyor, hatta yankı yapıyordu. Kyungsoo kendini tutmaya çalışsa bile sanki dudakları kendiliğinden aralanıp Jongin'in kendini her onun içine itişinde, ağzından tiz inlemeler çıkıyordu.

Kyungsoo ve Jongin dergi çekimleri sırasında stüdyonun lavabosuna girmiş ve halka açık bir lavabo olmasına rağmen bunu umursamadan yiyişmeye başlamışlardı. Jongin lavabonun kapağının üstünde oturuyorken kucağında Kyungsoo vardı. Kyungsoo başını Jongin'in boynuna gömmüş, Jongin'in kalçalarını avuçlamasına izin veriyordu. Jongin'in ellerinin kalçalarında iz bırakacağını biliyordu fakat bunu pek dert etmiyordu. Esmer oğlan tarafından avuçlanmak hoşuna gitmişti.

Jongin'in itişleri oldukça hızlanmış ve esmer oğlan, hyungunun gömleğinin açıkta bıraktığı omzunu gözüne kestirmişti. Kyungsoo'nun boynundaki kızarıklık omuzlarına kadar yayılmıştı. Jongin yavaşça dudaklarını gözlerinin önündeki zarif omuza bastırmış ve Kyungsoo'nun elleri ensesindeki saçları bulana kadar hyungunun omzuna öpücükler bırakmaya devam etmişti.

Jongin kendini Kyungsoo'nun içine ittirmeyi kesince Kyungsoo elinden emziği alınmış bir bebek gibi sızlanmış ve oğlanın ensesindeki saçları çekiştirmeye başlamıştı. Jongin tekrar kendini hyungunun içine yavaşça itmeye başladığında dudakları Kyungsoo'nun omzundan boynuna kadar çıkmıştı. Jongin'in vuruşları yavaş yavaş hızlandığında, tekrar lavabonun içini Kyungsoo'nun inlemeleri ve tenin tene çarpış sesleri doldurmuştu.

Lavabonun kapısının açılış sesini duyduklarında Kyungsoo başını endişeyle Jongin'in boynundan kaldırmış ve dudaklarını birbirine bastırmıştı. Kendini inlememek için zor tutuyordu fakat Jongin'in sertleşen vuruşları buna hiç yardımcı olmuyordu. Kyungsoo, esmer oğlanın saçlarını sertçe çektiğinde Jongin'in başı hafifçe arkaya düşmüştü fakat bu sadece oğlanın daha da hızlanmasına neden olmuştu.

"J-Jongin-ah!" Jongin, hyungunun tatlı noktasına vurduğunda, Kyungsoo'nun sesi kesilmiş ve tekrar yüzünü oğlanın boynuna gömmüştü. Tekrar kapıdan ses duyduklarında, giren kişi her kimse çıktığını anlamışlardı.

Jongin'in Kyungsoo'nun kalçalarındaki elleri yavaşça beline çıkıp kavradığında, Kyungsoo, oğlanın başını boynuna bastırmıştı. Tam o sırada Jongin, Kyungsoo'nun ceketinin cebinde titreyen bir şey hissetmişti.

Kyungsoo bunun farkına varmış gibi durmuyordu, tüm dikkati onu sertçe beceren Jongin'in üstündeydi. Jongin yavaşça yüzünü hyungunun boynundan kaldırdı ve tek koluyla Kyungsoo'nun belini rahatça kavrarken, diğer eli Kyungsoo'nun cebine gitmişti. Jongin titreyen şeyin Kyungsoo'nun telefonu olduğunu gördüğünde hyungunun telefonunu eline almıştı.

Telefonun ekranını kendine çevirdiğinde, ekranda gördüğü yazıyla vuruşlarını kesmişti. Kyungsoo kucağında tekrar mızmızlanmaya başladığında, esmer oğlan elindeki telefonun ekranına kaşlarını çatarak baktı.

'Insungie hyung'u, Kyungsoo'yu arıyordu. Jongin'in tüm dikkati Kyungsoo'nun titremeye devam eden telefonuna gitmişken, Kyungsoo yavaşça kendini becermeye başlamıştı. Jongin, hyungunun sardığı belini sıkarak sabit durmasını sağlamış ve titreyen telefonu cevaplamıştı.

Telefonu yavaşça kulağına götürmüş ve tekrar Kyungsoo'yu becermeye başlamıştı. Vuruşları sertleşip hızlılaşırken Jongin tenin tene çarpış seslerinin telefondaki pisliğe gittiğinden emindi.

"Kyungsoo?"

Jongin sırıtmasını engellemeyerek Kyungsoo'nun tatlı noktasına o kadar sert bir şekilde vurmuştu ki, Kyungsoo başını geriye atmış ve tırnaklarını oğlanın sırtına geçirmişti. Bu canını acıtsa da Jongin'in umurunda olmamıştı ve o noktaya sert vuruşlar yapmaya devam etmişti, ta ki Kyungsoo'nun bacakları titreyene ve "Jongin!" diye çığlık atana kadar.

washing machine heartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin