21. bölüm

355 38 238
                                    

"Neden aramalarıma cevap vermiyorsun?"

Jongin yattığı yerden dairesine kendi anahtarıyla giren Jennie'ye baktı. Lensleri olmadığı için kızın yüzünü net bir şekilde görmekte zorlanıyordu fakat kenarda duran gözlüklerini alma zahmetine bile girmeyip net göremediği kızın yüzüne boş boş bakmaya devam etti.

Jennie, Jongin'in cevap vermediğini görünce gözyaşlarını tutmaya çalıştı. Jongin'in ona karşı bu kadar ilgisiz olmasına alışık değildi ve böyle davranması, Jennie'nın gözyaşları kuruyana kadar ağlama isteğini arttırıyordu.

"Jongin." Esmer oğlan sonunda doğrularak sırtını yatak başlığına verdi. Odası da evi de dapdağınıktı. Bu, Jennie'nin son sıralar evine gelmemesi yüzündendi. Çünkü evini toplayıp temizleyen sevgilisiydi.

"Beni görmezden geliyorsun."

Jongin iç çekti ve kızın gözlerinin doluşunu izledi. "Bunu isteyerek yapmıyorum."

Jennie kollarının göğsünde birleştirerek burnunu çekti. Jongin'in hala onu görmezden gelişi canını yakıyordu.

"J-Jongin," Esmer oğlan bir kez daha iç çekti. "Ne oluyor? Bana bunu neden yapıyorsun?"

Kız gerçekten mahvolmuş gözüküyordu. Dağınık topuzu, birkaç gündür silinmemiş gibi duran makyajı ve üstündeki pijamalarıyla bu kızın bir ünlü olduğunu kimse anlayamazdı. Jongin baştan aşağı Jennie'yi süzdü.

Jennie sağ bacağını sallıyor ve sakin kalmaya çalışıyordu fakat durmak bilmeyen gözyaşları buna pek yardımcı olmuyordu. Jongin, kızın derin bir nefes alışını izledi.

"O oğlan yüzünden mi?"

Gelen soruyla Jongin şaşırmıştı. Jennie'nin bunu sormasını asla ama asla beklemiyordu.

Esmer oğlan hafifçe kendi kendine gülümseyerek dudaklarını araladı. "Ne?"

"Kyungsoo yüzünden mi?"

Sevgilisinin dudaklarından Kyungsoo'nun isminin dökülmesiyle Jongin'in gülümsemesi kaybolmuştu. Jongin yutkundu ve gözlerini kaçırdı. "K-Kyungsoo hyung ne alaka?"

Jennie, Jongin'in gözlerini kaçırışı ve buna itiraz edişiyle korktuğu şeyin çoktan gerçekleşmiş olduğunu anlamıştı. Kızın gözyaşları daha da artarken dudaklarından birkaç hıçkırık kaçtı.

"A-Artık beni sevmiyorsun, değil mi Jongin?" Esmer oğlan korkuyla birden ayağa kalktı ve ağlayan sevgilisini sakinleştirmek için kollarını onun vücudunun etrafına sarmaya çalıştı, fakat bunda başarısız olmuştu.

"B-Bebeğim, neden böyle şeyler söylüyorsun?" Jongin tekrar kıza sarılmaya çalıştığında Jennie sertçe oğlanın göğsüne vurmuştu. "S-Seni seviyorum Jennie, ç-çok seviyorum!" Jongin'in sesinin titremesi bile Jennie için çok şey ifade ediyordu.

Jennie oğlanın kollarını ittirip dolu gözleriyle Jongin'in gözlerinin içine baktı.

"Değiştin Jongin," Jongin, kızın hıçkırmasını izledi. "Sana o oğlanın bizim için problem yaratacağını söylemiştim. Kyungsoo'nun sana nasıl baktığının farkında olan tek kişi ben değildim, bunu sana defalarca kez söyledim." Jongin'in kolları yavaşça iki yanına düştü.

"Sana, ondan uzak durman için yalvardım. O oğlanın masum olmadığını, seni benden çalmaya çalıştığını söyledim. S-Sen ne yaptın?" Jennie sarkastik bir şekilde güldü. "Ona daha fazla yaklaştın. Benim ne dediğimi umursamadın."

Jongin gözlerini yere sabitledi. Dudakları hafif aralık, kalbi hızlı bir şekilde atıyordu. "Kyungsoo hyungundan başka hiçbir şeyi düşünemez hale geldin." Jongin itiraz etmek istedi ama edemedi. Bunun doğru olduğunun her ikisi de farkındaydı.

washing machine heartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin