"Ateşin gölgesine sinmiş hayatıma bakıyorum. Bir yanıyor bir sönüyor. "
Yeni bir sabaha gözlerini açmak, ömründen bir günün daha
gittiğini gösterir. Uyandığımıza göre bugünün yirmi dört saatini
harcamaya başlayabilirim.Annem ve babam benden önce kalkıp pastaneye gitmişler. Ablam bana kahvaltı hazırlayıp tekrar
uykusuna kaldığı yerden devam etmişti. Abim ise arkadaşlarıyla
geziye gittiği için evde yoktu.Bugün günlerden bölüm derslerimin olduğu gündü. Lise 12.sınıf grafik tasarım bölümü okuyordum. Bu bölümü severek okuyorum. Bir insan çizim yaparken huzur bulur muydu?
Bazı arkadaşlarım bu bölüme istemeyerek gelmişler, fakat
onların bile yetenekleri ortaya çıkmıştı. Bölüm derslerinde o
kadar çok eğleniyorduk ki herkes bizim sınıf ortamımıza hayrandı.Tahtadan müzik açarak çizim yapıyorduk. Sanatçı insanların ruhu bir başka olurdu. Hayatımız hep sanat olmuş, müzik ruhumuza
işlemiş, çizim hayal dünyamızı ele geçirmişti. Hocalarımız hep
bundan bahsederdi. Siz onlardan farklısınız. Gözleriniz farklı
görüyor, tarzınız sizi konuşturuyor derdi.Okulun kapısından girerek sınıfa doğru yol aldım. Elimdeki mor
çizim çantam ağır olduğu için elimi ağrıtmıştı. Sağ elimden sol
elime alarak sağ elimi açıp kapıyordum. Ağır taşıyamadığım için oluyordu.Tam sınıfın koridoruna girdiğimde biri elimden çizim çantamı almıştı. Alan kişiye doğru baktığımda şirin bir tebessümle yüzüme bakan bir Pamir ile karşılaştım.
Sevimli bir şekilde, "Günaydın gönlümün minyonu." Dedi.
Hafifçe kıkırdayıp günaydın dedim."Dün bizden sonra ne yaptın?"
Pamir merakla sorduğu sorunun
Cevabını bekliyordu. Ona yaşananları anlatamazdım ki...Yalan söylemek zorundayım.
"Kitap almaya gittim." Dedim düşünmeden."Ne kitabı aldın?" Diye tekrar soru sorunca göz devirip ciddi misin
der gibi uzun süre gözlerinin içine baktım."Ne? Merak edemez miyim? Biliyorsun kitap kurduyum ben
merak ediyorum." Diye mızmızlanmaya başladı. Doğru Pamir kitap okumayı benim gibi çok seviyordu."Okuma kitabı alamaya gittim ama istediğim kitap yoktu. Daha
sonra tekrar bakacağım." Dedim yalanımı sürdürerek."Ohh canıma değsin. Bensiz almaya gidersen böyle olur. Hadi geç içeri." Bulamadığıma sevinip beni atölyeye itti. Ona karşı bende
sinirlenip, ellerimi pençe gibi yapıp hırlıyormuşum gibi yaptım.
Pamir ise havada öpücük atıp sırasına geçti. Edi ile büdü gibi
olmamızı çok seviyorum.Hoca çoktan gelmiş ve yoklama almaya başlamıştı. İkimiz sıramıza geçtik. Çizim kağıdımı ve kalemlerimi çıkarmaya başladım. Sıralar normal sıraların genişliğinde fakat biraz eğikti. Çizim yaparken daha rahat oluyordu.
U şeklinde sıralanmış sıralar ve onun arkalarında kendimize ait küçük dolaplarımız vardı. Yarım kalan çalışmalarımızı, yedek çizim araç ve gereçleri dolabımıza koyuyorduk.
Duvarlarımız da bizden önceki 12.sınıfların veya daha önceki
senelerdeki öğrencilerin birbirinden başarılı mükemmel çizimleri asılıydı. Bazen bizim çizimlerimiz bile asılıyordu.Gülce sağ tarafımda, Beste sol tarafımda oturuyordu. Melih ve
Pamir ikili bizden biraz daha uzakta oturuyorlardı.Beste kolumu dürttü. "Bil bakalım bugün kim model."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAMAK İSTİYORUM
ChickLitHayat çok zalim ve dayanılmaz bir evrendi. Ben çocukluğumu hastane köşelerinde geçirip, dünyaya ikinci kez gözlerimi açmıştım. Bu zalim dünya beni küçücük yaşta hastalıkla savaşmayı öğretmişti. Tüm gücümle hastalığa göğüs gerip tekrar yaşamaya karar...