SEVMEK VE ÖLMEK ZAMANI

OPERASYON: DERYA

"Nerde kaldı bunlar?"

Hulki elindeki yarım ekmeğe yapılmış tostu kemirirken bir yandan da saatine bakıp söylendi. İstanbul'da bir güvenli evdeydiler, Yavuz ve Derya'yı bekliyorlardı, ve Hulki beş dakikada bir bu soruyu soruyordu.

Serdar elinde telefonla içeri girerken duymuştu Hulki'nin sorusunu.

"Sen niye bu kadar heyecan yaptın Hulki, hayırdır?" dedi eğlenerek.

"Ne yani siz merak etmiyor musunuz kadını?" dedi Hulki. "Fotoğrafta Zehra'nın ikizi gibiydi yav, gerçeği nasıl görmek istiyorum!"

"Şimdi konuştum Yavuz'la, gelmek üzereler," dedi Serdar. "Evlerini gözetleyen birileri varmış, onlara çaktırmadan evden çıkıp buraya gelmek için havanın kararmasını beklemişler. Takip edilmediklerinden emin olmak için de uzatmışlar yolu."

"Mantıklı," dedi Hakkı dayı.

Serdar kanepede oturan Zehra'nın yanına geçti.

"Yavuz'un planı her neyse, hoşuma gitmeyeceğini hissediyorum ama, hadi hayırlısı," diye mırıldandı Zehra'ya doğru eğilerek. 

Zehra gözlerini devirdi. "Of Serdar!"

Serdar tam bir karşılık verecekti ki, dışarıdan gelen araba sesini duydular. Serdar kalkıp karşılamaya gitti.

Bir kaç dakika sonra, Derya ve Yavuz Serdar'ın arkasından el ele girdiler. Herkes ağzı açık bir halde bir Zehra'ya, bir Derya'ya bakıyordu.

"Cidden inanılmaz," dedi Pınar hayretle.

Zehra ve Derya da şaşkın bakışlarla birbirlerine bakıyorlardı. "İnsanlar gerçekten çift yaratılmış," dedi Zehra.

"Evet, eğer karımın hayatı tehlikede olmasa ben de çok eğlenebilirdim bu durumdan," diye araya girdi Yavuz gergin bir tavırla.

"Yavuz," dedi Derya elini Yavuz'un koluna koyarak. "Biraz sakin mi olsan hayatım, hani insanlar ta Ankara'dan buraya geldiler ya bize yardım etmek için, üstelik de hiç gereği yokken sırf sen ortalığı velveleye verdin diye?"

Derya'nın dokunuşuyla Yavuz'un bakışlarının yumuşamasını ve gerginliğinin azalmasını gören ekip birbirlerine bakarak sırıttılar. Karşılarındaki manzara oldukça tanıdıktı çünkü.

Konunun dağılmaya başladığını gören Serdar, "Artık başlasak mı?" dedi.

Herkes odada bulunan masanın etrafında toplandı, ve gözlerini Yavuz'a diktiler.

"Öncelikle geldiğiniz için teşekkür ederim," diye söze girdi Yavuz. "Bunun şahsi bir mesele gibi göründüğünün farkındayım, ama sizden sadece karımın hayatını kurtarmak için istemedim bu yardımı. Aynı zamanda teröre finans sağlayan ciddi bir uyuşturucu örgütünü çökertmek için de istedim. Derya'yla birlikte peşinde olduğumuz, ve fişlerini çekmeye çok yaklaştığımız için Derya'yı öldürmek ve bu şekilde hem onu hem de beni yollarından çekmek isteyen bir örgüt."

"Yavuz" dedi Serdar sabırsız bir sesle. "Sadece eşin için bile olsa yine de seve seve yardıma gelirdik, biliyorsun. Planını anlatır mısın artık?"

Serdar'ın yanında oturan Zehra gözlerini açarak Serdar'ı uyarır gibi bir bakış attı, ama Yavuz Serdar'ın sabırsızlığının sebebini anlıyordu. Bu yüzden çok uzatmadan söze girdi.

"Bir süre önce örgütün içine bir adamımızı yerleştirdik. Zaten suikast planını da o haber verdi. Adamların planına göre, yarın için bana yanlış bir istihbarat haberi uçuracaklar, yüklü miktarda bir uyuşturucu takasının gerçekleşeceğine dair. Uzun zamandır bizi takip ettiklerinden, yarın normalde Derya'nın işe gitmediğini de biliyorlar. Beni Derya'nın yanından uzaklaştırıp onu öldürmek istiyorlar. Bu arada başka bir adreste de gerçekten takas gerçekleşecek, beni yanlış adrese yönlendirip bir taşla iki kuş vurmuş olacaklar yani."