Feels Like Home To Me | SasuHina|

🌑20🍙

Ertesi akşam Konoha kunoichileri bir araya geldi. Sakura, Hinata ve Tenten, Ino'nun evinde bir şeyler içmek ve pijama partisinin tadını çıkarmak için bir araya geldi. Birlikte terasta oturdular. Ino kadehlerine şarap dolduruyordu.

Hinata, Tenten'in getirdiği dango ve mochi'yi ağzına doldurmakla meşguldü. Ino, Hinata'ya bakarak kaşını kaldırdı.

"N-Ne?" Hinata yakalandığını hissetti.

"Nasılsın? Sasuke'nin köyde seni kovaladığına dair bazı söylentiler duydum." İno güldü. "Göz güçlerini test etmek için bir tür oyun muydu yoksa neler oluyor?"

Hinata derin bir iç çekti ve açıklamaya başladı. Onlara Anbu'ya başvurusunu ve Sasuke'nin Kakashi'ye yazdığı mektubu ve ani kasvetini anlattı. Sonra onu nasıl nakavt ettiğini ve evden nasıl çıktığını anlattı.

"Ne oldu? Sasuke'yi o bir şey diyemeden bayılttın mı? Sonra eşyalarını alıp gittin mi?" Tenten şaşırarak sordu.

Ino endişeli görünüyordu ve açıklığa kavuşturmak istedi. "Yani ayrıldınız mı?"

Hinata omuzlarını silkti. İlişki durumları hakkında konuşmadılar. Hiç konuşmasına izin vermedi. Ayrılık mıydı, kavga mıydı? Tanımsızdı.

"Sasuke'yi nakavt edenin sen olacağını hiç düşünmemiştim." Ino hafifçe kıkırdadı.

"Görünüşe göre birkaç günlük Anbu eğitimi seni çoktan değiştirmiş!" Tenten gülerek ekledi.

Hinata yeniden içinde büyük bir suçluluk dalgasının yükseldiğini hissetti. Birini nakavt etmek onun her zamanki politikası değildi. Kaba ve sinsiydi. Kendinden utanan Hinata içini çekti ve elleriyle yüzünü kapattı. Sakura, Hinata'nın sırtını okşadı.

"Tabii, Sasuke'nin yöntemleri aşağılıktı, ama sen Anbu'da mısın?" Tenten başını sallıyordu. Ino ve Sakura hafifçe başlarını salladılar.

"Onun için bir şey ifade etmeseydin yapmazdı." dedi Ino, bardağından bir yudum daha alırken.

Hinata bunun hakkında düşündü ve bir yudum aldı. Sonra ağzına başka bir mochi koydu.

Önce Tenten gülümsedi ama sonra gülümsemesi kayboldu. "Düşünmeden öldürmek ve işkence etmek mi? Anbu size talimat verse, bir çocuğu öldürebilir misin?"

Hinata'nın düşünceleri son görevine gitti. İçini çekti ve hafifçe başını salladı.

Belki haklılar? Hinata bu düşünceden hemen kurtulmaya çalıştı.

"Belki de ona açıklaması için bir şans vermelisin." diye fısıldadı Ino ve Hinata'nın saçını okşadı. Hinata, Ino'nun mavi gözlerine baktı ve kendinden şüphe etmeye başladı. Yoksa bu zaten Ino'nun zihin-beden jutsuslarından biri miydi?

Kadınlar daha sonra konuyu daha hafif konulara çevirmeye çalıştılar. Ne yazık ki, şu anda evdeki tüm ilişkilerin pek iyi gitmediğini bilmiyorlardı.

"Peki Naruto ile nasıl gidiyor?" Ino, son konuşmalarının konusuna atıfta bulunarak kaşlarını salladı.

Önce Sakura kızardı ve şaraptan bir yudum aldı. Sonra umutsuzca içini çekti. Gözleri hüzünlendi.

"Dün gece ayrı yatak odalarında uyuduk. İşi için beni ihmal ediyor."

"Ne? İmkanı yok!" İno bağırdı, telaşlandı.

Diğer kunoichiler de şok olmuştu.

"Ama seni seviyor." Hinata yumuşak bir sesle mantık yürüttü.