"Ne yapıyorsun?"
Jeno merakla konuştuğunda gözlerimi camdan ayırmadan iç çektim.
"Az önce bir çift çocuklarını buradan almak için geldi."
Jeno cama doğru yaklaşıp gözlerini benim baktığım yere çevirdi. Çocuk ailesinin yanında olduğu için mutlu görünüyordu.
"Bazı aileler çocuklarını yurda vermeye kıyamıyor."
Başımla Jeno'yu onayladım.
"Neden çocuklarını yurda verdiklerini anlamıyorum."
Jeno kaşlarını çatarak konuştuğunda ayağa kalkıp yatağıma ilerledim.
"Basit değil mi? Ondan kurtulmak için."
Yatağıma oturup gözlerimi yatağımın baş ucundaki çizilmiş resme diktim. Resimde bir evin önünde duran kadınla çocuk vardı. Kadın güzel kumral saçlarıyla çocuğunun elini tutuyordu. Çocuğu ise yüzündeki kocaman gülümsemeyle karşıya bakıyordu.
Bu resmi çok küçükken çizmiştim. Elimde kalan tek şey bu çizilmiş resimdi.
Jeno da yanıma yaklaşıp gözlerini resime dikti. Onun yüzünde de hüzünlü bir ifade oluşmuştu.
"Bu annenle sen değil misin?"
Sorusuna cevap vermek istemediğimden yatağa uzanıp ona arkamı döndüm. Sorusuna cevap vermek istemediğimden ziyade cevap verecek gücüm yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me ❆ Nomin
Short Story"Söylesene Lee Jeno, bende bir gün kuşlar gibi özgür olabilir miyim?" Jeno gözlerini kısa süreliğine bana çevirdikten sonra tekrardan kuşlara döndü. "Kuşlar gerçekten özgürler mi ki?" Kaşlarım hafifçe çatıldı ve bakışlarımı merakla Jeno'ya çevirdim...