7.Bölüm

5.9K 359 90
                                    

Selaaam selamm bizz geldikkk, umarım ki çok bekletmemişimdir.

Nasılsınızz, ben tepkileriniz için çok heyecanlıyım.

Keyifli okumalar!

......

🎵Badem- Sen Ağlama

Daha dokuz yaşlarında olmalıydım. O zaman ki Mihri'nin tek güzel sözler duyduğu annesi vardı. O o kadar güzel şeyler söylerdi ki bana, ben o zamanlarda durumumuzun el verdiği şekilde ne kadar yaşıtlarım gibi gösterişli şeyler giyemesem de prensesler gibi hissederdim kendimi.

Bazı kız çocukları babalarının değil annelerinin prensesi oluyordu. Annem bana ilk sırrını verdiğinde, dedim ya daha dokuzlarımdaydım ve en çok pembe tokalarımı severdim.

"Anneciğim, sana bir sır vereyim mi?"

Önünde dizlerimin üzerinde doğrulup anneme dönmüştüm. Siyah dalgalı saçlarını arkadan bir tokayla hep tuttururdu. Al yanakları beyaz teninde güzel bir pembelik oluştururdu, ben sevmeye kıyamazken annemi o yanakları hep ıslak olurdu. Anneler gizlerdi yanaklarında ki incileri ama siz bilirdiniz değil mi? Keşke bilmeseniz.

"Kimseye söylemeyeceğim anne söyle hadi."

Gözbebeklerine kadar gülümseyerek bakarken eli yanağımı buldu. "Çok güzelsin Mihri'm. Ay yüzlü güzel kızım benim."

Sıralı dişlerim gözükecek şekilde güldüğümü hayal meyal hatırlıyordum. Hiç baba şefkati görmesem de annem vardı ve o yetiyordu. O kadar yetiyordu ki dünya üzerinde başka kimseye ihtiyacınız olmuyordu.

Yüzümde ki eli hemen minik kalbimin üzerini bulmuştu. Gülümsemem silinip meraklı bir ifadeye bürünürken dudaklarını araladı.

"Burası her şey kızım. İnsanları buradan tanırsın, olur da bir gün bir cevap ararsan buraya bak olur mu?Söylenecek hiçbir kelimeyi umursama, buraya bak. Aradığın cevap neyse bulacaksın."

Anne, ben güzelmişim. Hayır hayır, ben çok güzelmişim. Bunu neden yapıyor, neden öyle bakıyor? Ben bu adamın  gözleriyle zihnime ektiği her bir soru tohumunu nasıl yok edeceğim. O tohumları daha fazla büyümeden nasıl keseceğim. Kesebilecek miyim?

Karşımdaydı. Kanı elime yayılmıştı ve garip bir şekilde iğrendirmiyordu. O halde ne kadar süredir birbirimize baktık bilemiyordum. Ardından elektirik çarpmış gibi kendine gelmiş ve bir adım geri gitmişti. Yanağında ki elim boşa düşerken, bakışlarımı gözlerinden ayırmamıştım.

Yüzünde karmaşık bir ifade vardı, bakışlarında gördüğüm şeyi yok sayabilseydim belki her şey çok daha kolay olabilirdi. Onu, bana az önce söylediği şeye rağmen yok sayabilir bu şehirde kendi hayatıma bakmaya çalışabilirdim. Ama öyle bir bakışı vardı ki, gözlerinde ki çamura bulanıyordu düşüncelerim, ben daha ne olduğunu anlamadan o çamur içinde ona bakınmak, onu çözmek için çaba sarfediyordum.

"Elin kan olmuş, arabada su olacak temizleyelim."

Kurduğu cümleler üzerine düşüncelerimi toparlarken bakışlarım elimi buldu. Kafayımı yemişti, yüzü kanıyordu ve elimde ki kanı mı umursuyordu? Arabaya doğru yürürken sinirimi gizlemeye çalıştım. "Yüzün yaralandı, farkında mısın?" Adımları duraksamadı. Söylediğim şeyi yok sayarak arabanın kapısını açtı ve elinde ki küçük pet şişeyle tekrar bana doğru adımladı.

VİSAL/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin