11 (m)

485 40 26
                                    

smutlu, smut başlangıcına m* uyarısı bıraktım sevmeyenlerin ordan sonrasını okumasına gerek yok

iyi okumalar 💖

_

Arabayı tartışmak için yüzlerce kez durdurmamızın ardından sonunda Sehun kahvesine ben de suyuma kavuşmuştum. Arabayı da deniz kenarına çekmişti.

"Deniz manzaralı kavga mı edeceğiz?" dedim. Şakama gülmediği gibi bir de dönüp ağız hareketi yapıp gözlerini devirdi bana.

"Kavga etmeyeceğim." dedi ardından sakince. "Sadece geriye dönmeni isteyeceğim. Seni aldatmadım ve güvenini yeniden inşa edebilirim. Bana dönmemen için bir sebep yok. Arabayı da buraya çektim çünkü ısrarla ayrıldık dersen kendimi kolaylıkla boğabilirim burda."

"Bunu bu kadar hafife aldığın için seni ben boğmak istiyorum."

"Hafife almıyorum, sadece seni istiyorum."

"Ayrıldık."

"Ayrılmadık."

"Beni aldattın."

"Aldatmadım."

"Yohan'la sevgilicilik oynadın." dedim.

Gözlerini devirdi. "Tam olarak öyle sayılmaz, bence."

"Beni delirtmek mi istiyorsun?" Yüzümü ekşittim.

"Sevgilicilik oynamadık, 2 gün sürdü ama yayıldığı için konuşmaların önüne geçemedim. Başka hiçbir şey olmadı, yemin ederim."

Bir şey demedim, beni ikna ediyordu yavaş yavaş. Elimde tuttuğum kağıtlarda ki çizimlere döndüm. O da denizi izlemeye döndü. Her halimi resmetmişti. Mutfakta yemek yaparken bile çizmişti beni. Normalde karşısında saatlerce dursam bile çizemezdi ama şimdi sayfa sayfa çizmişti. İnanılmaz büyülenmiştim.

"Seni seviyorum." dedi birden. Aramızdaki sessizliği bozdu. Gözleri bana döndü, ben de çizimlerden kaldırdım başımı. "Sen inandığın Tanrı'nın özenle çizdiği bir sanat eserisin Jongin. Seni bana armağan etti, kaybetmeyeceğim. Sana iyi bakacağım ve seni ömür boyu sevip, koruyacağım." dedi. Gözleri yüzümü sanki ilk defa görüyormuş gibi her yerimdeydi.

"Seni öldürmek istiyorum." dedim cevap olarak.

"Beni öldürüyorsun zaten."

"Sehun." dedim. Elini dizimin üstünde duran elimin üstüne koydu. Bana doğru yaklaşıyordu. Kalbim ağzımdaydı. "Sehun dinle beni bi."

"Sonra." dedi. Dudaklarımın üzerine fısıldadı: "Şimdi çok önemli bir işim var ama seni sonra ömür boyu dinleyeceğim." dudaklarıma kapadı dudaklarını.

Sanki senelerdir öpmüyorduk birbirimizi, öyle yoğundu. Dillerimiz birbirine sarılıyordu. Dudaklarımızı çekiştiriyorduk ve nefes ihtiyacımızı birbirimizden karşılıyorduk. Tek elini ensemdeki saç tutamlarında gezdiriyordu. Beni özlediğini bu saatten sonra dile getirmesine gerek dahi yoktu.

Nefes nefese ayrıldık. Güzel gözleri parlıyordu. Bu şeyden ayrılıp, kopabileceğimi sanmıyordum. Sehun'u her şeyden çok seviyorum, bunu yapamazdım, ilişkimiz bitse bile onu görmem gerekiyordu.

"Dinle beni." dedim nefes nefese. "Barışamayız, bu kadar kolay olmamalı." son 4-5 günümü düşündüm. Kafamı kurcalayan binlerce şey vardı. Bunu yapamazdım, iki cümlesiyle her şeyi silemezdim.

seni beklerim öptüğüm yerde | sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin