Bölüm 6

12.7K 668 416
                                    

"Ne hayvan gibi dürtüyorsun ya?"

Uykulu gözlerle beni uykumdan alı koyan şahısa baktım. Son ders tarihti ve aşırı sıkıldığım için dersin bitmesine 15 dakika kala kafamı sıraya gömmüştüm.

"Afedersin Nayiri ama sınıf bomboş ve çıkış zili çalalı 20 dk oluyor. Tören bile bitmiş durumda."

"Ne?"

"Uyuya kalmışsın. Törenden sonra montumu unuttuğumu fark ettim sınıfa çıkınca seni gördüm ve uyandırdım."

Duvarda asılı olan saati kontrol ettiğinde doğru söylediğini fark etmiştim.

"Teşekkür ederim Alex ve özür dilerim...şey için hayvan dediğim için."

Bana samimi bir şekilde gülerek cevap vermişti

"Sorun değil."

Alex sınıfımızda kendi halinde takılan biriydi. Adını aynı sınıfta olduğumuzdan biliyordum ve sokağımızın pek yakınında oturmasa da eve dönüş yollarımız kesişiyordu. Eve dönerken birkaç kez görüp selamlaşmıştık ama onun dışında hiç konuşmamıştık.

"Seni eve giderken görmüştüm birkaç kere, sanırım aynı yollardan yürüyoruz beraber gitmeye ne dersin?"

Alex'in yönelttiği soruyu biraz düşündükten sonra kabul etmiştim. Sonuçta sınıfta hiç arkadaşım yoktu ve konuştuğum birilerinin olması benim için iyi olurdu.

Çantamı alıp sınıftan çıktığımızda havadan sudan konuşarak ilerliyorduk ki aklıma annem geldi. Sadece 20 dk geç kaldığım için şu an yolda olduğumu düşünüyor olabilirdi. Anneme haber vermek için telefonumu çıkarttım ve rehberden onu bulduktan sonra aradım.

"Alo? Oğlum?"

"Anne, bu gün okulda uyuya kalmışımda az öne çıktım biraz gecikebilirim endişelenme."

"Peki canım dikkat et önüne bakarak yürü yine takılıp düşme."

Annem söylediği cümleden sonra hafif kıkırdamıştı. Bir şey demeden tebessüm ettim ve onu onaylayıp telefonu kapattım.

Alex'e döndüm.

"Eee nerde kalmıştık." dedim.

"Fizik hocasından bahsediyordum. Nefret ediyorum o adamdan yine aptal bir araştırma konusu verdi!"

Şu meşur fizik hocamızı seven bir kişiye bile rastlamamıştım. Ben de sevmiyordum açıkçası çünkü hiçbir tatilimizi boş geçirmemize izin vermiyordu. Her zaman verecek araştırma konuları ya da performans ödevleri vardı.

"En azından bizim 1 konumuz var Alex duyduğuma göre Yan sınıfa bu hafta sonu için 3 başlığı aynı anda vermiş!"

Dehşet verici bir sesle konuşurken sıra bize gelecek diye korkmuyor değildim.

"O adamdan ne kadar nefret etsem de resim hocası kadar değilir. Her hafta tuval aldırıp duruyor. Hayır yani bir şey çizebilsek neyse karalayıp geri veriyoruz. Heba oluyor o kadar malzeme."

"Birde hiçbir şeyi beğenmiyor. Yapamadığımız için yeniden tuval aldırmaz umarım"

"Umarım... Nayiri ben buradan dönüyorum pazartesi görüşürüz iyi tatiller!"

"Görüşürüz!"

O kendi evine yol alırken bende eve ilerlemeye devam etmiştim. Alex çok samimi bir insana benziyordu keşke daha önce tanışabilseydik. Alex hakkında biraz daha düşündükten sonra kulaklıklarımı takıp rastgele bir playlist açıp yürümeye devam ettim.

En sevdiğim şarkının nakarat kısmındayken bir anda kolumdan tutulup arkama döndürüldüğümde şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiş ve beni kendine çeviren kişiye çarpmıştım. Kafamı kaldırdığımda Aroan'ı gördüm. Öfkeden çıldırmış bir hali vardı. Ateş saçan gözleri oldukça korkunç duruyordu.

Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki etrafına bakmak en sonunda aklına gelmişti. Sokağın ortasındaydık ve şuan sokak boş olsa bile yoldan her an birileri geçebilirdi. Benim bileğimden tutup sertçe çekiştirerek bir sokak arasına götürdü. Korkuyor ve Aroan'dan kurtulmaya çalışıyordum ama başaramıyordum.

En sonunda sokak arasına geldiğimizde bileğimi bırakıp beni yosun tutmuş duvara itekledi. Sırtım duvarla buluştuğunda Aroan'ın sağ tarafından kaçmaya çalışmıştım ama o niyetimi anlayıp beni omuzlarımdan tuttu ve sertçe duvara yasladı. Yüzlerimiz çok yakındı. Hatta o kadar yakındık ki Aroan'ın öfkeyle alıp verdiği nefesleri yüzümde hissedebiliyordum.

"O çocukla ne işin vardı?" sesi ne kadar tehlikeli olduğunu vurgulamak istercesine sakindi.

"ç-çocuk?"

"ALEX! ALEX'TEN BAHSEDİYORUM! O ÇOCUKLA NE İŞİN VARDI?!"

Sesindeki sakinlik bir anda yok olurken gözlerimi korku ile kapatmıştım. Ama bu kısa sürmüştü çünkü ona cevap vermezsen işlerin daha kötüye gideceğini biliyordum.

"B-biz sadece yürüyorduk."

"İKİNİZDE TÖRENDE YOKTUNUZ SİZİ SINIFTAN ÇIKARKEN GÖRDÜM 20 DAKİKADIR ONUNLA NE HALT EDİYORDUN!"

Konuyu ne anlama getirdiğini anladığımda korkum tamamen geçmiş ve en az Aroan kadar öfkelenmiştim. Tüm gücümle onu ittirdiğim de kendimden uzaklaştırmayı başarmıştım.

"KİMİNLE NE HALT ETTİĞİM SENİ NEDEN İLGİLENDİRSİN Kİ? KİMSİN SEN? SEVGİLİM FALAN MI? "

Susmuştu. Ne diyebilirdi ki? Onun bir şey demesine fırsat vermeden sözlerime devam ettim.

"SEVGİLİM DEĞİLSİN AROAN! ARKADAŞIM BİLE DEĞİLSİN! SEN SADECE EŞCİNSEL OLDUĞUM İÇİN BANA ZORBALIK YAPAN APTALIN TEKİSİN! ŞİMDİDE GELMİŞ BENİ DAHA ÖNCE YANINDA BİLE GÖRMEDİĞİN BİR İNSANLA-"

Devamını getirememiştim. Gözlerim dolduğu için başımı öne eğdim. Göz yaşlarımı görmesini istemiyordum. Bana nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi ki? Benim kişiliğim hakkında hiçbir şey bilmiyordu.

"Nayiri, beni dinle Alex'den uzak dur çünkü-"

Sesinin hala öfkeli ve ısrarcı çıkması beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Söylediklerim onda hiçbir etki bırakmamış mıydı? Ne bekliyordum ki? Sözünü bitirmesin izin vermeden konuşmaya başladım

"Sana fikrini sormadım Aroan."

Göz yaşlarımı elini tersiyle sildim.Arkamı dönüp sokaktan çıkacakken tekrar kolumdan tuttu

"Beni dinle."

Onu dinlemedim ve kolumu tutan elinden kurulup hızlı adımlarla bu ıssız sokakta çıktım. Arkamdan seslendiğini duydum ama bu adımlarımı hızlandırmaktan başka bir işe yaramadı.

...

Eve geldiğimde anneme aç olmadığımı söyleyip odama çıktım yatağıma oturmuş olanları düşünüyordum. Daha sonra annem kapıyı tıklattı. İçeri girmeden ben kalkıp kapıyı açmıştım. Elinde yemek tepsisi ile odama girdi ve çalışma masamın üzerine koydu.

"Sen yemek istemeyince odana getireyim dedim."

"Anne aç değilim gerçekten"

"Nayiri, okul kantininden el yapımı yiyecekler yemediğini biliyorum otur ve ye şu yemeği. Paketlenmiş yiyecekler seni tok tutmaz."

O kadar kararlı ve ısrarcı duruyordu ki pes ettim ve tepsiyi elime aldım.

"O zaman dizi izlerken yiyeyim anne. Hem bak bizim hint dizisi başlamıştır bile!"

Telefonun ekranından saati göstermiştim.

Ortak bir noktada anlaştıktan sonra beraber salona indik. Annem diziyi açtığında ben çoktan yemeye başlamıştım tepsidekileri. İlk başta iştahım pek olmasa da aç olduğumu yemeye başlayınca anlamıştım.

...

Yeme işi bittiğinde tepsiyi mutfağa bırakıp dizi bitene kadar izlemeye devam etmiştik. Daha sonra ben odama çekilip hafta sonu ödevimin başına oturdum. Ödev biter bitmez yatmayı planlıyordum...

Zorba (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin