2.3

88 13 5
                                    

Lee Jeno;

Heyecandan hızlı atan kalbimle adımlarımı hızlandırdım. Ben Jaemin'i bulmak istiyorum. İçimde öyle büyük bir duygu var ki fakat ne olduğunu tanımlayamıyorum. Jaemin hakkında gördüğüm rüyanın doğru olup olmadığını bilmiyorum ama yinede Jaemin'e yardım etmek istiyorum.

Bahçe kapısını ittirerek açtıktan sonra hızlı adımlarla bahçede ilerledim. Yapmam gereken bir şey var.

"Anne!"

Uzun zaman sonra ilk defa anneme seslendim. Dudaklarımı ısırıp geçmişi kenara atmaya çalışarak eve ilerledim. Annem beni kapıda karşılamıştı.

"Jeno?"

Annemin gözlerine bakamazken konuşmak için cesaretimi toplamaya çalıştım.

"Benim sana sormam-"

"Ne yapıyorsun burada? Okulda olmak yerine etrafta mı geziyorsun?"

Bir süre duraksayıp annemin yüzüne baktıktan sonra kendimi sakinleştirmeye çalışarak derin bir nefes aldım.

"Bir dinle. Benim sana-"

"Kendine gel artık Lee Jeno! Daha ne kadar böyle davranmaya devam edeceksin? Bunu aşma zamanın geldi artık!"

Annemle normal bir şekilde konuşamayacağımızı fark edince daha fazla uzatmamaya karar vererek arkamı döndüm. Eğer orada kalmaya devam edersem kavganın büyüyeceğinin farkındayım.

"Nereye gidiyorsun Lee Jeno! Beni dinle!"

Annem kolumu sıkıca kavrayıp beni kendine çevirdiğinde şaşkınca açılan gözlerimle ona baktım.

"Daha ne kadar ablanın arkasından üzülmeye devam edeceksin? Kendi hayatının olduğunu unutuyorsun Lee Jeno!"

Hayal kırıklığıyla dolu gözlerimle anneme baktım. Ondan bunları söylemesini beklemiyordum.

"Lütfen Jeno, unut artık ablanı. İşleri bizim için de zorlaştırıyorsun. Ablanı kaybetmemiz yetmezmiş gibi oğlumun acı çekişini görmek istemiyorum."

Annem gözlerinden akan yaşlarla bana bakarken çatık kaşlarımla ona baktım.

"Anlamıyorum."

Boşta olan elimle saçlarımı karıştırdım.

"Yanlış yapan ben miyim? Ablamın ölümünün üzerinden yalnızca 2 ay geçti ve siz benden onu unutmamı mı istiyorsunuz? Ablamı birkaç ay içinde unutacak kadar az mı seviyorsunuz?"

Hayal kırıklığı dolu gözlerimle anneme bakarken annem afallamış görünüyordu. Onun bu halini görünce içime bir öfke doldu. Sinirle kolumu annemden kurtarıp alev saçan gözlerle anneme baktım.

"Onu bu kadar çabuk unuttuktan sonra kendinize hala aile diyebiliyor musunuz?! Bu halinizle onun için yalnızca bir yabancısınız!"

Sinirle konuşup arkamı döndüm ve annemin yanından ayrıldım. Evden hızla uzaklaşıp kendimi sokağa attım. Kimse beni anlamıyor. Kimse neler hissettiğimi bilmiyor.

Ablamın şuan yanımızda olmadığını benden başka kimse fark edemiyor mu?

Elimi saçlarımdan geçirip dolan gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Bu öyle kolay atlatılacak bir durum değil. Ablam... Benim en değer verdiğim insan birden hayatımdan tamamıyla çıktı. Onu unutup nasıl hayatıma devam edebilirim.

Sessiz kaldırımlarda yine nereye gittiğimi bilmeden ilerledim. İçimde yine o duygu vardı. Pişmanlık ve hüzün. Beni yiyip bitiren duygular.

Hepsi sevdiklerimize hak ettikleri değeri vermediğimiz için olmuştu. Eğer onlara hak ettikleri değeri verebilseydik ablam şuan yanımda olurdu.

Yumruklarımı sıkıp başımı yere eğdim. Na Jaemin, sen de aynı duyguları hissediyor musun? Sende yalnız hissediyor musun? Sanki seni anlayabilecek kimse yokmuş gibi hissediyor musun?

Başımı kaldırıp elimi gökyüzüne doğru uzattım. Sanki Na Jaemin oradaymış gibi.

"Söylesene Jaemin, sende benimle aynı duyguları mı hissediyorsun?"

Stay With Me ❆ NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin