Bölüm 22

5.1K 274 98
                                    

Aroan'ın kolları yavaşça gevşemişti ama yinede beni sarmalamayı inatla bırakmıyordu. Kolları gevşemekten olsa gerek bacağıma kadar inmişti. Gözlerimi açmaya o kadar çok korkuyordum ki...

Belkide kabullenemeyeceğim gerçeklerle yüzleşmeye hazır değildim.

"Oğlum?"

Annemin sesinin bir an beynimin içinden geldiğini sandım. Ama saliseler içinde gerçek olduğuna kanaat getirip gözlerimi araladım.

Gözlerim önce yere serilmiş babamın bedenine daha sonra elinde silahla bekleyen polislere kaydı. Aroan... vurulmamıştı!

Ellerimle bacaklarıma sarılmış Aroan'ın yüzünü avuçlayıp kendime bakmasını sağladım. Değer verdiğim insanların sağlıklı olduğunu görmek gözlerimi doldurmuştu.

"Geçti... Açabilirsin gözlerini."

Kulağına fısıldayıp alnına bir öpücük kondurdum. Yavaşça gözlerini aralayıp bana baktı.

"İ-iyisin..."

Onunda gözlerinin dolduğunu görmek doğru kişi olduğunu bir kere daha kanıtlamıştı. Çatlak sesine karşılık olarak yine fısıldadım.

"Sende iyisin..."

Ayaklarımdaki bütün enerji çekilmiş gibi hissederken arkamdaki kıyafet dolabına sırtımı yaslayıp yere oturdum. Aroan'da ellerini belime sarıp kafasını kucağıma koydu.

Bir kaç dakika daha bu pozisyonda kaldık. Ne bizi izleyen annem ne de babamın nabzını kontrol eden polisler umrumda değildi. Saatlerce o şekilde kalmak istedim ama ambulans seslerinin sokakta yankılanmasıyla annem beni kolumdan tuttu ve ayağa kaldırdı. Benimle beraber Aroan da kalktı. Babamın kanlı vücuduna bakmamaya çalışarak koridordan geçtim ve bahçeye çıktım. Ambulanstan inen çalışanlar sedyeyle beraber eve girdi.

Üzgün, korkmuş, nefret hiçbir şey. Babamın ölmesine karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Kafamın içi ölüm sessizliği içindeydi. Düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim.

Aroan'ın gövdesine yaslandım. Aroan'da saçlarımla oynayıp beni biraz daha gövdesine bastırdı. Daha sonra derin bir nefes aldı ve beni elimden tutup evden uzaklaştırdı.

...3 gün sonra...

3 gündür okula gitmiyordum. Aroan'da benimle beraber okula gitmemişti uyuduğum zamanlar hariç hep yanımdaydı. Bana destek olmak, psikolojimi korumak istediğinin farkındaydım. Ama korunması gereken bir şey yoktu. Babamdan nefret ettiğim için onun ölmesinden neredeyse hiç etkilenmemiştim.

Sadece isyan ediyordum içten içe. Neden diğer insanlar gibi normal bir hayat geçiremediğim için. Neden normal bir aileye, normal arkadaş çevresine sahip olamadığım için. Neyseki isyanlarımın saçmalığını erkenden fark edip dinginleşmiştim. Bu benim hayatımdı ve böyleydi. Geçmişi değiştiremezdim ama geleceğin kontrolü benim elimdeydi.

Mutfak masasına elimi çeneme dayamış düşünüyordum. Düşüncelerimi bölen önüme bir tabak doğranmış meyve koyup karşıma oturan annemdi. Küçük tabaktaki elma dilimlerinden birini alıp yemeye başladım.

3. dilime geçmiştim ki uzun süre sessiz kalan annemi kontrol etme isteği ile ona baktım.

Kollarını önüne bağlamış, bir şey bekliyor gibi yüzüme bakıyordu. Son zamanlarda bir şey yapıp yapmadığımı düşündüm. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Önüme dönüp elimi başka bir elma dilimine uzattım.

"Nayiri. Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"

Yazar notu: Aha boku yedin Nayiri dldmpdlpdkdpakpdld

Ağzım dolu olduğundan başımı olumsuz anlamda salladım ve tabağıma geri döndüm. Bu gün herkes de bi gariplik vardı.

"Aroan hakkında-"

Aroan'ın adını duyar duymaz elimi ağzıma götürüp öksürmeye başlamıştım. Bu öksürük krizi annemin de sözünü kesip endişeyle su doldurup bana uzatmasına neden olmuştu. Suyu bir dikişte bitirip masaya bıraktığımda hala nefes nefeseydim. Şimdi boku yemiştim ve kimse beni kurtaramazdı.

"Evet, bekliyorum. Aranızda nasıl bir ilişki var?"

Zaten arkadaşız desem inanacak gibi değildi neden illa benim ağzımdan duymak zorundaydı ki? Biliyordu işte.

"Biz..."

Derin bir nefes alıp devam ettim. Ona yönelimimden daha önce bahsetmemiştim. Korkuyordum.

"Biz sevgiliyiz."

Kelimeler ağzımdan zorlukla çıkmıştı. Annem dışarıya derin bir nefes verip gözlerini kapattı.

"Neden bana bundan bahsetmedin oğlum? Sen benim oğlumsun! Ne olursa olsun. Ne olursan ol. 3 gündür sadece bunun üzerine düşünüyorum vardığım sonuç hep aynı: aşık olduğun kişi seni değiştirmez. Bunu sana yeterince hissetiremediğim için mi söyleyemedin?"

Hayal kırıklığı içinde bana bakan gözlerine baktım. Acele ile söze başladım.

"Hayır hayır! Böyle düşünme anne. Ben sadece Korktum. Yönelimimi fark ettiğim zaman çok korktum. Değişmeyi denedim, hoşlandığım hiç kimseye gidip açılmadım. Ben bile kendimi zor kabul etmişken bir başkasının bunu yapacağına ihtimal vermiyordum-"

Yazar notu: Nayiri'nin kendini açıklayamamasında ki büyük etkenlerden biri okulda uğradığı zorbalık ama atlatmış hissettiği için bunun üzerine düşünmüyor.

Annemin boynuma sarılan kolları sözümü kesmişti. Bende kollarımı beline dolayıp ona sımsıkı sarıldım.

"Seni seviyorum.. Birdaha benden hiçbir şeyi saklama."

"Söz."

Son kez omzuna kadar gelen saçlarının kokusunu derince içime çekip doğruldum. Oda anlımdan öpüp eski yerine oturdu.

"E o zaman diğer oğlumu da çağır da beraber yemek yiyelim."

Gülerek sarfettiği kelimeler hafiften yüzümü kızartırken onu başımla onaylayıp Aroan'ın evine gitmek için ayaklandım.

...





Zorba (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin