17. BÖLÜM; KAOS

71 57 0
                                    

"Deniz'in sahibi Liya'ydı Liya'nın sahibi tek Deniz'di bu hep böyle kalacaktı"

(Deniz'in ağzından)

"Bak şule teyze ben teyzem denen o kadının yanına gitmem" hayır tutturdu o biliyordur şeytanın teki tek şansımız o tamam tek şansımız olabilir ama benim merhabalığım bile yoktur o kadar sevmem kendisini "oğlum anlıyorum ama liya'yı seviyorsan gideceksin" bu kadını ikna etmek ne zor ya "tamam Şule teyze yarın giderim bugün hazırlanırım sakın haber verme süpriz yapayım beni ne kadar özlemiş "

Şule teyze güldü. Uzun zamandır hiç güldüğünü görmemiştim. Bir anda duraksayarak "teyzenin liyanın senin sevgilin olduğundan haberi var mı" kesin bir şekilde cevap verdim "hayır şule teyze bilmiyor ben liyayı bildiğini bile zannetmiyorum" çünkü ahsen ve annem aysel ikizler liyayı sadece büyük teyzem yıldız ve annem biliyor.

"Ya Liya' dan haberi varsa ya bize oyun oynuyorsa" şule teyze teyzemi nerden tanıyordu ki o rıza denen adamla konuşurken de demişti teyzem ne alakaydı ki. "Şule teyze sen teyzemi nerden tanıyorsun o ben kendimi bildim bileli hep yurt dışındaydı?" Şule teyze tam bir şey söyleyecekken kapı tıklandı. Şule teyze biraz korku birazda rahatlamayla kapıya yöneldi. "Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama valizlerinizi getirdim Deniz bey" bizim şoför Orhandı "tamamdır teşekkürler orhan amca"

Babam bayadır ortalıkta yoktu bunca olayla babamı bile unutmuştum şaka gibiydi.

"Heh baba sonunda yani açabildin" oda sahte bir sinirle "hayırsız şimdi mi aklına geldim" oflayarak yatağa oturdum derin bir nefes alarak konuşmaya başladı "babama başımdan neler geldi neler geçti bilmiyorsun ve lütfen bilmeden yapma böyle"

"Deniz oğlum Liyanın öldüğünü biliyorum" bir anda bağırdım "Liya ölmedi anlıyomusun ölmedi!" Cok sinirlenmiştim ve bi anda ağlamaya başladım kendimi tutamıyordum "Deniz ben seni sonra arayım" babam kırılmıştı ama ben ona daha fazla kırılmıştım ne yani söylemesen ne oluyor, ölmeyen güzelim için kimse böyle diyemez kimse..

"Şule teyze bak istersen sende benle gel" oda kesin bir dille "yok oğlum ben iyiyim biliyorum başıma bir şey gelecek diye korkuyorsun ama aklın burda kalmasın oğlum hadi dikkat et kendine" şule teyzeye sıkıca sarıldım o annem gibiydi ona zarar gelmesi bana gelmesi gibiydi. Annem bile beni bu kadar önemsemiyordu.

Havalimanına az kala orhan amcadan durmasını istedim yolun geri kalanını kendim yürümek istiyordum taze havaya ihtiyacım vardı. İlerlerken bir yandan da teyzeme ne diyeceğimi düşünüyordum çat kapı gitmek pek benim âdetim değildi.

Bir anda önüme siyah bir jeep durdu.ve arabadan bir adam indi, bana doğru yürümeye başladı korkuyla geri geri giderken bir anda tüm gücümle koşmaya başladım arkama bakmadan koşuyordum kimdi bunlar ne istiyorlardı benden.?

(Rızanın ağzından)

Sabah erkenden telefonun sesine uyandım kimdi Sabah sabah bu saatte. "Orhan umarım bu saatte armanın güzel bir açıklaması olur dinliyorum" oda "Rıza bey üzgün ama Deniz bey teyzesinin yanına gitmek için yola çıktı haber vermemi söylemiştiniz" bende "tamam orhan bu iyliğinin karşılığını alacaksın hadi eyvallah" diyerek yüzüne kapattım.

Havalimanının orda hazırda bekliyorduk amacım Deniz'in teyzesinin yanına gitmemesiydi onu burda Liyanın yanına mezara göndermem ve Şule ile aramda engel kalmaması gerekiyordu. Evet ben şuleye aşık olmuştum ve karım olmasını istiyordum. Düşüncelerim telefonun sesiyle bölündü hızlıca açtım "alo Orhan nerde bu çocuk" oda hızlıca "Rıza bey Deniz yürüyeceğini söyledi bence yolda işiniz dahs kolay olur" bu çocuk planlarımı hep bozuyor ama..

BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin