4. BÖLÜM;CESET

157 72 182
                                    

"Siz hayatınızdan hiç nefret ettiniz mi emin olun o görüntüden son ben nefret ettim "

(Liya'nın ağzından)

Uyandığımda karşımda Deniz vardı. Uyuyordu. Gözüm onda takılı kalmıştı. Uyurken bile gerçekten yakışıklıydı. Düşüncelerden sıyrılıp karşıma baktım. Aysel hanım koltuğun üzerinde uyuyordu ve şuan bu hiç umrumda değildi. Kalkmak istedim ama sonra vazgeçtim.

Bu yatak gerçekten gıcırdıyordu kalkarsam anında ayağa dikilirlerdi. Bu yüzden yatmaya devam ettim. Gözlerimi etrafta gezdirdikten sonra, tavana dikip dün olanları düşünmeye başladım. En son yatağa yatıp uyuyakalmıştım. Ondan önce Deniz ile sarılmıştık.

Yüzümün kızarmaya başladığını hissettiğimde bu olayı düşünmeyi bıraktım. O kargaşanın arasında uyumayı nasıl başarmıştım acaba. Ben uyuyunca neler olmuştu çok merak ediyordum. Yanımdan gelen günaydın sesiyle irkildim. Kendime gelip bende,

"Günaydın" diyerek cevap verdim. Deniz uyandığı ilk an, yanıma gelmişti. İkimizde birbirimize sadece gülümsedik. sonra gözlerimi annesine doğru çevirip sessizce "bu niye burada" diye söylendim "Liya lütfen anneme karşı daha saygılı ol güzelim"dedi bende sinirlendiğim için, duyduklarımı ağzımdan kaçırıverdim,

"Annen beni parçalamak istediğini söylerken saygılı değildi ama" gülmemek için alt dudağını ısırdı. "Bende bizi kapıda dinlediğini ne zaman itiraf edeceğini merak ediyordum" utanarak yorganı kafama kadar örttüm. Deniz yorganı çekmeye çalıştı. Ben izin vermeyince gülmemek için kendini zor tuttuğunu açıkça belli eden sesi ile,

"Liya aç şu yorganı hadi" Çok utanıyordum. "Banane işte açmayacağım" Bir anda yorgan üzerimden çekildi. Yüzümü gülerek kapadım. Bu sefer ellerimi hızlıca açtı. "Ya bırak beni Deniz" düşünüyormuş gibi yaptı. "İsteğiniz reddedildi güzel kadın" bakalım reddedebilecek misin?

"Güzel miyim gerçekten?" ellerimi tutan elleri gevşedi. Bir elini yüzümde gezintiye çıkardı ve "Hayâl edemeyeceğim kadar güzelsin". Bu sözleri kalbime işledi. Aslında şuan onu itmeliydim çünkü planım bu değildi. Ama yapamıyordum, onu itemiyordum.

Eli yanağımı okşuyordu. Yüzüme milim milim yaklaşıyordu. En sonunda nefesini, dudağımda hissettim. Tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı dudaklarıma. Yavaşça geri çekildi ve "sana yaklaşırken, kalbinin deli gibi çarptığını duyabiliyorum. İnkar etme güzelim benden etkileniyorsun." Konuyu değiştirmeliydim "Aysel hanım neden burada kaldı?"

O da fazla uzatmak istemediği için cevap verdi. " Dün buraya yatmış, bende görünce uyandırmak istemedim burada kaldı" Bende üstelemeyip başka soruya geçtim "Peki baban?" O ise gülümseyerek "teyzemgilde kalacağımızı söyledim, O da bir şey demedi. Yani anlayacağın burada kaldığımızı bilmiyor." Bir müddet sessiz kaldık. Daha sonra sessizliği bozarak yataktan kalktım. Deniz soracak gibi oldu, ama bir şey demedi.

Bozulmuştu galiba. Ama ben acıkmıştım. Bu yüzden Deniz'in gönlünü sonra alacaktım. Odadan çıkıp, mutfak kapısını buldum. ve bir şeyler hazırladım. Daha sonra ise, deniz ve Aysel hanımı çağırdım.....

Yemeği bitirdikten sonra Aysel hanım ve deniz Rahmet bey fazla şüphelenmeden gittiler. Evde canım sıkılıyordu. aklıma bu evi hiç gezmediğim geldi. Teker teker evin odalarını gezip incelemeye başladım. Yürüdükçe içimdeki sızı büyüyordu. Kötü hislerimi umursamayarak, odalara güzelce göz gezdirdim. Gerçekten çok güzel dekore edilmişti. Her katı tek tek gezdikten sonra en üst katta küçük kapı fark ettim.

Çatı katı olacağını düşündüm. Çatı katlarını pek sevmezdim genelde. Ama merakıma yenik düşmüştüm. En sonunda cesaret ederek girmeye, karar verdim. Ve girdim. Karşımdaki manzara kanımı sonuna kadar dondurmuştu. Titrek bir nefes verdim.

BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin