0.02

1.1K 107 46
                                    

Lee Minho'dan

En iyi arkadaşlarımın kapıda olduğunu fark edince kafamı salladım. Şu anda iyi durumda değildim. Kendimi tanıyamıyordum, ayağa kalktım. Kapıyı açtığımda Chan'ı bir çantada atıştırmalıklar ve Changbin'i en sevdiğimiz pizzacıdan olan çok sayıda kutuyla gördüm.

"Minho, başına gelenler için üzgünüz ama hadi eski günlerdeki gibi film izleyerek erkekler gecesi yapalım, tamam mı?" arkadaşlarımın kanepemde rahat etmelerine izin vererek Chan'ın söylediklerine başımı salladım.

Changbin hazır yemek kutularını sehpamın üzerine koyarken konuşmaya başladı. "Kendini gördün mü Lee? Dağılmışsın.."

En yakındaki aynaya gittim ve derin bir iç çektim, gözlerim kırmızı ve ağrıyordu, yanaklarım kırmızıydı, saçlarım oldukça dağınıktı ve hepsinden öte yüzümde gözyaşı izleri belirmişti. Yüzümdeki pisliği temizlemek için banyoya gittim.

Geri Chan ve Changbin yanına giderken onlar da bana yaklaştı ve üçümüz grup kucaklaşması yaptık, ikisi de Jisung'u ne kadar sevdiğimi biliyorlardı. Bu yüzden açıkçası benim üzerimde çok büyük bir etki bıraktığını düşündüler. Chan daha önce elinde tuttuğu çantayı bana verirken üçümüz içeri geçtik.

"Kalbini doldurmak için biraz tatlılığa ihtiyacın olabileceğini düşündüm." çantayı bana verirken kafasını eğip, yarı bir gülümseme verdi ve sonra kafasını kaldırıp omuz silkti.

Çantayı elinden alıp içine baktım, en çok sevdiğim atıştırmalıklardı. Naneli dondurmadan çikolatalı turtaya, mochi ve çeşitli diğer tatlı atıştırmalıklara.

Fakir bir üniversite öğrencisi olarak, tek bir işim olduğu ve sık sık atıştırmalık almak için fazla param yoktu. Birlikte bir film izlemek için kanepeye oturmalarını işaret ederken iki çocuğa genişçe gülümsedim.

"Minho özür dilerim ama, neden olduğunu söyledi mi?" diye sordu Changbin. Benden neden ayrıldığını bile bilmeden başımı hayır anlamında salladım ve kafamı eğdim.

"Bilmiyorum...benden ayrılmak için beni aradı, neden öylece gitti bilmiyorum, kahvesini bile içmedi." diye sessizce cevap verdim. Çocukların soğuk kanlı kalmaya çalıştıklarını görebiliyordum.

Chan yumuşamış gözlerle bana baktı ve gözleriyle bana burada olduğunu ve sorun olmadığını hatırlattı. "Minho, eninde sonunda ona sormak zorunda kalacaksın, bir cevabı hak ettiğini hepimiz biliyoruz." Chan'ın ifadesine başımı salladım, bir noktada bir açıklama almak için Jisung'la tekrar yüzleşmek zorunda kalacaktım.

Chan'ın favorisi olan bir dilim Hawaii pizzasını ağzıma atarken çocukların akıl yürütmelerine ve tesellilerine başımı salladım, bunu yaparken Changbin'in alaycı bir kusma takliti yaptığını görebiliyordum. Demek istediğim bundan hoşlanmıyor.

"Geceyi burada geçiriyoruz o yüzden şişme yataklarını çıkar!" Changbin şaka yollu bir şekilde yüksek sesle söylemişti, filmi izliyorduk filmin yarısında uykuluyken, kendi kendime sızlandım "Tam orada, şu dolapta, git kendin al ya da kanepede uyu!" Dolabı işaret ederek güldüm.

Hep birlikte yatağıma uzandık, telefonumuzu açarken, yan yana olmamıza rağmen topal eşek grup sohbetimizden birbirimize gönderdiğimiz memelere yüksek sesle güldük.

Bu çocukları 11 yaşımdan beri tanıyordum, bunca yıl farklı olmamıza rağmen birbirimize bağlı kalabilmiştik. Kendi hayallerimizin peşinden gitmemize rağmen, hala birbirimize bağlı kalabiliyorduk ve birbirimize destek olabiliyorduk.

Instagram'da gezinirken, Jisung'un bir gönderi paylaştığını gördüm, onunla el ele tutuşan birinin resmiydi...

•Rebound•
2. Bölüm Sonu

-05.04.2022-

Rebound | 2Min [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin