Twin/Chanbaek

Three

"Baekhyun o dudağının hali ne senin?" Peşimde dolanan ikizime hiç bur bir cevap vermeden hazırlanmaya devam ediyordum.

"Chanyeol bir hasta ile tartışma yaşadığını söyledi sadece. O adam sana yumruk mu attı?" Derin bir nefes verdim yeniden pansumanını yaparken. "Abartılacak bir şey yok."

"Dava açalım adama. Adını aldı mı Chanyeol?" Gözlerimi devirdim. "polise bildirdik zaten. Gerek yok fazlasına."

"Baekhyun eğer kendini savunmazsan böyleleri yüz bulur anlamıyor musun?" Sinirle döndüm ona. "çocuk değilim baekhee. Senin kardeşin hiç değilim. Kendi kararlarımı verebilirim. Çocukmuşum gibi davranmayı kes artık."

Yutkundu. "Ben senin iyiliğin için." Gözlerimi kapadım. "Beni biraz yalnız bırakır mısın?"

Yaklaştı, koluma dokundu. "İyi misin sen? Bir sorun mu var Baek?" Bakışlarımı kaçırdım. "Bir çok sorunum var Baekhee. Biraz düşünmem gerek. Yalnız kalınca düşünmem gerek tamam mı?"

"Tamam. Ben her zaman yanındayım Baekhyun. Bunu unutma, bir dakika ile de olsa büyüğüm ben senden." Güldü sonrasında. "Ne zaman sıkıntın olursa ne olursa olsun dinlerim."

Odamdan çıktığında yavaşça oturdum yatağa. Bu konuda suçlu o değildi. Kendi özgüven eksikliğim için kardeşimi suçlayamazdım.

Suçlu olan bendim.

////////////////////////

Geçen bir haftada hiç bir şey değişmezken Baekhyun yaklaşan günü bile unutmuştu. Chanyeol'un doğum günü yaklaşıyordu ve bunu, bunun için verilecek partiyi unutmuştu Baekhyun.

Kantinde aldığı çay ile dinlenen Baekhyun'un yanına ilerleyen Baekhee kardeşini ilk baktığı yerde bulduğu için mutluydu.

Hastane büyüktü ve Baekhyun'u bulmak bazen zor olabiliyordu.

"Selam." Diye mırıldandı yanındaki sandalyeye otururken Baekhee. Baekhyun hafifçe gülümsedi. "Selam." Bu sabah kahvaltı yapmadan çıktığı için görüşememişti ikiziyle.

"Chanyeol'un doğum günü için hediye aldın mı?" Diye sordu Baekhee. Baekhyun'un farkındalık ile gözleri büyüdü. Hızla telefonuna uzandı ve tarihe baktı.

Yarın Chanyeol'un doğum günüydü. Daha öncesinde haftalar önceden hediye bakmaya başlayan Baekhyun Chanyeol'un onun hediyesiyle ilgilenmediğini fark ettiğinde alma isteği azalmıştı.

Bu yüzden fark etmemiş olmalıydı.

"Ben unutmuşum." Diye mırıldandı Baekhyun. Baekhee gülümsedi. "Sorun yok. Hala bir günün var sonuçta." Baekhyun derin bir nefes verdi. "Yani, hediyesiz gelsem de çok fark etmez gibi."

Baekhee başını olumsuzca salladı hızla. "Deme öyle. Chanyeol seni önemsiyor." Alayla güldü Baekhyun. "Onun tek önemsediği kişi sensin Baekhee." Ardından kalan çayını hızla içti. "Ben bugün erken çıkacağım. Bir kez olsun babamızın torpilini kullanabilirim değil mi?"

Ardından kalktı ve hızlı adımlarla ayrıldı kantinden. Üzerini değiştirdi ve hastaneden çıkarken Jongin'i aramaya başladı.

"Efendim Hyung?" Diye cevapladı Jongin. Bugün onun izin günüydü. "Hediye bakmaya gideceğim ve aklımda hiç bir şey yok. Yardımına ihtiyacım var."

Güldü. "Hazırlanmaya başlıyorum hemen. Nerede buluşacağımızı konum at geliyorum." Derin bir nefes verdi Baekhyun. "Sağol Jongin." Güldü yeniden. "Lafı bile olmaz Hyung. Ben Kyungsoo bebeğime bir şeyler bakarken sende benim yanımda olursun."

İkisi buluştuğunda hızla girdiler alışveriş merkezinin içine. "Ne almayı düşünüyorsun aklında ne var?" Derin bir nefes verdi Baekhyun. "Bilmiyorum. Aldığımla çok ilgileneceğini de sanmıyorum ama yine de, almak istiyorum işte."