twenty three

653 65 29
                                    

Yazarın anlatımından

Chanyeol titreyen elleriyle tutuyordu sonuçların olduğu kağıdı. Nişanlısı hamileydi. İç kanama geçiren nişanlısı hamileydi.

Bebeği çoktan kaybetmiş olabilirlerdi. Ameliyat çok zordu. İlaç tedavisi mecburdu ameliyata giremezdi. Başının döndüğünü hissediyordu Chanyeol. Canı bu zamana kadar hiç bu kadar yanmamıştı.

"Ne yapalım bay Park?" Hemşirenin sorusu netti. Chanyeol bilmiyordu. İlk kez, ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Yumruklarını sıktı. Hepsi kendisinin suçuydu. Saçma sapan sinirlenmiş ve onu yalnız bırakmıştı. Yutkundu zorlukla. Hayır kendisinin değildi. Baekhee'nin suçuydu.

Kardeşinin hayatını mahvetmişti.

"Ultrasonik muayene yapılsın. Jongin, o yapsın. Eğer bebek yaşıyorsa, ameliyat yapamayız." Titrek bir nefes aldı. "Eğer yaşıyorsa ikisi arasında bir seçim-" "seçim yok. İlaçla iyileştirebilirim onu."

"Bay Park, kanamanın ne derece yoğun olduğunu bilmiyoruz. Bu düşük bir ihtimal. Onu kaybetme ihtimalimiz daha büyük." "Eğer o bebek hayattaysa ve ben onu öldürmelerine göz yumarsam Baekhyun'un yüzüne bakamam."

Titrek bir nefes aldı Chanyeol. "Kolay mı sanıyorsun? Canımdan can gidiyor benim. Aşık olduğum adam yaşam savaşı veriyor üstelik bebeğimizi taşıyormuş." Gözlerinin dolmasına engel olamadı. "İlk kez duygularım yüzünden fiziken acı çekiyorum."

Hızlı adımlarla uzaklaştı hemşireden. Hızlı olmalıydı. Daha fazla gecikemezlerdi. Jongin'e ultrasonu hazırlamasını söylediğinde hızla aldı Baekhyun'un yattığı sedyeyi. Bir kaç hemşire de ona yardımcı olurken Jongin titreyen elleriyle kontrol etti bebeği.

İki buçuk aylıktı. Ve hala oradaydı. Kanama onun büyüdüğü yerde değildi. Chanyeol titrek bir nefesle kapattı gözlerini. "Şimdi ne yapacaksınız?" Diye sordu Jongin Chanyeol'a dönerken.

"Bebek hayatta. Şimdi ne yapmayı planlıyorsun?" "İlaçla tedavi." Dedi Chanyeol bakışlarını kaçırırken. "Bu tehlikeli."

"Biliyorum." Sedyede uzanan Baekhyun'da gezdirdi gözlerini. Titrek bir nefes aldı. "Ve göze alıyorum."

/////////////////////

Herkes haberi aldığı anda hastaneye gelmişti. Chanyeol bir haberi verirken ilk defa bu kadar zorlanmıştı.

Baekhyun yoğun bakımdaydı. Bebeği alıp müdahale etseler hiç bir sıkıntı olmayacaktı ama Chanyeol bunu istemiyordu.

Chanyeol bunu yapamazdı.

Koridora giren bedeni gördüğünde dişlerini birbirine bastırdı Chanyeol. Bir de ağlıyor muydu?

Bunların hepsinin suçlusu kendisiydi. Baekhee bakışlarını yerden kaldırdığında titrek adımlarla yaklaştı Chanyeol'a.

"O-o iyi olacak mı?" Chanyeol tüm öfkesiyle baktı bir zamanlar dostum dediği insana. "Umrunda mı?"

"Chanyeol ben-" "sen tahmin edemezdin değil mi? Onu bu kadar sıkıştırırken ne düşündün Baekhee? Bende suçluyum. O anahtarı kendi ellerimle verdim ona. Yalnız kal biraz dedim yanında olmam gerekirken hemde ama sen."

"Sen onu o kadar üzdün ki." Bayan Byun zorlukla ayaklandı. "Ne demek onu o kadar üzdün ki? Sizin, aranız düzelmedi mi?" Chanyeol başını şiddetle salladı. "Hayır. Aksine, daha kötü durumdaydı. O bize inanmak yerine Sunmi'ye inanıp onu destekledi. Baekhyun'un kafasını karıştırmak için her şeyi yaptı."

Gözlerini kapatıp nefeslendi Chanyeol. "Biz o restorandan çıktığımızda Baekhyun kendini çok kötü hissediyordu." Annesi bir kaç adım yaklaştı yanına kızının.

Twin/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin