5' Kalp atışı sesi

2.3K 377 22
                                    

🩰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🩰

Jeon Jungkook.

Kim Taehyung onun fotoğraflarını masanın üzerine yaymış, genç çocuğun provalarda bile ne kadar güzel göründüğü hakkında düşünüyordu. Koyu renk eşofman altının üzerine giydiği gri tişörtü, kulağını geçen uzunluktaki geriye toplanmış saçları, bakışları, duruşu. Her şey ona cennetten yeryüzüne düşmüş melek hissi veriyordu. Eğitmen adamın ona karşı olan tavrı sinirlerinin gerilmesine sebep olmuştu, ona kendini yetersiz hissettirmek için girdiği çabası o kadar korkunçtu ki! Taehyung bir şeyler yapması gerektiğini hissetmeden duramıyordu, hem kız kardeşi hem de Jungkook için bir şeyler yapmalıydı.

Fotoğraflar kendisine bakıyor, konuşuyordu sanki. Jungkook her an odasının bir köşesinde belirecekti. Yutkunmayı denedi. Kapısı tıklatıldığında fotoğrafları topladı, annesi odaya adımlarken onları koyu renk zarfın içine koydu. "Taeri birazdan gelir, yemek hazır." dedi ona bakarak, Taehyung onun bakışlarından bir şeyler anlamaya çabalasa da çok zordu, annesi sadece kapıda dikiliyor ve kendisine bakıyordu. "Bir şey mi oldu?" diye sordu dayanamayarak, annesi kapıyı kapatarak odanın içine adımladı. "Taehyung, baban senin için endişeleniyor. Son günlerde bizimle birkaç cümle dışında konuşmuyorsun, bir sorun mu var?" Taehyung'a göre bir sorun yoktu, ailesiyle iletişiminin bu kadar az olduğunu bile fark etmemişti. Gözlerini kısa bir an kapatıp açtı, sebebi düşünmeye çabaladı ama bulamadı, belki de dans akademisinde yaşanan olaylar üzerinde etki etmişti.

"İyiyim, bir sorun yok."

Annesinin pek inandığı söylenemezdi ama ısrar etmedi, yemek için gelmesini söyleyerek odadan çıktı. Fotoğrafların olduğu zarfı büyük sandığının içine koydu. Bir televizyon kutusunu andıran büyük sandık odanın en köşesindeydi. Koyu kahvrenginin üzerine çiçek kabartmaları yapılmıştı. Anahtarını her zaman boynunda kolye olarak taşırdı. Kendine ait bir dünyaydı orası ve kimsenin içeri adım atmasından hoşlanmazdı. Salona döndüğünde annesi bir köşede oturuyordu, babasının elinde günün gelişmelerine baktığı bir tablet bilgisayar vardı. Taeri'nin eve gelmesini bekliyorlardı. Taehyung yemek masasına baktığında beş servisin açılmış olduğunu gördü, annesi gelecek herhangi bir misafirden bahsetmemişti. "Beşinci tabak kimin için?" diye sordu koltuklardan birine kendini bırakırken, "Taeri bir arkadaşıyla gelecekmiş, onun için." dedi annesi, kapının açılma sesini duydular o anda.

Jeon Jungkook üzerinde deri bir ceket, içine giyilmiş beyaz tişört, siyah dar kot pantolon ile salonlarının ortasında dikilirken ne yapacağını bilemedi Kim Taehyung. Kız kardeşinin getireceğini söylediği arkadaşının Jungkook olabileceği aklının ucundan geçmemişti. "Jungkook, bizim ekipten. Ailesi bu akşam evde yokmuş, ben de bizde yemek yesin istedim." diye açıkladı Taeri, onun deri ceketini alarak portmantoya asmak için uzaklaştı. Jungkook ailesini selamladıktan sonra ellerini yıkamak için banyonun yerini sordu. Taehyung şaşkındı, onu hâlâ bu evin içinde görmüş olduğuna inanamıyordu. "Tatlı çocukmuş." dedi annesi, ayağa kalktı ve masayı kontrol etti son kez. Taeri ve Jungkook yeniden salona geldiklerinde babası masaya geçmelerini söyledi. Jungkook tam karşısına oturdu Taehyung'un, Taeri de diğer yanına.

bu yollar hep sana çıkar' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin