Arabada ki tek ses çalan şarkıydı. O kadar baymıştı ki
artık kanalı değiştirmiştim en sonunda. Ben değiştirince
Mark bana baktı ve eski kanalı tekrar açtı.Nora: Ne yapıyorsun ya?
Mark: Dinliyordum ben o şarkıyı.
Nora: İki saattir aynı şeyi dinliyoruz zaten!
Mark: Seviyorum ben ya.....
Bir o bir ben sürekli kanalı değiştiriyorduk. En sonunda
kanal reklam verdiğinde durmuştuk.Mark: Al işte! Bitti şarkı.
Nora: Hıh.
kafamı çevirip camdan dışarı bakmıştım. Mark ise
yanağımdan sıkarak tekrar ona bakmamı sağladı.Mark: Aç hadi aç. İstediğini aç.
Nora: İstediğim her şey olur mu?
Telaşla kafasını salladıktan sonra aniden konuştu.
Mark: Nora yo yyo yo yoooo!!! Yapma....
Bu haline kıkır kıkır gülüyordum. Küçük bebek sever gibi
yanağından tuttum.Nora: Seni yeriiim.
Birden gelen öksürme sesiyle arkama döndüm. Yol da ilerlerken Jungkook ve Chunga'nın arkamızda oturduğunu nedensizce unutmuştum. Yokluğuna o kadar alışmıştım ki bu sessizlikte aklımdan çıkıvermişti.
Nora: Pardon... Arkada olduğunuzu unutmuşum bir an.
Az önce ki rahatlığım yerini yine gerginliğe bırakmıştı. Allah'ım neydi günahım?
Birden Jungkook soru sormaya başladı.
Jungkook: Ne kadar süredir birliktesiniz?
Ben cevap veremeden Mark atladı.
Mark: 3 yıldır.
Jungkook kaşlarını kaldırıp bana baktı.
Jungkook : Bana senden hiç bahsetmemişti.
Salak mı ne? Hem iletişimini kesen o? Bu ne sorgu sual? Sinirlenmiştim durduk yere.
Nora : Çünkü seninle iletişim kuramıyordum. Neyse şu ileri de indirsek sizi sorun olmaz her halde. Tam caddenin başlangıcı.
Jungkook : Sorun yok. Hatta burada da inebiliriz.
Mark: Emin misin?
Jungkook: Evet dostum. Teşekkür ederim zahmet oldu
sana da.Mark: Ne demek lafı mı olur kardeşim. Her zaman.
Jungkook başını sağ ol anlamında sallayıp arabadan indi ve elini uzattı.
Jungkook: Gel bebeğim.
"GOL BOBOĞOM" Sinirim iyice tavana sıçrıyordu. Gözüme sokar gibi... Nereden geldiyseniz oraya gidin diyesim geldi....
Jungkook ve Chunga'yı bıraktıktan sonra içimden bir şey
yapmak gelmiyordu. Tek istediğim eve gidip uyumaktır.Nora: Eve gidelim mi? İyi hissetmiyorum.
Mark: Hayır.
Sorgular gözlerte Mark'a baktım.
Mark: Bana gidiyoruz. Ondan önce bir markete
uğrayalım ve ne istiyorsan alalım. Film izleyelim sabaha
kadar? Uyar mı sana?Aslında mükemmel bir fikirdi. Eve gidip yan evimde
oturanlarin gerginliğini düşüneceğime burada kafam rahat uyurdum. Annem Mark'a kendi oğlu gibi güvendiği için genel de bunları sıkıntı yapmazdı. O yüzden arayıp sadece haber verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LoVeBeAt (TAMAMLANDI❗)
FanfictionYıllarca beni arayıp sormadın ve şimdi de yanında sevgilini mi getirdin? Seni sevdiğimi bilmiyor musun? Acı mı çekmemi istiyorsun? Seni çok seviyorum ama bana zarar veriyorsun... ♥️