NORA'DAN
Günler... Haftalar geçti... Neden hala uyanmıyorsun Jungkook... Neden ışıldayan gözlerin inatla açılmıyor..... Seni çok özledim. Seni her şeyden çok özledim. Başucunda oturarak sadece bekliyordum. Elimden başka bir şey gelmiyordu. Camdan düştükleri günün sonunda Jungkook Chunga'yı kurtarmak isterken ağır yaralanmıştı. Chunga ise çoktan tedavisini olup bir akıl hastanesine nakledilmişti. Ailesi de onunla ilgileniyordu. En azından ilgilenmeye çalışıyordu.
Hareketsiz yatan bedenine bakarak ellerini avuçlarımın arasına aldım. Hem ağlıyor hem öpüyordum,
Nora: Uyan artık Jungkook. Yalvarırım.
Kendi kendime konuşmamı bölen açılan kapı olmuştu. Mark odaya girerek ellerini omuzlarıma koyarak bastırdı.
Mark: Yeter Nora. Hadi çıkalım artık.
Nora: Onu yalnız bırakmak istemiyorum.
Dediğim sırada arkadan bir kişi daha girdi. Bu Rachel idi.
Rachel: Yapma böyle Nora. Kendine de zarar veriyorsun. Başımı eğerek onları dinlemeye devam ettim.
Mark: Hah. Sonunda doğru bir şey söyleyebildin.
Rachel: O çeneni kapatacak mısın yoksa ben mi kapatayım!
Mark: Zorba!
Onların konuşmasını dinledikçe gözyaşlarım daha da artıyordu.
Mark: Ne oldu?
Nora: Onu çok özledim Mark. Artık dayanamıyorum. Haftalar geçti. Neden uyanmıyor!
Mark: Kolay değil Nora... Ağır yara aldı. Ve vücudu hasar gördü. Ona zaman vermelisin.
Başımı tekrar önüme eğerek ayağa kalktım. Mark'a doğru yönelip sarıldım.
Mark: Ağlama... Lütfen....
Nora: Elimde değil. Onu böyle görmek canımı yakıyor. Ya bir daha uyanmazsa?
Rachel : Uyanacak...
Umut oldu gözlerle Rachel'e baktım....
Nora: Umarım....
Mark: Bayağıdır bana gelmiyorsun. Bugün bende kalmaya ne dersin? Hem kafan dağılır biraz.
Nora: İstemiyorum. Ben burada kalacağım...
Mark: Lütfen Nora. Beni de üzme...
Mark'a baktığım da benim için endişelendiği belli oluyordu. Derin nefes alarak gözyaşlarımı sildim.
Nora: Peki... Rachel sende geliyorsun değil mi?
Rachel: Tabi ki.
Gülümseyerek eşyalarımı toparladım ve hepimiz çıkışa doğru ilerledik.
MARK'DAN
Eve geldiğimiz de Nora direk koltuğa uzandı ve çok geçmeden uyuya kaldı. Rachel ile ben ise baş başa kalmıştık.
Mark: Aç mısın?
Rachel : Biraz.
Mark: Bir şeyler hazırlayalım o halde. Nora'da uyanınca yer.
Olumlu anlamda başını sallayarak peşimden gelmeye başladı. Yemekleri yapmaya başladıktan sonra yavaşça konuşmasını sürdürdü.
Rachel : Yemek yapabildiğini bilmiyordum.
Mark: Yıllardır yalnız yaşıyorum. O yüzden öğrenmek zorunda kaldım.
Rachel : Özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LoVeBeAt (TAMAMLANDI❗)
FanfictionYıllarca beni arayıp sormadın ve şimdi de yanında sevgilini mi getirdin? Seni sevdiğimi bilmiyor musun? Acı mı çekmemi istiyorsun? Seni çok seviyorum ama bana zarar veriyorsun... ♥️