Veliaht [JİKOOK]

4✯

*

*

*

Günler birbirini kovalamıştı.Kral Jeon,Park krallığndan çıkışının ve kendi krallığına varmasının üstünden dört gün geçmişti.

Krallığına geldiğin de ilk sınırlarda ki durumu kontrol etmiş ardından halkı ile ilgili konuları dinlemişti.

Halkı açık bir dille veliaht istediklerini sunmuştu.

Kral Jeon iyice kendini çıkmazda hissederken en sıkıntılı halinde aklına gelen gözlerle kurdu heyecanla hareketleniyordu.

Bahçesinde derin derin düşünüyordu Kral Jeon.

Tabi her bahçeye baktığında aklına Prak krallığının bahçesini güzelliği ve omega geliyordu.

Sıkıntılı bir nefes vererek bakışlarını gökyüzüne çıkardı.

"Ne yapacağım baba?"

Çıkmazda hissediyordu.Krallığının bir veliahtı yoktu ve buna ses etmeyen halkı bile artık sessizliğini bozmuştu.

Ayriyeten düşman impratorlukların bahane olarak velahtın olmamasını sunarak sınırlarına ve dost impratorluğuna saldırmasına da sinirleniyordu.

"Ne düşünüyorsunuz kralım?"

Tanıdık sesle yanına baktı annesinin tavrına göz devirdi.Cidden 'kralım' demese olmaz mı?

"Anne."

Uyarıcı bir tonla konuşması Kraliçe Jeon'u güldürmüştü.

Kraliçe Jeon 'tamam' anlamında başını sallarken Kral Jeon gülümseyip tekrar bahçeye yönlendirdi bakışlarını.

"Veliaht konusu-"

"Oğlum bak-"

Sözünü kesen annesi ile Kral Jeon geri kalmayıp sözünü kesti.

Kraliçe Jeon duydukları ile sevinçten gözleri parlamıştı.

"Sadece dinle anne.Mühürleneceğim,krallığımın bir eşe ve veliahta ihtiyacı var."

*

Kral Jeon ile annesi bahçedeki taşlı yolda yürüyerek sohbet ediyorlardı.

Kraliçe Jeon bir kaç dakika önce duyduklarıyla ne yapacağını şaşırmış.

Ama daha sonra şaşırtmıştı.Sanki yıllardır bekliyormuş gibi hemen bir kaç yüzcük omegadan bahsetmişti.Kral Jeon başının ağrıdığını hissetti.

Annesinin tanımadığı bilmediği omegalardan bahsetmesi onu rahatsız ediyordu aklına gelenle annesini bahsettiği sayısını bilmediği kaçıncı omegayla ilgili sözünü kesti.

"Park krallığının prensi varmış."

Kraliçe'nin aniden durması ile gerilmesi Kral Jeon'u şüpheye düşürmüştü.

Gözlerini kısarak karşısındaki gözlerini kaçıran annesine baktı.

"Biliyor muydun anne?"