Ahsen Dila Ergün
Yalnızlığında kaybolmuş , sessizliğinde boğulmuş , toprağa verdikleri ile birlikte gömülmüş , kimseye boyun eğmemiş bir kadın...
Bir mafyanın en güvendiği insan , onun asistanı...
Patronundan başka kimsesi olmayan Ahsen Dila'nın iki...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
16.Bölüm *Evlat...*
Gece , duyduğum ağlama sesi ile gözlerimi aralamıştım. Yatmadan önce hem bizim odanın kapısını hem de Eren'in odasının kapısını hafif aralık bırakmıştık bir sorun olursa diye.
Eren evimize geleli bir buçuk hafta olmuştu. Bana az çok alışsa da Barkın'dan çok çekiniyordu.
Yanımda deliksiz uyuyan Barkın'ın kolunu üzerimden atmış ve sırt üstü düşen kaplumbağa gibi debelenerek yataktan kalkmıştım.
Odadan çıkıp Eren'in odasına ilerlerken ses giderek artıyordu.
Odaya sessizce girdiğimde yatağında ter içinde kalmış , ağlayarak uyuyan Eren'i gördüğümde endişeyle yanına gidip yatağın kenarına oturmuştum.
Elim minik alnına gittiğinde ateşine bakmıştım ama yoktu. Yavaşça elimi yanağına indirerek göz yaşlarını silmiştim.
"Eren. Bebeğim kabus görüyorsun uyan." Diyerek saçlarını ve yanağını severken sıçrayarak yatakta oturur hâle gelmişti.
Kızarmış gözleri beni bulduğunda tereddüt etmeden kollarını bana , daha doğrusu karnıma sararak kafasını göğsüme koymuştu.
Ben de kollarımı ona sararken konuşmuştum.
"Bebeğim , iyi misin?"
Kafasını iki yana sallarken saçlarımı okşamıştım.
"Uykun var mı? Uyumak ister misin?" Dediğinde tekrar kafasını iki yana sallamıştı.
"O zaman seni bir duşa sokalım , sonra da anne oğul bir şeyler yaparız. Hem belki biraz konuşuruz olur mu?"
Gözleri yerden bana dönerken onayladı.
"Tamam o zaman." Diyerek ayağa kalkıyordum ki elimi sıkı sıkı tutup engellemişti.
"Gitme."
Bana öyle bir bakıyordu ki için acımıştı.
"Bebeğim dolabından kıyafet alacaktım."
"Birlikte alalım , olmaz mı?"
Ona tebessüm ederek elini tutmuş ve yataktan kaldırmıştım.
Birlikte dolabından bir eşofman takımı ve iç çamaşırı alıp banyoya girmiştik.
Ben üzerindeki sabahlığı çıkartırken Eren de utansa da iç çamaşırı dışında üstündeki kıyafetleri çıkarmıştı.
O kadar tatlıydı ki. Kıyafetleri düzgünce çıkardığı yerden alıp kirli sepetine atmış ardından yanıma dönmüştü.
"Şey acaba , ben banyo yaparken sen arkanı dönsen olur mu?"
Onun boyuna diz çökerek elini tutmuş ve dudaklarımı aralamıştım.
"Öncelikle benden utanmaya gerek yok , duş almana yardım edebilirim. Ama eğer kendini o şekilde rahat hissedeceksen , kendin yıkanmak istiyorsan dönebilirim."
