"Artık resim çizmiyor musun?"
Gözlerim odanın bir köşesinde duran boş tuvalde takıldı. Bir süredir sessizce boş tuvali izliyordum.
"Neden?"
Omuz silkip arkamı döndüm. İçimden bu beyaz tuvali kirletmek gelmiyordu. Biliyordum ki resim çizmeye başlarsam tuval tıpkı ruhum gibi kapkaranlık bir renge bürünürdü.
"Bazen sevdiğin şeyleri yapmanın yalnızlığı unutturduğunu söylüyorlar. Bunu bir denemelisin."
Umursamadan gözlerimi tekrar sokağa çevirdim. Tek yaptığım boş boş sokağı izlemekti.
"Ben dans etmeyi çok severim Jaemin. Bir gün benimle dans eder misin?"
Jeno gülümseyerek yüzüme bakarken kısık gözlerimle ona baktım. Jeno benim aksime hala hayat doluydu.
"Söz veremem."
Jeno daha da büyük gülümseyip büyük adımlarla odada dönüp durdu.
"Bir gün seninle, güzel ile çirkinin beraber ettikleri dansı edeceğim Na Jaemin. Sen benim güzelim olacaksın."
Onun bu çocukça halleri beni güldürmüştü. Lee Jeno haklıydı. Bazen sevdiğimiz şeyler yalnızlığı bir süreliğine de olsa unutturuyor. Ve benim bu sevdiğim şey ise Lee Jeno'dan başka biri değil.
Yüzümdeki ufak gülümseme ile bana gülümseyerek bakan Jeno'ya baktım.
"Keşke yanımda sonsuza kadar kalabilsen Jeno."
Jeno'nun yüzündeki gülümseme söylediğim şey ile yavaşça silindi. Yüzünde yine endişe vardı.
"Bu kadar karamsar olmamalısın Na Jaemin."
Yüzümdeki gülümseme sanki hiç var olmamış gibi silindi. Hızla arkamı dönüp sinirli adımlarla camın önündeki betona ilerledim.
Aniden içime dolan bu öfkenin nedenini bilmiyorum. Sinirli hissediyorum. Bağırmak istiyorum. Boğazım yırtılana kadar bağırmak.
"Bir gün senin de gideceğini biliyorum Lee Jeno. Hayal gücümün oluşturduğu bir şey sonsuza kadar yanımda kalamaz!"
Jeno'nun bana doğru birkaç adım attığını duydum.
"Elindeki şeylerle yetinmeyi bilmelisin Jaemin. Şuan yanındayım, önemli olan bu."
Sinirle yumruklarımı sıktım.
"Şuan yanımdasın ama daha sonra olmayacaksın! Sende beni bu karanlık odaya terk edeceksin!"
Jeno'nun bana doğru gelen adımlarının duraksadığını fark ettim. Arkamı dönmeye korktum. Jeno'nun yüzünde ne gibi bir ifade olacağını bilmiyordum. Kızgın mıydı? Ya da kırgın? Belki de bıkmıştır.
Jeno'dan ses gelmeyince tereddütle arkamı döndüm. Lee Jeno gözlerini yere dikmiş duruyordu sadece. Yüzünde hangi ifadenin var olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim, Lee Jeno'nun bakışlarının anlamı.
Sinir ve hayal kırıklığıyla arkamı döndüm ve gözlerimi cama çevirdim. Gözlerimi camdaki Jeno'nun yansımasına diktim.
Böyle susmasındansa bana bağırmasını yeğlerim. Çünkü Lee Jeno ne zaman sussa dediklerimin haklı olduğunu biliyorum ve bu beni daha da dibe çekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me ❆ Nomin
Cerita Pendek"Söylesene Lee Jeno, bende bir gün kuşlar gibi özgür olabilir miyim?" Jeno gözlerini kısa süreliğine bana çevirdikten sonra tekrardan kuşlara döndü. "Kuşlar gerçekten özgürler mi ki?" Kaşlarım hafifçe çatıldı ve bakışlarımı merakla Jeno'ya çevirdim...