Bölüm 8

12.3K 583 309
                                    

Okulun yanındaki parkta bulunan banklardan birine oturmuştum. Yanımda hiçkimse yoktu. Sessizce ağlıyordum. Sadece gözyaşlarım ve ben. Olan olaylardan sonra müdürü bodrum kata adeta sürüklemiştim daha sonra ilk başta iki öğrencinin kavga ettiğini düşünen müdüre zor da olsa olayı açıkladım.

Aroan'ı zar zor durdurup yarı baygın olan Alex için ambulans çağırmışlardı. Daha sonra Alex hakkında işlem başlatılmıştı ve okuldan atılmıştı. Olayları yaşayan kişi olarak yaklaşık bir buçuk saat okulda kalmak zorundaydım ama daha sonra bugün için izinli olduğumu ve yok yazılmayacağımı söylediklerinde bu banka oturmuştum.

Yarım saattir sadece oturup ağlıyordum. Eve ne kadar erken gidersem annemin o kadar çabuk üzüleceğini biliyordum. Sessizce ağlamaya devam ederken parkta oynayan çocuklara baktım. Babam yüzünden hiç parka gittiğimi hatırlamıyordum babamdan sonra da annem kaygı bozukluğu yüzünden beni bir süre daha hiç dışarı çıkarmamıştı. Annem iyileştikten sonra da ben gitmek istememiştim.

Yanıma birinin oturduğunu hissettiğimde yorgunca kafamı çevirdim. Aroan. Olaydan sonra bir türlü konuşma fırsatı yakalayamamıştık.

"Sana söylemiştim."

Benimle konuşmasına şaşırarak ona döndüm.

"Neyi?"

"Alex'den uzak durmanı Nayiri. Seni o sokak arasına çekmemin bir nedeni vardı. Beni birkaç saniye daha dinleseydin sana o herifin de eşcinsel olduğunu ve tacizcinin teki olduğunu söyleyecektim. Ama beni dinlemedin."

"Ben..."

"Hayır. Pişman hissetme. Sana Alex hakkında imada bulunmasaydım beni dinleyecektin belkide. Pişman olması gereken bir kişi varsa o da benim. Ben...özür dilerim herşey için."

"Yapma Aroan özür dileme hem beni o cehennemden kurtarıp hem de pişman hissetme."

"Hayır Nayiri en azından özür dilemeliyim. Sadece bu olayla alakalı değil aslında..."

"Efendim?"

"Hiçbir şey. Eve gitmeyecek misin? Çıkış zili çaldı şimdi yola çıkmazsan eve geç kalırsın."

"Çaldığını duymamıştım. Gitsem iyi olur."

Aroan'ın yanından kalkıp gidecekken elimi tuttu. Şaşkınlıkla ellerimize baktım.

"Beraber gitmek ister misin?"

"Beraber mi? Olur."

Elimi bıraktı ve yanıma geldi beraber eve yürümeye başladık. Yol boyu garip bir sessizliğin olacağından korkarak stresli bir şekilde açacak bir konu arıyordum.

"Dolar neden düştü biliyor musun Aroan?"

Kahretsin bunu söylemeyecektim! Sorduğum garip soruya karşı bana bir süre baktı. Hiçbir şey söylememesini diledim.

"Neden?"

HARİKA! Ona ne demeyi düşünüyordum ki! Aptal Nayiri neden dolar hakkında konuşmak istesin ki? Verecek mantıklı bir cevap ararken düşününce mantıklı gelen ama söze dökünce pekte öyle olmayan kelimeler sıraladım.

"Çünkü senin fotorafını göstermişler."

Evet düşününce baya mantıklı geldi ama şu an yürümeyi bırakıp bana malmışım gibi bakan Aroan tam tersini düşünmeme neden oluyordu.
Yapamayacağımı bile bile toparlamaya çalıştım.

"H-hayır yani ben öyle demek istemedim.. Sana düştüğü için değil sana neden düşsün ki? Hayır yani çirkin olduğun için demedim oldukça yakışıklısın aslında sadece-"

Söylediğim şeyin son anda farkına vararak ağzımı kapattığımda Aroan kahkaha atmaya başlamıştı. Onun... Gamzesi mi vardı?

"Hahahaha Nayiri-"

Gülmekten konuşamadığında yüzüm yanmaya başlamıştı. Aroan gülmeye devam ettiğinde dayanamayıp bende gülmüştüm. Bir süre aptal gibi gülerken etrafımızdaki insanların bakışı umrumuzda değil gibiydi. En sonunda kendimizi durdurduğumuzda birbirimize bakakalmıştık.

"Çok aptalım!"

Dediğim şeyden sonra elimi anlıma koymuştum.

"Evet kesinlikle aptalsın"

Aroan'ın söylediği şeyle sinirli bir şekilde elimi çekip ona baktım.

"Hayır değilim!"

"Evet öylesin."

"Değilim dedim!"

"O zaman neden aptal olduğunu söylüyorsun ki? Yoksa doları bile düşüren yakışıklılığım seni de mi etkiledi?"

"Sen-"

Ona çemkirmeye devam edecekken söylediği şeyin farkına vardım ve sözümü bitirmeyi red edip arkamı döndüm ve hızlıca yürümeye başlamıştım.

"Hahaha tamam tamam Nayiri! Geri gel!"

Kolumdan tutup beni kendine çevirdiğinde yüzünde anlam veremediğim bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Nayiri yüzün kıpkırmızı olmuş! Bu kadar kızarması normal mi? Sen iyi misin?"

"Aroan! Aptal mısın dalga geçmeyi bıraksana."

"Az önce aptal olanın kim olduğunu gördük Nayiri."

Yine arkamı dönüp gidecekken. Gitmeme izin vermedi.

"Hahaha kendimi tutamadım. Tamam sustum eğer burada dikilip ne kadar yakışıklı olduğumu söylemeye devam edersen eve geç kalıcaz hadi gidelim."

Bir şey dememe izin vermeden önden yürümeye başladı. Gözlerimi devirdim ama sonra arkasından koşup ona yetiştim. Aroan'ın bir anda bu kadar değişmesi çok garipti ama o kadar samimi geliyordu ki bir şey söyleyemedim.

...

Aroan beni kapımın önüne bırakmış ve evine gitmişti. Ne kadar itiraz etse de annemle baş başa konuşmamın gerektiğini söyleyip onu evine yollamıştım. Aslında okuldayken müdür annemi aramayı teklif etmişti ama ben red etmiştim bu telefonda konuşmamalıydı. Yüz yüze konuşarak söylemeliydim.

Korkarak zile bastım. Koridordan gelen birkaç adım sesinin ardından kapı açıldı. Aroan dan kaynaklanan neşe annemi görür görmez yok oldu. Boynuna sarıldığımda. Kendimi tutamayıp tekrar ağlamaya başlamıştım.

"Oğlum! İyi misin ne oldu!"

"A-anne..."

Boynuna sarılı olan kollarımı nazikçe indirdiğinde. Gözlerime baktı ve salona geçmemi bile beklemeden koridorun ortasına oturdu. Oturmamı işaret ettiğinde bende oturdum. O kadar endişeli gözüküyordu ki. Onu gördüğüm her saniye içimden bir parça kopuyordu resmen. Onu daha fazla merakta bırakmak istemediğim için olayı anlatmaya başladım.

...


Zorba (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin