Baekhyun'un anlatımından
Duyduğum alarmla gözlerimi açarken yorgun bir nefes vermiştim. Dün gece nöbette kalmıştım ve bu sabah kalkmak ölüm gibiydi.
Yataktan sürünerek çıktım ve kendimi duşa attım. Baban hastanenin sahibi olsa da canını çıkartıyorlardı.
Doktorluk zor meslekti ama seviyordum. Baekhee gibi hastanenin yönetimi ile ilgilenmek istememiştim.
Geçen yıl mezun olmuş, doktorluğa başlamıştım. İşim hazırdı.
Salona indiğinde çoktan kahvaltıya oturmuş ailem ile biraz oyalandığımı fark etmiştim. Yine de gülümsedim. "Günaydın." Diye mırıldandım Baekhee'nin yanına otururken.
Beni beklemeyen aileme yetişmeye çalıştım hızla. Kahvaltılıklardan tabağıma alırken annem bana dönmüştü. "Kaçta geldin Baekhyun?"
"Sabaha karşı. Nöbet vardı dün akşam." Babam derin bir nefes verdi. "Nöbetleri tutmak zorunda olmadığını biliyorsun. Diğerlerinden bir farkın var senin."
Annem ona katıldı hızla. "Bak Chanyeol'a. Ailesini dinliyor hem hızla gelişiyor hemde rahat yaşıyor." Gözlerini devirdim bu dediğine.
"Benim torpile ihtiyacım yok. Diğerleri gibi yapmak istiyorum mesleğimi." Baekhee güldü. "Chanyeol ona torpilli dediğini duymasın."
Alayla güldüm. Duysa bile umursamazdı. Ben onun için yok gibiydim.
"Baekhee seninle gelsem olur mu? Araba sürmek için çok yorgun hissediyorum." Başını hafifçe salladı. "Olur tabii." Saatine baktı. "Yarım saate toplantım var çıkalım birazdan."
Birlikte arabaya bindiğimizde başımı yorgunlukla yasladım koltuğa. Hastaneye gittiğimizde sert bir kahve içsem iyi olacaktı.
Çalan telefonu hoparlöre veren baekhee hızla cevapladı. "Efendim Chan?" "Nerdesin baekhee? Toplantı başlayacak birazdan."
"Geliyorum yoldayım. Yirmi dakikaya gelmiş olurum." Ofladı Chanyeol. "Toplantıdan önce kahve içeriz diyordum." Baekhee güldü. "Sonra içeriz. Bir işim yok." "Tamam aldım sözümü. Görüşürüz."
Telefonu kapattığında derin bir nefes verdim. Sesini duymak bile kalbimin hızlanmasına yetiyordu.
O ise benden değil, kardeşimden etkileniyordu.
Baekhee'nin yerinde olmak istemiştim. Bir çok defa hemde. Ama olmamış, onun gibi davaransam da Chanyeol'un dikkatini çekememiştim.
Bizde birlikte büyümüş sayılırdık. Babalarımız ortaktı. Neden ikizim ile bu kadar yakınken beni umursamıyordu?
Hastanenin otoparkına girdik ve hızla park etti Baekhee. Birlikte arabadan indiğimizde hızla girdik hastaneye.
Resepsiyonun yanında duran ve stajyerlerle konuşan Chanyeol'u gördüğümde yutkundum. Baekheenin içeri girdiğini gördüğünde hızla gülümsemiş ve yanımıza ilerlemeye başlamıştı.
"Bu ne güzellik böyle." Baekhee güldü bu dediğine. "Her zamanki halim Chan." "Günaydın." Diye mırıldandım bende. Bakışları bana döndü. "Günaydın Baek."
"Ben kantine gidiyorum kahve alacağım." Baekhee'ye döndüm. "Arabasız geldim. Beni almadan çıkma." Yaklaştı ve yanağımı öptü hızla. "Tamamdır Hyun. Görüşürüz~"
Chanyeol ile yanımdan ayrılırlarken sessizce baktım arkalarından. Ardından iç çektim ve ilerlemeye başladım kantine.
Kendime sert bir kahve alıp enkazımı rahat sandalyeye bıraktım. Bir kaç dakikalık sessizlik isterken kapadım gözlerimi.
"Günaydın hyung~!" Jongin'in sesini duyduğumda başımı masadan kaldırdım. Kızarık gözlerimi gördüğünde derin bir nefes verdi. "İyi misin?"
"Uyanabilmiş değilim." Hızla oturdu yanıma. Çantasını açtı ve içinden bir vitamin kutusu çıkardı. "Al bundan bir tane. Beni kendime getiriyor hemen. Nasıl bu kadar enerjik olduğumu sanıyorsun?"
Güldüm bu dediğine ve uzanıp bir tane aldım. "Teşekkür ederim Jonginnie."
İç çekti sonrasında. "Geldi benimki." Bakışlarını takip ettiğimde içeri giren stajyeri gördüm. Do Kyungsoo en çalışkan stajyerlerden biriydi ve Jongin ona abayı fena halde yakmıştı.
"O çocuk çok çalışıyor Jongin. Zor bence." Omuz silkti. "Bende çok çalışıyorum. Ben onu sevmeye vakit ayırabiliyorsam o da ayırabilir bence." Güldüm bu dediğine. Kesinlikle onun kadar çalışmıyordu.
Hayta hemşirelerden biriydi. Ama seviyordum. Bende olmayan enerjiye ve özgüvene sahipti.
Baekhee benim de özgüvenimi alıp doğmuş olmalıydı. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.
Saatime baktığımda biraz olsun kendime geldiğimi fark edip hızla ilerledim dolapların olduğu odaya. Üzerimi değiştirmem ve bir an önce bugün doğuracak olan hastaları kontrol etmem gerekiyordu.
Kadın doğum uzmanı olarak çalışıyordum. Önemli bir işim vardı.
Ama asla Chanyeol kadar övgü almıyordum. O genel cerrahtı. Ailem bile onu daha çok övüyordu.
Önce ikizim ile karşılaştırılmış sonrasında ise Chanyeol ile karşılaştırılmaya başlamıştım. O benden iki yaş büyüktü.
Hastanenin en havalı doktorlarından biriydi. Üstelik babasının yerine geçeceği için yönetim kurulunda da yer alıyordu.
Babamın yerine geçecek olan kişi Baekhee'ydi. Ben değildim.
Derin bir nefes verdim ve odadan çıktım. Uzun bir gün beni bekliyordu.
Uzuuun zamandır doktor Chanbaek yazmak istiyordum ve sonunda yazmaya başladım. Umarım seversiniz🥺💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin/Chanbaek
FanfictionBaekhyun Chanyeol için yıllardır görünmez olan ikizdi. Chanyeol öğrendiği gerçekten sonra ise artık onu görmeye başlayacaktı.