seni beklerim öptüğüm yerde | sekai

10

Sehun'u tam 3 saat boyunca önce arkadaşlarıyla buluşalım diye darlamıştım çünkü Baekhyun benim için elleriyle pasta yaptığını gelmezsem üzüleceğini belirten epey(!) uzun bir mesaj atmıştı. Numaramı nerden bulduğunu sorgulayamadım bile.

Sehun da bugün sadece ikimiz olalım istiyordu. Zaten gün boyu beraberdik. Sabah doğum günü seksi yapmıştık. Ardından bana doğum günü kahvaltısı hazırlamıştı. Yumurtamın üzerinde iyi ki doğdun yazıyordu. Duşa girdiğimde peşimden gelip doğum günü duşu saçmalığı zırvalayıp tekrar sevişmiştik ve bedenimi yıkamıştı. Sonra bana ne alacağını bilmediği için doğum günü alışverişi yapmıştık ve dokunduğum her şeyi aldığını fark ettiğimde hiçbir şeye dokunmadan eve sürükledim onu. Gün boyu yaptığımız tüm aktivitelerin başına 'doğum günü' eklemişti. Tüm gün peşimdeydi, yapışık olarak gezmiştik. Doğduğum için çok mutluydu sanırım. En sonunda akşam yemeği için bütün gün beni tıka basa doyurduğu için midemde yer kalmamıştı. Bu yüzden onunla gece yemeğine çıkacaktım. Baekhyun'lar ile pastamı kestikten hemen sonra.

"Sehun, bak içerde de böyle surat asma."

"Senin doğum günün neden onları alakadar ediyor ki?" dudaklarını büzüyordu. Küçücük bir çocuktan farkı yoktu. "Sadece benim ol bugün."

"Hayatımın her gününde seninim zaten. Yazık değil mi Baek'e? Pasta yapmış o kadar."

"Şerefsiz." dedi kapıyı bana açarken. Gerçekten onu ısırasım vardı. Çocuk gibiydi bugün. Benden daha mutlu ve benden daha heycanlıydı. Parmaklarımızı birbirine geçirdi, arkadaşlarının olduğu masaya ilerledik.

"Sonunda!" dedi Baekhyun. "Biraz daha gelmeseydiniz bu görgüsüzler pastayı yiyceklerdi." ayağa kalkıp kollarını bana doladı. "İyi ki doğdun Jongin, seninle yıldızlarımız aşırı uyuşuyor. Tez zamanda bu dağ ayısını terk etmeni diliyorum, seni kapmam lazım." benden ayrılırken göz kırptı.

"Bu pek mümkün değil." dedim.

"Belki başka bir evrende." dedi.

"Siktir git." dedi Sehun. Baekhyun'u benden uzaklaşması için ittirdi. "Cidden Chanyeol'e aşık olduğunu bilmesem seni boğazlardım."

"Chanyeol'e aşık değilim." dedi Baekhyun. "Kim uyduruyor böyle şeyleri?" somurtarak yerine oturdu. Gözleri Chanyeol'e kaydı, Chanyeol ise dudaklarını yaladı ve hemen ardından gülümseme bıraktı.

"İyi ki doğdun Jongin!" Jongdae kollarını belime sarıp sırtımı pat patladı. Onun ardından Chanyeol ile sarıldık. Orda olduğunu bildiğim ama asla bakmadığım ve bakmaya, sarılmaya niyetim olmayan başka bir isimse Yohan'dı. Neyse ki Baekhyun beni bu eziyetten kurtardı: "Şimdi pastamı kesebiliriz!" dedi heycanla. Herkes yerine yerleşti. Masanın üzerinde duran pastama baktım. Çileklerden kalp yapmıştı pastaya. Çok şirindi. Benim dışımda Chanyeol de pastaya gülümsüyordu. O an zaten Baekhyun'un umrunda olan şeyin de bu olduğu çok belliydi.

Sehun ise pastaya düşmanıymış gibi bakıyordu. Ellerimi onun eline geri kilitlediğim halde gülümsemiyordu. Burda olmaktan hoşlanmadığı aşikardı.

"Mumları yakalım." Baekhyun cebindeki çakmakla mumlara uzandığında daha ilk mumdan çakmağın ateşi ters dönüp eline dokundu. İrkilerek fırlattı çakmağı. "Dikkat etsene!" Chanyeol oturduğu yerden hemen doğruldu. "İyiyim." dedi Baekhyun.

"Su tutalım."

"İyiyim Chanyeol, sadece çakmak." Baekhyun tekrar çakmağa uzanırken Chanyeol ona engel oldu. Mumları kendisi yaktı.